|
 |
|
VEDAT BAYRAM
Tek suçlu Aydın mı?
"İnsan şaşar ve beşer" cümlesi ile ilgili en net örnek, F.Bahçe-Rize maçında izlenmiştir. Gazetelerin "hakem skandalı" şeklinde verdiği bu hata, hakem camiasına vurulan önemli darbelerden biridir. Başarılı hakem gurubu arasında, yer alan Aydın'ın böyle bir hataya düşmesi, diğer meslektaşlarının da, bu hataları tekrarlayabileceklerinin delilidir. Cumartesi günü Ali Aydın'ın yaptığı hataya koyulan tepkiyi, Pazar günü G.Saray-A.Gücü maçının hakemi Kuddusi Müftüoğlu'na koyulan tepki takip etmektedir.
Bu demektir ki, derece derece hakem hataları devam etmektedir.
Biz, yine de Türkiye'nin en iyilerinden kabul edilen Ali Aydın'a döndüğümüzde; tüm okların kendisine çevrildiğine şahit olmaktayız.
Peki; hakem veya kural hatası yapılırken "Yan ve Yardımcı" hakemler neredeydiler?
Müsabakaların usuletle tamamlanması için, görevlendirilen gözlemci veya görevliler hocayı niçin ikaz etmemiştir?
Yapılan bu hataya niye 1-2 dakika içinde oyun tamamlanmadan müdahale edilmemiştir?
Ali Aydın çok hatalıdır da, diğerlerinin hata payı yok mu sayılmaktadır?
Bizce bu hatalar manzumesi, müşterek bir iştiraktir.
Sonuç olarak bakıldığında, ciddi bir performans yakalayan Türk futbolunun, en büyük handikapı bu hatalara neden olanlardır. Bu ispatlanmaktadır ki; Kuşadası'nda yapılan hakem seminerleri, bu olumsuzlukları ortadan kaldırmamaktadır. O halde "yan ve yardımcı hakemlerle" ve de "gözlemcilerle" ilgili yeni tedbirler alınmalıdır.
Bunlara verilen yetki ve sorumluluklar tekrar gözden geçirilerek, bu vesile ile hataların önüne geçilmelidir.
Canaydın teorileri
Altaylı'nın, Teke Tek programına katılan Özhan Canaydın'dan net açıklamalar alıyoruz. Açıklamalar o denli düz tezler ki, herkesim tarafından kolayca algılanabiliyor. Başkan, ortaya koyduğu enstrümanlarla, çok açık ve malum kişiliğine uyan bir tablo çiziyor.
Söyledikleri başlıklarda;
Galatasaray'ın bir marka olduğunun Sportif başarısızlığın, prestij kaybettirmeyeceğini Prestij kaybettirecek başka unsurlar olduğunu Bu unsurların başında yabancı futbolcuların ülkemizi tercih etmemesinin geldiğini Tercih etseler de, transfer bedelleri ve süreleri kadar teminat istediklerini; İfade ederek, mevcut hali savunmaktadır. "Ümit tazeleyerek", teknik heyetine de sahip çıkmaktadır. Kendisinin, gurup camia ve ailesini "koruma iç güdüsüne" saygı duymamak elde değil. Ancak, sportif başarısızlığın da, elde edilecek sportif hasılat ve gelirleri etkileyeceği de, ayrı bir gerçek değil midir? Bir başka değişle, içeride ve dışarıda sürekli kan ve müsabaka kaybeden bir takımın vede oyunu esnasında, keyif vermeyen bir futbol takımının gelirlerinin düşeceği de ayrı bir gerçek değil midir? Şampiyonlar ligi mücadelesinde başarısız sonuçlar alan bir Galatasaray kulübünün "kasa blançosu" ne olacaktır? Buralardaki, gelir kayıplarının takımı ekonomik darboğaza sokacağı, tabii değil midir? Dolayısıyla, kaliteli futbolcu transfer edilemeyecek ve gerekli teminatları verilemeyecektir. İşte bu cümleden hareketle yine sayın Başkanın ifadesi ile "prestij kaybı" bu noktada başlamış olacaktır. Şüphesiz, Başkanın dediği gibi sportif başarısızlık, prestij kaybettirmez lakin; Sportif başarısızlığın Ekonomik başarısızlıkla prestij kaybettireceği de ayrı bir gerçektir sn.Başkan!
Özür yetmez HERR DAUM
F.Bahçe kulübü, sezon başı itibarı ile hummalı bir çalışma yaparak Daum'u getirmiştir. Gelişi, Türkiye'de bir olay olan sevgili Daum'u, ilk destekleyenlerden biri de biziz. "Banko Daum" başlığıyla, verdiğimiz destek hocalıktaki ustalığına olmuş ve camiaya faydalı olacağını savunmuştuk. H teknik becerilerine söyleyecek bir sözümüz olmamakla birlikte, "ciddi hatalarını da" izlemekteyiz. Daum gibi usta bir teknik adama, "verdiği ilk demeci" yakıştıramadığımızı, önce kendisinin sonra tüm kamu oyunun bilmesi gerekir.
Daum kariyerindeki teknik adamlar, eleştirilere kulak asarak takım yapmazlar.
FB-Rize maçında Petkov-Mahmut bir arada oynatılmamalıydı.
Birilerine bunun yanlışlığını ispat etmek için, "Bakın gördünüz, birlikte olmuyor" diye yanlış demeçler verilmemeliydi.
Şimdi tüm kamuoyunda Daum "kendisini haklı çıkartmak için, yanlış bir takımı sahaya sürdü kanaati hakim olmuştur." Fenerbahçe kulübü, önemli beklentiler içindedir. Bu beklentiler için, birçok kişi sıkıntılar çekmektedir. Bu nedenler dolayısıyla, özellikle fedakarlıklarla getirilen ücretlilerin, hata şansları yoktur. Yapılan böyle stratejik hatalar içinde, özür yetmez, Sn. Daum!
KISA KISA
Güreşte yabancı hoca arayışlarını sürdürürken; 1995 te ayrılan Sapunov ve Şahmuradov dan sonra Türkiye'de şampiyonlukların yaşandığı 2001 de de, Avrupa şampiyonu olmuş ekibin başında, Bilal Tabur ve arkadaşları olduğunu UNUTMAYINIZ!
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|
