|
 |
|
YAVUZ SEMERCÄ°
Tüpraş ihalesi, Yüce Divanlık olur mu?
Tüpraş kaça satılacak? Satılacak mı? Kimler teklif verdi? Kaç para teklif ettiler? İhaleye kaç firma katıldı? Hükümet, Tüpraş'ı "babalar" gibi satabilecek mi? Yoksa kafasındaki baz rakam tutmaz ise ihale Tekel gibi iptal mi edilecek?
Bu soruların yanıtını, resmi açıklama yapılmadan önce bilmek mümkün mü?
Eğer mümkün ise "içeriden öğrenilen bilgi" para eder mi?
Bu soruların ışığında spekülasyon yapalım.
Diyelim ki, Tüpraş'ın yüzde 65'i için gelen en yüksek teklif 700 milyon dolarda kaldı. Buna göre şirket 1 milyar 70 milyon dolar piyasa değeri üzerinden satılacak. (Şu anda borsada 1.9 milyar dolar piyasa değeriyle işlem görüyor).
Ya da tam tersi inanılmaz bir teklif geldi. Tüpraş, 3 milyar dolar değer üzerinden özelleştiriliyor.
Örnekleri çoğaltmak mümkün.
Her bilgi, yüzde 34'ü halka açık Tüpraş'ın hisse fiyatlarını etkileyecek düzeyde.
Nitekim, hisse fiyatları iki haftadır bir aşağı, bir yukarıya sallanıp duruyor.
Ankara'da ekonomi yönetimi ise mevcut durumu, gelen teklifleri biliyor. Başbakan Tayyip Erdoğan, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, özelleştirme bürokratları, milyon dolarlar kazandırabilecek bilgilere sahipler.
Bu bilgiyi paraya çevirme niyeti ile hareket ettiklerini iddia edebilir misiniz?
Veya neden edemezsiniz?
Tartışmak anlamsız.
ÇİLLER'E NE YAPILMIŞTI?
Dönemin Başbakanı Tansu Çiller'i az daha Yüce Divan'lık yapacak olay neydi? Türkiye'nin gelmiş geçmiş en başarılı özelleştirmesi olarak anılan Tofaş hisselerinin satışına, Çiller'in "fesat" karıştırdığı ileri sürülmüştü.
Buna göre, 330 milyon dolara satılan (yüzde 3.7'si) Tofaş hisselerini kimin pazarlayacağını belirleyecek ihalenin zarflarını Çiller görmüş.
Ayrıca kapalı zarf yerine açık pazarlık usulü ile hisselerin yurtiçi ve yurtdışında pazarlanması, devletin komisyon giderlerini artırmış.
Ortalık ayağa kalkmış, Çiller, spekülasyon yapmakla suçlanmıştı.
Şimdi neredeyse Maliye koridorlarına kulak dayayanlar, haftalardır gizlilik içinde giden pazarlıkları duyuyor.
Peki öyle ise Çiller'i suçlayan yaklaşım, mevcut AKP Hükümeti için neden muaf tutulsun ki...
Aslında yanlışlık, Tüpraş'ın işlem sırası kapanmadan, ihale sürecinin devam ettirilmesinde yatıyor. SPK'nın uyarısına rağmen yanlışlık sürüyor.
Kamu adına hareket edenlerin "dürüst ve namuslu" davrandıklarını varsaymak zorundayız.
Ama dürüst olduklarına dair ön kabulümüz olan sorumluların elindeki bilgilerin her gün borsada alınıp, satılır hale geldiğine dair iddialar karşısında ne diyeceğiz?
En azından Tüpraş'ı 2000 yılında, 4 milyar dolara yakın değer üzerinden satın alan 369 bin yatırımcının şüphelendiğine eminim!
Yazı konumuzun dışında ama dün konuştuğumuz bir sanayicinin uyarısını da aktaralım "Satılan her bir litre akaryakıt ürününün yüzde 70'i vergi. Tüpraş milyarlarca dolar ÖTV ve KDV toplayarak devlete ödüyor. Bu şirketi satın alacakların sicilinin temiz olması çok önemli. Yukos'un Tüpraş'a teklif vermeye hazırlandığı sırada sahiplerinin Rusya'da vergi kaçırmaktan hapse girdiği unutulmamalı."
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|
