kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
  » Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Ana Sayfa
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
Günaydın
ATV
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
“Çok mazbut bir aileydik”
Her şeyi bırakıp peşinde koştum

Uyuşturucu kurbanı Selen’in doktor annesi, kızı için verdiği umutsuz mücadeleyi anlattı

"SELEN'İ günaşırı AMATEM'e götürürdüm. İdrar tahlilleri temiz çıkardı. Uyuşturucu çeteleri bulamasın diye Bilkent'ten alıp Yeditepe'ye kayıt ettirdik ama tedavinin sürmesi için okula göndermedik."



***

“Çok mazbut bir aileydik”

20 yaşındaki üniversite öğrencisi Selen Atılgan hafta sonunda bir arkadaşının evinde yaptı koluna son uyuşturucu iğnesini. Sonra da bir yıldız gibi kayıp gitti sevdiklerinin yaşamından Şimdi annesi ile babası Selen’le geçirdikleri yılları, ayları, saatleri hatta “an”ları bir bir hatırlamaya çalışıyorlar. Tüm çabaları nerede, ne zaman, neyi eksik ya da fazla yaptıklarını anlayabilmek için.

ÖLÜM adın kalleş olsun!" diyor ya şair, sanki bu dizeleri hak edercesine soğuk-soluk bir sinsilikle sokulmuş Selen'in 20 yaşına ölüm. İçinde kopan fırtınalara, dip duyguların katran karasına inat duvarı, yatağı, dolabı, tavanı ebem kuşağı renklerle bezemiş ama, direnememiş matlaşmasına yaşamının Selen kız. Bir sabah karanlığı, Beykoz'da bir evin arkadaş ortamında son kez çarpan kalbinin kırılgan anlarını şimdi hangi şifre çözücü deşifre edebilir ki?.. Yani gerisi boş laf... 20 yaşındaydı ve yitip gitti. Beyaz ölümün kıskacından onu çekip çıkarmaya hayat adamış bir anne, babanın elinden beyaz bir köpük gibi sönüp, kayıp gitti...

SAKİN OLMALIYIM
Ben şimdi o kzın odasındayım bak. İnsafsız bir meslek mecburluğunun iç burkucu sorguculuğuna mahkumum yani. Kızlarının sıcağı bile geçmemiş yatağında oturan anne babaya en fazla sarılıp, onlarla bir örnek ağlamaya en meyilli olduğum şu anda bile, sakin durup, kırıp dökmeden bir şeyler sorabilmeliyim. Allah'tan derdini volkan patlaması gibi döken Gülüm Hanım ben bir şey sormasam da anlatabiliyor bi dolu şey kızıyla ilgili. Arada bir kalkıp bir fotoğrafı gösterip "Bebeğim buydu bakın." diyerek yanaklarına sürüyor o fotoğrafları. Sonra da; "O en çok moda tasarımcısı olmak isterdi. Etekler, ceketler çizer, tatbik ederdi. Bakın size yılbaşı için hazırladığı eteği göstereyim diyor ve gösterirken de o eteğe sarılıp ağlıyor.

GEÇ FARK ETTİK
Diyor ki; "Biz Ankara'dan bilerek kaydını almadık. Uyuşturucu olayını o zaman bilmiyorduk yani. Okul devamsızlığı nedeniyle sıkıntısı vardı. Biraz mücadele ettik sıkıntısı geçsin diye. Sonra dedi ki, 'Anne ben Ankara'dan nefret ediyorum'. Sonra burada yine mutsuz huzursuz. Yani, 'Anne okulu bıraktım acaba iyi mi ettim?' filanın muhasebesini yapıyorduk, O arada ben durumu hala fark edebilmiş değildim. Zaten aileler daha geç fark ediyorlar. Çünkü olay Ankara Bilkent'te okurken, başlamış. Bilmediğim bir şey, oradaki arkadaşları kimdi, bu kız kimlerleydi? Kimlerden bu uyuşturucular temin edildi? Bu aşamaları bilmiyorum. Biz o zaman bunları fazla sorgulamadık. Psikolojik destek alıyordu. Psikiyatr dedi ki; 'Bu konulardan mümkün olduğu kadar uzak tutun. Nasıl buluyordun, nasıl kullanıyordun filan... Bunlar sorulmaz doktor hanım' diyordu. Hani aklına gelmesin diye. Uzun zamandır hiç bir şeyi yoktu. Arada bir AMATEM'de idrar veriyordu. İki günde bir birlikte gidiyorduk. En son 21 kasım tarihinin AMATEM raporu bende hatta... En son dedi ki doktorları; 'Şimdi bu çocuğu rahat bırakmazlar, çevre değişikliği yapalım. Ben de, 'Selen kızım durum böyle böyle' dedim.'Tamam anne' dedi. Batman'da benim bir kadın doğumcu arkadaşım var. Teyze kadar yakın. Onun yanına Batman'a gönderdik. Dokuz hafta kadar. Bu arada ben de gittim gördüm kızımı Batman'da. Bakın bu süreç çok önemli. Bu bir dürtüymüş çünkü. Görünüşte hiç bir şey yok. Bir yıl geçti kullanmıyordu. Ama birisi gösterip de 'Bunu ister misiniz?' dediği anda başlarmış. Hatta kızım Batman'dayken 'lütfen' dedim, 'atv'yi açmayın orada Savaş Ay'ın programı var etkilenmesin' dedim. Ondan sonra da büyük bir mücadele içindeydik. Beraber Paris'e gittik. Yani son derece düzgün, son derece mazbut yaşıyoruz. Peki benim kızım 20 yaşındaki kızım 20 milyon lira vererek bu illeti rahatlıkla nasıl temin edebiliyor. Devlet bu kadar aciz mi, 15 yaşındaki çocuklar bulabiliyorsa devlet nasıl bulamıyor bunları? Bakın artık ağlayamıyorum bile. Yardımcı olmamız lazım. Yaptığımız mücadeleden bir sonuç almamız lazım. Bu işi kim yapıyor, kim satıyor; bunlar benim gücümü aşan şeyler. Devleti ben nasıl bu konuda duyarlı hale getirebilirim, yetmez ki gücüm...

