kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Ana Sayfa
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
Günaydın
ATV
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Barlas @ SABAH
 
Büyük motor hacimleri Unakıtan'ı neden öfkelendirdi?
Öz-eleştiri her zaman yararlıdır!
Şaka

Büyük motor hacimleri Unakıtan'ı neden öfkelendirdi?

Hep "Devlet"in hantallığından, vatandaşı ile ilişkilerinin soğukluğundan şikayet ederiz. Devlet ya da "Kamu" da, insanlardan oluşur oysa. Belki de insanlığın en büyük icatlarından veya hünerlerinden biri, kişilerin yaptıkları işlerin sorumluluğunu "Kurum" lara yüklemektir. Örneğin Roma Hukuku'nda, kurumsal mülkiyet yoktu. Ne zaman ki Hıristiyanlık (veya Katoliklik) Roma'nın resmi dini oldu. Ondan sonra kurumsal mülkiyet olgusu hukuka girdi ve böylece kilise de mal-mülk edinebilmeye başladı. Aslında bu mülkiyeti kullanan papazlar veya ruhban sınıfının üyeleriydi. Bugün Vatikan'ın hazineleri, dünyadaki Katolik inanç sahiplerinin mi, yoksa Papa'nın ve kardinallerin mi malı? "Devlet" adı verilen kurum da, bu şekilde, onu kullanan ve yöneten bireylerin dışındaki bir şeymiş gibi algılanıyor. Bu konuda sayısız teori var. Hukuk eğitimi gördüyseniz, Kelsen'i, Houriot'yu, Weber'i, Duguit'yi falan da okuyup, öğrenmişsinizdir devlet teorilerini... Böylece, devlet yetkisi ile yanlış iş yapanların sorumlulukları konusuna da, İdare Hukuku ile girmişsinizdir. Ama diyelim ki, trafikteki bir resmi araç hiçbir kurala uymuyor. Hıncal Uluç'un sütununa girecek hatalar yapıyor. Yan güvenlik şeridine girip, Hıncal'ın aracını sağlıyor... Bu aracın kullanıcısı olan şoföre mi, yoksa aracın sahibi olan kamuya mı kızarsınız? Bir de şoför, aynı zamanda trafik polisiyse, ne yaparsınız? Sözü, "Vergi"ye ve özellikle yeni Taşıt Vergisi ölçülerine getirmek istiyorum. Her gün her haberde, bu vergide yaratılan adaletsizlikler yazılıyor. Örneğin, 1,8 litrelik Audi Quatro Roadster'in, sıfır kilometrelik olanının satış fiyatı 180 milyar liraymış.. Buna karşı, 1999 model 2 litrelik Fiat Brava'nın piyasa değeri, 18 milyarmış. Audi sahibi 700 milyon lira, Fiat'ın sahibi ise 850 milyon lira Motorlu Taşıtlar Vergisi ödeyecekmiş. Hürriyet'te haberi vardı dün. Emekli memurun 1975 model Buick Regal'inin geçen yıl vergisi 224 milyon lira iken, bu yıl (2004'te) 700 milyona çıkmış bu vergi. 1977 model (27 yaşında) bir arazi aracı olan emekli de, 2003'te 54 milyon lira vergi ödediği aracına, 2004'te 1,7 milyar vergi tarh edilmesi karşısında çaresiz kalmış. Böyle sayısız örnek var, Taşıt Vergisi'nin adaletsizliğini kanıtlayan. Peki şimdi yine "Devlet"e mi kızalım, yoksa vergiye "silindir hacmi" ölçüsünü getiren Maliye Bakanı Unakıtan ve uzmanlarına mı? Ya bunlar, gelecek yıl da "Supap" sayısına takarlarsa? Devletin işi gücü yok da, emekli memurun 27 yıldır sahip olduğu araca, neredeyse o aracın değeri kadar vergi mi salmakla uğraşıyor? Bir de, geçen yıl salınan ve sonra iptal edilen "Ek Taşıt Vergisi"ni hatırlayınca, içinize bir kuşku girmiyor mu sizin de? Acaba Unakıtan, siyaset öncesi yaşamında hep bunu mu hayal etti? - Devlet yönetimi elime bir geçse, bu araç sahiplerini öyle benzeteceğim ki, neye uğradıklarını şaşıracaklar! Belki de, çok eski model ama silindir hacmi büyük bir araç, Unakıtan'ın bakanlık öncesi günlerinde, onun yaya geçidinden karşıya geçmesine izin vermedi. Ya da, kendisi bir Murat 124'le yolda tıngır tıngır ilerlerken, onu bir Ferrari solladı. Ne yapsın? O şimdi Maliye Bakanı.. 5 litrelik Mercedes'le geziyor. Ama bu aracın vergisini devlet ödüyor. Kim bilir kaç yüz bin litrelik motor hacimleri, kaç bin bürokratı, vergisiz taşıyor. Özel araçların sahipleri ise, kamu görevlisi değil, sadece vatandaş.. Unakıtan ise "Devlet" şimdi.


YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Büyük motor hacimleri Unakıtan'ı neden öfkelendirdi?   / 29-12-2003
 Şu yolda patinajsız ilerlemek mümkün değil mi?   / 28-12-2003
 Her topa girmek veya her ortaya kafa vurmak!.   / 27-12-2003
 İsmet İnönü'nün hayatı bizim yakın tarihimizdir!   / 26-12-2003
 Dönüm noktalarında anekdotlar yetmez!   / 25-12-2003
 Hıncal Uluç, isterse yanlış, isterse doğru anlar!.   / 24-12-2003
 Yaşlanmak, beden değil bir beyin meselesidir!   / 23-12-2003
 Yenisi kurulmadan, "Ara Statüko" da rafa kaldırıldı!.   / 22-12-2003
 Avrupa Birliği karşıtları Kıbrıs takıyyesini bırakmalı!   / 20-12-2003
 İmar Bankası faciasında, reklamcıların payı var mıdır?   / 19-12-2003
HINCAL ULUÇ
Ah bu siyaset!..
Yerel seçimler yaklaştı.. Ötekiler...
MEHMET TEZKAN
Anadolu üniversite çöplüğüne dönmesin..
41 ilde...
EMRE AKÖZ
Hayat dayatacak da... Dur bakalım ne zaman?
GEÇEN gün...
MUHARREM SARIKAYA
Yetki değil, vesayet
"VESAYET" Türkçe'ye Arapça'dan...
REFİK DURBAŞ
Yeni yılın arifesinde
BİR GÜN sonra bir yeni yılın...
Miloseviç hapisten vekil seçildi
SIRBİSTAN genel seçimini, lideri Lahey'deki uluslararası savaş...
Ege dostluğu gibi olur mu?
Amerikan CSM gazetesi: Türkler ve Yunanlar, 1999 depremleri sonrası...
Dönmeyi herkes ister
Dönmeyi herkes ister
Mustafa Sarıgül'le Ali Sami Yen Stadı'nda buluşan teknik direktör...
 
    Ana Sayfa | Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon
Spor | Hava Durumu | Günaydın | Astroloji | Magazin | Sağlık |
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.