kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Ana Sayfa
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
Günaydın
ATV
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Barlas @ SABAH
 
Gazeteci, patronun her işini bilir mi?
Artık yeni şeyler söylemek lazım!
Ciddi

Gazeteci, patronun her işini bilir mi?

Önceki gün, Çukurova Grubu'nun üst düzey yöneticilerinin gözaltına alındığı haberleri gelince üzüldüm. Gözaltıların gerekçesini bilmediğim gözaltına alınan isimlerle kişisel bir tanışıklığım olmadığı için, olaya üzülmedim. Çukurova Grubu medyasında çalışan ve çoğu arkadaşım olan gazeteci, programcı arkadaşlarım için üzüldüm. Bizim Sabah'ın yazıişlerindeki arkadaşlarıma, duygularımı anlattım, - Şu anda Akşam'da yazmak, Show TV veya Skytürk'te program yapmak ne zor. Bu haberi nasıl verecekler, ne yorum yapacaklar, dedim. Sabah yazıişlerindeki arkadaşlarımdan bazıları, acı acı güldü. - Etibank olayları patlak verdiği zaman biz de aynı durumdaydık, dediler. Hepimiz biliyoruz.. Aynı durumları, Uzan grubu medyasında, Star gazetesi ve Star televizyonlarında çalışan arkadaşlarımız da yaşadı, yaşıyorlar. Sanırım, bu durumları görmezden gelmek veya rakip gruplara gol atmak amacıyla "Hadi, siz de yazsanıza olup bitenleri" diye çocukça bir yaklaşım seslendirmek, bana anlamsız geliyor. Eğer sermayenin yönetimine veya patronaja çok yakın ve mesleki olmaktan öteye mali bir kader birliği yapmamışsanız, bir sermaye grubunun işleri konusunda, o grupta çalışan bir gazeteci olarak, söylentiler dışında hiçbir şey bilemezsiniz. Aydın Doğan, Petrol Ofisi ihalesine gireceğini Hasan Pulur'a, Hasan Cemal'e veya Taha Akyol'a mı danışmıştır? Mehmet Emin Karamehmet; Turkcell ile Dijitürk ilişkilerini Şakir Süter'e, Burhan Ayeri'ye veya Serdar Turgut'a mı anlatmıştır? Uzan ailesi İmar Bankası'nın mevduat değerlendirme modelini oluştururken Engin Ardıç'tan, Can Ataklı'dan fikir mi almıştır? Biz gazeteciler, mesleğimize ve o anda çalıştığımız medyaya katkıda bulunmak için tüm gücümüzü ve birikimimizi koyarız ortaya. Bir anlamda, çalıştığımız gazete veya televizyon kanalına kaderimizi de bağlarız. Bu arada ileri, girişimci, hoşgörülü ve sıcak bir insansa, patronu sevebiliriz de. Ama patronun, bilmemiz mümkün olmayan ve bizim irademiz dışında gelişen işlerine de aşık olup, onlara tüm sonuçları ile bağlanmayız ki. Burada insani ve mesleki açıdan önemli olan, ister kendi medyanızın, isterse rakip medyaların sermayeleri kanunlarla ters düştükleri zaman, izlenmesi gereken doğru tutumu saptamaktır. Eğer medya sermayesine karşı, hukukun üstünlüğü gözetilmeden, siyasi veya başka kaynaklı bir baskı yapılmak isteniyorsa buna karşı çıkılır. Ama bu, sadece kendi çalıştığınız değil, tüm sermayeler için de gerekli bir yaklaşımdır. Örneğin şimdi "Neden kendi patronlarınız için yazamıyorsunuz" diye adam çatlatanlar, 28 Şubat'ın kartelleşmiş medya döneminde, kartel ortaklarının kanunlarla çatışmalarını, dut yemiş bülbül gibi susarak karşılıyorlardı. Bugün kendi başlarına gelenler konusunda çarşaf çarşaf tepkili haber ve saatlerce program yapanlar, örneğin Yeni Şafak'ın Albayrak ailesi, çoluk-çocuk polise çekildiği zaman, olayı alkışlayarak haberleştiriyorlardı. Yani hukuk, her zaman, herkese lazımdır. Bu arada bir gazeteci veya bir gazete yöneticisi olarak, her konuda ve her işte kendi patronunuzu haklı görüyor ve sürekli savunuyorsanız, mutlaka patronunuzun her işinin ayrıntısını bilin. Patronun, kendi ailesine söylemediği sırları bile bilin ki, sonra "Ben bunları nereden bilirdim ki" demek durumunda kalmayın. Patronlar yoksullaşırken, patron ve zengin olan gazeteciler, bunu böyle yaptılar.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 "Böyle gelmiş, böyle gider" süreci sizi de bıktırmadı mı?   / 21-01-2004
 Koç Holding mutlu, ama galiba endişeli de...   / 20-01-2004
 Hem sol parti, hem de statükocu parti olmak!   / 19-01-2004
 Bizi Avrupa Birliği'ne alırlar mı, almazlar mı?   / 18-01-2004
 "Temiz Toplum", AB hedefi kadar önceliklidir!   / 17-01-2004
 Amerika Mars'a, biz de AB'ye gidiyoruz!.   / 16-01-2004
 Gazeteci, patronun her işini bilir mi?   / 15-01-2004
 Bayramda, Küba'ya veya Kuzey Kore'ye gitsenize!..   / 14-01-2004
 İstanbul belediye başkanı, adeta 2'nci başbakandır!..   / 13-01-2004
 Herkesin yatağının altında bekleyen bir timsah vardır!   / 12-01-2004
ERDAL ŞAFAK
Gözden kaçan
IMF ile 7'nci Gözden Geçirme'nin ilk bölümü...
AHMET HAKAN COŞKUN
'Ver kurtul' diyen kim?
Ben "vatan haini" suçlamasının...
MEHMET BARLAS
Basın özgürlüğü, her zaman herkese lazımdır!
Demek ki...
SAVAŞ AY
Kurban olayım yanıtlayın
BAŞTA Diyanet İşleri olmak...
REFİK DURBAŞ
'Popstar'ın illüzyonu...
HER birimizin kıyısından...
ÖMER LÜTFİ METE
Erdoğan üstüne takiye
BAŞBAKAN Erdoğan ilginç...
HINCAL ULUÇ
Fener medyası Daum'u taşıyamaz!..
Lucescu'nun bu ülkeye...
2006'yı bekleyeceğim
2006'yı bekleyeceğim
Gazeteci ve işadamlarının yoğun baskısına "Evet" demeyen Ali...
Hakan: Geliyorum
Hakan: Geliyorum
İsviçre basınına konuşan yıldız futbolcu, "Fenerbahçe ile benim...
Ucuz etin yahnisi bol olur
Ucuz etin yahnisi bol olur
Hükümet tarafından ulaşımı rahatlatması düşüncesi ile uygulamaya...
AKP Disiplin Kurulu Kutlu'yu sadece uyardı
AKP Disiplin Kurulu Kutlu'yu sadece uyardı
Atatürk'ün mareşal üniformalı fotoğrafını eleştiren Adıyaman...
Dayak korkusu ölüm korkusunu bile yendi
Dayak korkusu ölüm korkusunu bile yendi
3 yıl önce ayrıldığı eşinin, kapıyı kırarak eve girmesi üzerine...
Minik Buse nasıl öldü?
Minik Buse nasıl öldü?
BUSE Ö. 2 yaşında talihsiz bir minik kız. Adana'da annesinin...
 
    Ana Sayfa | Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon
Spor | Hava Durumu | Günaydın | Bizimcity | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.