İÇİMİZ ÇOK ISINMIŞTI
Sonra babayla konuşuyorum. Daha doğrusu o anlatıyor, ben dinliyorum. "Savaş bey ben mazbut, sakin yaşantısı olan bir insanım. Fındıkzade'de Gül Kuaför'de çıraktım. Anneniz Şükran Hanım bizim oraya gelirdi. Beni çok sever 'akıllı ufaklık' derdi. Parmaklarındaki ojeyi asetonla temizlerdim. Bana 1 lira harçlık verirdi. Çok önemli paraydı bu benim için. O bir liraları, beş liraları biriktirerek yetiştirdim kendimi. Daha sonra 3-5 arkadaş birleşip Vatan Caddesi'nde oto galerisi işine başladık. Hayatım boyunca kızımla hep arkadaş oldum. Hatta bu uyuşturcu meselesini annesiyle değil benimle konuşurdu devamlı. O ne de olsa anne ve yüreği dayanamıyordu. Kabul edeyim ki ben o kadar geniş meşrepli, rahat bir yapıda değilim. Yani eve geliş gidişi, kiminle arkadaşlık ettiği filan hep bilgimiz dahilindeydi. Arkadaşları ara sıra gelirdi bize. Hepsi pırlanta gibi çocuklardı. Ama bu çocuğa (İlkay'a) nedense çok içimiz ısındı. Ona çok güvendik. Bir anlamda ona emanet ettik kızımızı. Ama bakın şu başımıza gelene."
DİĞER GÜNÜN İÇİNDEN HABERLERİ
 Sizden öğreneceğimiz çok şey var
 Azra tacını teslim etmek için Çin’de
 Sırrı çözüldü
 Önce ceza sonra erteleme
 Saksofon=Böbrek
 Levent Çarşı terör sonrası imaj yeniliyor
 Köyün çobanı şimdi üniversiteli
 50 yıldır kızını sırtında taşıyor
 Güzeller engel tanımadı
 Koç Üniversitesi’nde öğrencilerden muhtıra
 Salsa ve Tango yerine Zeybek
 Marmara Öğrenci İşleri’nden şikâyet var
 Konferans... Sempozyum... Sinema
 Model Konferans
ERDAL ŞAFAK
Bir dönemin sonu


Tam 8 yıl boyunca çıkışları,...
ÖMER LÜTFİ METE
Gizli servis cenneti
Kasım katliamları milletimizin...
SAİT GÜRSOY
Güzel bir rüya
Çok ilginçtir ki geçen gün rüyamda Üçüncü...
MEHMET TEZKAN
Avrupa kapılarını kapatıyor biz yendik diye...
EMRE AKÖZ
Hepimiz engelliyiz!
TÜRKİYE bir efsaneler ülkesidir. Dün...
TÜRK FIRTINASI
TÜRK FIRTINASI
Süreyya ve Elvan’ın başını çektiği 9 atletimiz, 1948 yılından beri...
YENİLMEZ ARMADA
YENİLMEZ ARMADA
Temsilcimiz, Alba önünde Alman takımlarına karşı 13. galibiyetini...
Sezer’den Sarıgül’e ‘Altın Plaket’
Sezer’den Sarıgül’e ‘Altın Plaket’
CUMHURBAŞKANI Ahmet Necdet Sezer, Dünya Özürlüler Günü...
CHP, Yüce Divan’lık dosyaları açtı
TBMM'DE yolsuzluk dosyaları tek tek açılmaya başladı. AKP'den sonra...
‘Farklı seslere de kulak vermeliyiz’
‘Farklı seslere de kulak vermeliyiz’
Demokrasi özeleştirisi yapan Başbakan Erdoğan, ‘Sadece kendi sesimize...
Yuvalara büyük ilgi
Yuvalara büyük ilgi
SABAH gazetesinin 25 Kasım tarihinde yayımlanan "Bir kucak da siz...
 
    Ana Sayfa | Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon
Spor | Günaydın | Astroloji | Magazin | Sağlık |
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.