kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Ana Sayfa
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
  » Magazin
    Sağlık
Günaydın
ATV
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Sette de ağabey kardeş gibiler
Arhan kardeşlerin örnek dostluğu
Sette de ağabey kardeş gibiler
Başrol Oyuncusu Başrol Oyuncusu Bütçeye Göz Dikemez

Sette de ağabey kardeş gibiler

Biri orta kuşağın, diğeri genç kuşağın jönü. Son yılların en başarılı iki aktörü, ‘Bir İstanbul Masalı’nda buluştu. İki kardeşi canlandıran Mehmet Aslantuğ ve Ozan Güven, dizinin başarısının sette de “aile gibi” olmaktan kaynaklandığını söylüyor.

Bu sezonun en iddialı dizilerinden "Bir İstanbul Masalı"nda iki erkek kardeşi oynayan Mehmet Aslantuğ ve Ozan Güven, aynı zamanda örnek bir dostluk sergiliyor. Son yılların en başarılı iki ismiyle, oyuncu ahlakı, set dostluğu, kalite ve başarı üzerine, biraz da eleştirinin dozunun yükseldiği bir söyleşi yaptık.

*Seyirci 'Bir İstanbul Masalı'nı neden sevdi? Mehmet Aslantuğ:
Kameranın önündeki insanların kendi aralarındaki balansı, uyumlu çalışma ve başarı için çok önemli. Bizim ekipte bunun olduğunu söyleyebilirim. Birbirimize yardımcı olmaktan, birbirimizi öne çıkartmaktan başka bir derdimiz yok.

*Oyuncuların uyumu ve dostluğu, bir projede önem açısından kaçıncı sırada gelir?
M.A.:
İlk sırada gelir. İzlenen bir iş yapmak çok önemlidir. Uyum, o işi ya sabote eder ya da destekler. Ve uyumu bozacak tek şey kameranın önündeki çatlaklıklardır. Kamera önündeki sorunlar işin üzerine ipotek koyar ve herkesin verdiği emek boşa gider. Ben kendim böyle bir şey yaşamadım ama şahit oldum.

*Proje seçerken nelere dikkat ediyorsunuz?
Ozan Güven:
Bunun açık ve net parametreleri yok. Ben öncelikle hikayesine ve sonra da oyuncularına bakarım. Bu bir his meselesi. İnsanlar hissettiği şeyleri yaparlar.

*Ama bir oyuncu her şeyi oynayabilmeli. Peki, bu lüks değil mi?
M.A.:
Televizyon herkesin evine kadar giriyor. Sinemadaki kadar özgür davranırsanız bunun geri teptiği zamanlar olabilir. Mesela Mehmet Aslantuğ elbette oyuncu olarak, gizli bir eşcinseli oynayabilir ama bu televizyonda inandırıcı olmaz. Bunu, doğası gereği seyirci reddeder ve oyunculuğunu dikkate almaz. 'Benim tanıdığım adam böyle biri değildir' der. Sinema ve tiyatro bunun dışındadır. Orada seçim vardır. Ancak televizyon, ister istemez herkesin evine giriyor ve çocuklar da izliyor. Televizyonun sınırlarını zorlamanın gereği yoktur.
O.G.: Sinemada daha uçuk şeyleri yapabilirsiniz ama televizyonda bunu yapamazsınız. Televizyon seyircisi orada, kahramanını görmek istediği gibi görmeyi bekler. Mehmet Ağabey'in söylediğine çok paralel bir şey söylüyorum. Oyunculuk yaparken de sinemada daha cesur olabilirsiniz ama televizyonda genelin dışına çok da çıkmamak gerekir. Ben geçtiğimiz yaz, Cem Yılmaz'ın da olduğu G.O.R.A filminde, eşcinsel bir robotu oynadım. Televizyon seyircisi için çok anlaşılabilir bir şey değil. İsteyen gidip izliyor. Teknik olarak birbirinden farklı değiller, ama içerik olarak biraz farklı. Televizyon, biraz daha ortalamaya hitap ediyor.

*Diziler arasında bir reyting savaşı var. Rekabet iyi de, aşırı rekabet söz konusu değil mi? Sizler evde dizi izliyor musunuz? M.A.: Ben biraz da mesleki anlamda izliyorum. Ne kadar başarılılar, ne kadar sürer gözüyle bakıyoruz. Çok dizi yapılmasına gelince; halk bu dönem çok ilgili dizilere karşı. Bir dönem haberler ve haber programları
çok ilgi görüyordu. Televizyonlar için ise en cazip yanı, sabit yatırım olması. Tüm zamanlar için üretilen bir iş. Yıllarca tekrar tekrar da yayınlayabilir.

*Biriniz orta kuşak, biriniz genç kuşak jönsünüz. Mesleki anlamda birbirinize nasıl etkiniz oluyor?
M.A.:
Ben Ozan'ı 'İkinci Bahar'dan beri takip ediyorum. Oyuncu olarak iki şey var Ozan Güven'de önemli olan. Birisi kendiyle barışık olmak, relaks olmak. Kasmamak, altını çizmemek, gibi olmamak, doğal olmak. Ben buna çok inanırım. İkincisi de setle ilişkisi çok güçlü. Çalışma arkadaşlarını motive eden bir kişilik. Kimse gereğinden fazla egosantrik olmamalı. Ozan böyle değil. Oyununu paylaşıyor. Hatta gözünde çapak varsa, ceketinde kırışıklık varsa onu düzeltiyor.
O.G.: Ömrümün sonuna kadar oyunculuk yapmak istiyorum. Hiçbir zaman alkışa kapılmamak gerek. Televizyona çıkan herkes alkışlanıyor. Yaptığımız çok da önemli bir şey değil. Hepimiz aynı işi yapıyoruz.

BÜLENT İPEK

DİĞER MAGAZİN HABERLERİ
 Yaşam mühendisleri
 İkizler 27 yaşında
 Eskisine dönmüş
 Doktoruyla yemekteydi
 Modaya uydu Modaya uydu
 atv 16.30
"Kaç Para"
 Show TV 16.00
"Türk Sineması"
 Star 16.50
"Süper Kahramanlar"
 Kanal D 16.10
"Knor Lezzet Kulübü"
 TRT 1 16.00
"Ayrılsak da Beraberiz"
 TRT 1 17.05
"Afacanlar"
Maymun nesli tükeniyor Maymun nesli tükeniyor
Maymun nesli tükeniyor Maymun nesli tükeniyor
BM Çevre Programı tarafından Paris'te düzenlenen bir toplantıda,...
Unakıtan: Tekel Alkol’deki karara itiraz edeceğiz
Unakıtan: Tekel Alkol’deki karara itiraz edeceğiz
Maliye Bakanı, Tekel’in Alkol bölümü için alınan yürütmeyi durdurma...
Diyabet onlar için de büyük bir tehlike
Yetişkin hastalığı olarak bilinen diyabette yaş ortalaması giderek...
Asprey’i yeniden dirilten adam!
Mücevher ve deride İngiltere’nin en ünlü firmalarından biri olan...
 
    Ana Sayfa | Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon
Spor | Günaydın | Astroloji | Magazin | Sağlık |
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.