kapat
13.11.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMÄ°
limasollu
TÃœRKÄ°YE
DÃœNYA
POLÄ°TÄ°KA
SPOR
MEDYA
SERÄ° Ä°LANLAR
METEO
TRAFÄ°K
ÅžANS&OYUN
ACÄ°L TEL



GREENCARD

SAÄ°T GÃœRSOY


Yükseköğretim taslağı önerileri

Yeni yükseköğretim yasa taslağı ile ilgili olarak uzun süredir birçok akademisyen arkadaşımızla paylaştığımız düşüncelerimizi kamuoyuna sizin aracılığınızla iletmek istiyoruz.

Milli Eğitim Bakanlığı ve Üniversitelerarası Kurul'un YÖK Yasa Taslağı konusunda uzlaştığı bilinmektedir. YÖK reformunun çerçeve yasayla yapılması ve çerçeve yasada yer alacak ilkeler konusunda, ÜAK ve MEB'in anlaşmaları olumlu karşılanmaktadır. Ancak taslağın; üniversitelerin ve toplumun beklentilerine cevap verecek ve sorunları büyük ölçüde giderici özellikte olması gerekir. Bir koşul da çalışmaların üniversiteler ve sivil toplumla paylaşılması ve farklı önerileri de dikkate almasıdır. Yeni yükseköğretim çerçeve yasa taslağında öncelikle temel noktalarda, hangi ilkelerin esas alınacağına karar verilmelidir. Bu bağlamda;

1. Özerklik konusu Akademik özerklik ilke olarak benimseniyor ve uygulanmak isteniyor ise, sadece ilk basamaktaki merkezi sınavlar (LES, TUS ve benzeri doktora ve araştırma görevlisi sınavları) yaygınlaştırılarak sürmeli, bunun dışındaki (doçentlik sınavı dahil) hiçbir sınav merkezi olmamalıdır. Üniversitelere akademik ve mali özerklik, tam olarak verilmelidir.

2. Rektörlük atama ve/veya seçimleri Rektörler atama veya seçimle göreve gelebilir. Ama seçim tercih ediliyorsa, en fazla oyu alan rektör olarak atanmalı. (Art arda olmamak kaydıyla en fazla iki dönem için görev yapabilmeli).

3. Yabancı dilde eğitim ve yabancı dil sınavları Yabancı dil öğrenmeye hiç şüphesiz evet, ama, yabancı dilde eğitime ve yabancı dil sınavlarının akademisyenlerin önüne engel olarak konmasına hayır. Dünyanın hiçbir ülkesinde yabancı dil sınavı akademisyenlerin önüne engel olarak konmuyor. Ülkemizde resmi dilin Türkçe olduğu anayasamızda ifade edilmişken zorunlu yabancı dil sınav uygulamalarının sürmesi uygun değildir. İlla bir yabancı dil sınavı yapılacaksa akademisyenliğin ilk basamağında (Yüksek lisans veya doktoraya başlarken) ve sadece bir kez ve şimdiki şekli ile değil de okuduğunu anlama yeteneğini ölçecek tarzda (Türkçe'den yabancı dile-Yabancı dilden Türkçe'ye tercüme şeklinde) yapılabilir.ı dil, yardımcı doçentlikte veya doçentlik sınavı başvurusunda asla ön şart olmamalı.

4. Araştırma görevlilerinin özlük sorunları çözülerek, akademisyen yetiştirmedeki yasal aksaklıklar giderilmelidir Araştırma görevliliği, yüksek lisans ve doktora öğrenciliği ve sonrasında, kadrosuzluk başta olmak üzere atanmalar, terfilerdeki yasal yetersizlikler ve kısıtlamalar kaldırılmalı, uygulamalar objektif kriterlere bağlanmalıdır. Bu konuda yeterli bir yasal düzenleme ve iyileştirme yapılmadığı takdirde yüksek öğretimimiz ve üniversitelerimizin, gelecekte birçok alanda yeni öğretim elemanı bulma ve yetiştirmede sıkıntı çekeceği aşikardır.

5. Doçentlik sınavları Merkezi sınav uygulamasına son verilmeli. Şu anda profesörlüğe atanmadaki usul ve esaslar aynı şekilde doçentliğe terfide de uygulanmalı (bu husus detaylandırılabilir, özet olarak doçentliğe terfiler eserlerin değerlendirilmesi sonucunda, sınavsız olarak üniversiteler tarafından yapılmalı).

6. Yardımcı doçentlerin özlük sorunları Yardımcı doçent kadroları da aynen doçent ve profesörlerdeki gibi daimi kadro olmalı/veya doçent ve profesör kadrolarında geçici olmalı, doçent ve profesörlerde 2 -3 yılda bir performanslarına göre yeniden atanmalı/veya atanmamalı, yani çifte standart ortadan kaldırılmalı, yardımcıçentler, hizmet sürelerine göre, tüm devlet memurlarında olduğu birinci dereceye kadar terfi edebilmeli ve önceki hükümet tarafından uygulamaya konan adına "eşit işe eşit ücret" denen birinci derecede doçent ve profesörlere ödenen tazminattan faydalandırılmalıdır. Bir grup akademisyen

Gençler bu kültürü tanıyın
İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Japon-Uluslararası Dostluk Vakfı işbirliğiyle düzenlenen '2003 Japon Haftası' etkinlikleri, 16 Kasım'a kadar sürecek. 2003'ün Japonya'da 'Türk yılı' ilan edilmesi de haftanın önemini artırıyor. Judo, kendo, karate gibi geleneksel dövüş sanatlarından biri olan Budo gösterisi, ağaç üzerine keski ile yapılan maske ve Buda heykel çeşitleri sergisi, davul, folklor, dans ve müzik gösterileri dikkat çekecek etkinlikler arasında yer alıyor.


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
hibe destekler

Sarı Sayfalar
GreenCard
TEMA

Copyright © 2003, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır