kapat
13.11.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMÄ°
limasollu
TÃœRKÄ°YE
DÃœNYA
POLÄ°TÄ°KA
SPOR
MEDYA
SERÄ° Ä°LANLAR
METEO
TRAFÄ°K
ÅžANS&OYUN
ACÄ°L TEL



GREENCARD

Gönül panayırı

Dün sabah doğruca "Gönül Panayırı"na gittik.

Ve çok etkilendik.

"Hikayeyi" en başından anlatalım.

Ankara Ticaret Odası, gazetelere, "bir günlük ilan" vermiş.

"Evinizdeki fazla eşyanızı... Kullanılmış elbisenizi bize verin... Onaralım, tamir edelim, ihtiyaç sahiplerine dağıtalım" diye.

Gazeteler "bir günlük ilan parası" almışlar. Ama ilanı "dört gün" yayınlamışlar.

Medyaya "tebrikler... Teşekkürler."

HAYIR YAÄžMURU
ATO'nun 444 0 286 numaralı telefonu on hat.

On hattın başına on genç kızımız oturtulmuş.

Telefon edecek hayırseverlerle nasıl konuşacakları konusunda eğitilmişler.

Ve bir anda telefonlar yağmaya başlamış.

Dün itibariyle 2.100 Ankaralı "telefon etmiş."

"Adını, adresini, telefon numarasını, hangi eşyayı vereceğini" bildirmiş.

KAMYON, KAMYON
Tabii bu arada "baÅŸka telefonlar" da gelmiÅŸ.

Kütahya'dan Nafi Güral (Kütahya Porselen'in sahibi) aramış

- İki kamyon porselen gönderiyorum.

Göndermiş... 40 bin parça.

Mehmet Akbacakoğlu (Ayakkabı Dünyası'nın sahibi) aramış

- Bin çift ayakkabı veriyorum.

Feridun Kulin (Taç Turizm'in sahibi) aramış

- Yüz pantolon veriyorum.

Ve "biri" de beş yüz battaniyeyi kamyona yükleyip, getirmiş

- Bu da benden.

"Sen kimsin" diye sorulduÄŸunda...

"Adını bile söylemeden, kaybolmuş, gitmiş."

400 EV
Şimdi evlere telefon ediliyor, "randevu alınıyor."

Sonra ATO'nun yedi kamyonu, bütün gün, ev ev dolaşıyor.

Şu ana kadar "400 eve" gidilebilmiş. Daha sırada "1.700 ev" var.

Ayrıca...

"Ben de şu eşyamı vermek istiyorum" diye gelen telefonun haddi, hesabı yok.

ELİ ÖPÜLECEK KADINLAR
Toplanan eşyalar "onarılıyor."

Giyecekler "temizleniyor."

"Ütüleniyor."

Her yaştan kadın... Meslek sahibi kadın... Üniversite mezunu kadın... Bankacı kadın... Tam 45 kişilik bir "hayırsever ordusu" günde 16 saat, ATO'da "toplanan eşyaları temizlemekle... Raflara yerleştirmekle... Bilgisayara işlemekle meşgul."

PERUK BÄ°LE VAR
ATO'nun depoları "tıklım, tıklım."

Toplanan eşyalar depolara sığmamış, dışarıya "çadırlar kurulmuş."

Onlar da "tıklım, tıklım."

"Ayakkabıdan buzdolabına, çantadan deftere, müzik setinden oyuncağa, eldivenden paltoya, tencereden müzik setine, sandalyeden halıya, dikiş makinesinden ütüye kadar aklınıza ne gelirse var."

Birisi de "eski plak koleksiyonunu" vermiÅŸ.

Barış Manço'nun, Neşe Karaböcek'in, Cem Karaca'nın "35 yıl önceki plaklarını."

Bir başkası "peruk" vermiş

- Kemoterapi gören birine lazım olabilir.

Bir diÄŸeri protez bacak vermiÅŸ.

Tekerlekli iskemle veren de var, ilaç veren de, tansiyon aleti, yorgan, yatak, org veren de.

YARDIM, HAFTAYA
Sinan Aygün bugün bu "olayı" bir basın toplantısı ile kamuoyuna açıklayacak.

Depoları "medyaya"açacak.

Bu demektir ki "yardım patlaması" daha da büyüyecek.

Ve gelecek hafta "Ankara Valiliği'nin" belirlediği ihtiyaç sahipleri ATO'ya gelecekler.

"Bir müşteri gibi" raflardan, ihtiyaç duydukları eşyaları alacaklar.

Her ihtiyaç sahibinin "20 parça" eşya alma hakkı olacak. Bravo Sinan Aygün'e.

GÃœZEL BÄ°R MODEL
- Başkan... Ankara dışından... Siirt'ten, Adıyaman'dan talep gelirse... Oraların valileri ararsa... Oradakilere yardımı da düşünür müsünüz?

- Biz bir model ortaya koyduk... Bu, bütün illerde yapılabilir... Ama diğer illerden arayan olursa, herhalde geri çevirmek de bize yakışmaz.

Bu da "İstanbul Panayırı"
Biz ATO'nun "Gönül Panayırı"nı gezerken, İstanbul'dan bir "ziyaretçi" geldi Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül.

"Neler oluyor... Görmek istiyorum" dedi.

Ve gördü. Sinan Aygün'ü kutladı.

Sonra da şöyle dedi

- Öğleden sonra İstanbul'a dönüp, hemen ben de böyle bir proje başlatacağım... Ayazağa'da... Açılışına ikinizi de davet ediyorum... Geleceksiniz... Söz mü?

Sinan Aygün'le birbirimize baktık.

"Söz" dedik

- GeleceÄŸiz.

Mustafa Sarıgül devam etti

- Yarın (bugün) Cem Boyner'in Nişantaşı'nda sekiz katlı bir mağazasını açacağım... Orada diyeceğim ki... Cem bey, Ankara'da bir Gönül Panayırı gördüm... İstanbul'da benzerini yapacağım... Ne olur, mağazanızdaki stok fazlasını Gönül Panayırı'na bağışlayın.

Yargıtay Başkanı: Kıyafet üzerinden siyaset olmaz
İZDER'in "ödüle layık gördükleri" arasında biz de vardık.

Ödülü "İZDER'in ödüllendirdiği bir hukuk adamının" elinden aldık.

Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya'dan. Törende Yargıtay Başkanı ile sohbet ettik.

"Türban... Mahkeme salonunda kılık, kıyafet... Bu konudaki son tartışmalar" üzerine.

****

Yargıtay Başkanı

- Hakimin takdiri esastır... Hakim, ideolojik bir motif görürse, gereğini yapar... Yasak olan kıyafet değil, kıyafetin siyasi bir simge olarak kullanılmasıdır. Kıyafet üzerinden siyaset yapılmasıdır.

****

- Sayın Başkan... Bu iş neden tırmanıverdi?

- Provokasyon var... Siyasi amaçlı... Türban konusunda Anayasa Mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararları mevcut... Türban, başörtüsü değil... Örf ve adetlerin gerektirdiği bir kıyafet de değil.

****

- Efendim bir ilçedeki hakim, böyle bir durumla karşılaşınca, ne yapacak?

- Duruşma salonunun bir mehabeti (büyüklüğü, ululuğu, yüceliği) var... İntizamı var... Duruşma salonuna, mahkemenin ciddiyeti ile bağdaşmayan kıyafetle geleni, hakim uyarır... Kimse, hakim otur demeden oturamaz, bu da bir kuraldır... Mahkemeye açık saçık kıyafetle gelinemeyeceği gibi... Şapkayla girilemeyeceği gibi... Yani işin içinde provokasyon olmaması kıyafetin siyasi sembol haline getirilmemesi, mahkemenin saygınlığına gölge düşürülmemesi esastır.

Kayseri... Kapalı gişe
İZDER, Mersin'de kurulmuş bir sivil toplum örgütü. "Seçilmişleri ve atanmışları" izliyor.

Sonra da "kamuoyuna" açıklıyor. Yine "bir yıl boyunca" izlemişler. Dün Ankara'da bir törenle açıkladılar.

"Ödül" verdiler.

Ödül alanlardan biri de Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki idi. Gerçekten "başarılı" bir yerel yönetici.

Son konuşmamızda "belediyenin on bir milyon dolar parası olduğunu" söylemişti.

Biz bunu yazınca, medya Kayseri'ye yağmış

- Parayı nerede saklıyorsunuz?.. Belediye bu kadar parayı nasıl elde edebildi?

Başkan dün dedi ki

- Belediyenin parası azaldı... Sekiz milyon doları kaldı... Ama yine artırırız.

- Neden azaldı?

- Cumhuriyet'in 80. yılı için yapılacak en iyi şey, 80 yeni yatırımdı... 65'ini yaptık, bitirdik... Yıl sonuna kadar 15 yatırımı daha bitireceğiz... Parayı oralara harcıyoruz.

Tebrikler.

Cumhuriyet'i "sadece nutukla" değil, "yatırımla... Üretimle... İstihdamla" kutlamak ne güzel düşünce.

"BaÅŸkan" dedik

- Aşevleri (15 aşevinde 30 bin kişiye yemek dağıtılıyor) ne durumda?.. Belediyeye maliyeti ne kadar?

- Ne maliyeti... Her aşevini, bir hayırsever finanse ediyor.

Ve son olarak "piyasaları" sorduk

- İş dünyası ne alemde?

Fena değil?... Yavaş, yavaş açılıyor... Irak'a beyaz eşya yetiştiremiyoruz... Beyaz eşya üreticileri, kapalı gişe sinema gibi... Irak'a öyle çok mal gidiyor ki.


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
hibe destekler

Sarı Sayfalar
GreenCard
TEMA

Copyright © 2003, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır