|
 |
|
Denizciler kazan kaldırdı
Türkiye'nin kaptanlarını yetiştiren İTÜ Denizcilik Fakültesi'nde 119 yıldır devam eden ücretsiz yemek kaldırılınca ortalık karıştı.
Yemekhane boykotu yapan öğrencilere kızıp istifa eden 12 yıllık Dekan Prof. Sağ, SABAH'a konuştu "Buraya 30 milyon dolarlık yatırım yaptım. P... kurusu bana bir şey yapmadığımı söylüyor
İTÜ Denizcilik Fakültesi'nde isyan çıktı. Yemek boykotuyla başlayan öğrenci "isyanı", dekanın istifasıyle yeni bir aşamaya sıçradı. Bazı öğrenciler sakal bırakarak yeni eylem biçimlerine yöneldikleri görüldü. Dekan Prof. Dr. Osman Kamil Sağ, öğrencilere ağır hakaretler savurarak, "Hiçbirine hakkımı helal etmiyorum" dedi.
İTÜ Denizcilik Fakültesi öğrencileri, 119 yıllık ücretsiz yemek geleneğinin 2003-2004 öğretim yılında ücretli olması nedeniyle yemekhaneye girmedi. Okul idaresi, öğrencilere yemeğe girmemeleri halinde aleyhlerinde birtakım kararlar alınabileceğini bildirdi. Ancak öğrenciler yemek yememekte direndi. Bunun üzerine yemekhane ihalesini kazanan firma geri çekildi. Yemekhane tamamen kapandı. Öğrenciler de tepkilerini kılık kıyafet kurallarına uymayarak gösterdi. Ortamın gerilmesi üzerine öğrenciler, fakülte dekanı Prof. Dr. Osman Kamil Sağ'dan görüşme talep etti. 10 Kasım saat 16.00'da gerçekleşen toplantının ardından Prof. Dr. Osman Kamil Sağ ve yönetim kurulu istifa etti.
KAZANANA KADAR DEVAM
Dünyanın sayılı fakülteleri arasında gösterilen Tuzla'daki İTÜ Denizcilik Fakültesi'nin öğrencileri, yatılı eğitim ve ücretsiz yemek geleneklerinin birbiri ardına ortadan kaldırılmasından yana çok dertli. Bu uygulamaların kendilerini maddi ve manevi anlamda çok yıprattığını belirten öğrenciler, 'yıkılan 119 yıllık gelenekleri' tekrar yaşama geçirilene kadar birlik içinde hareket edeceklerini vurguluyor.
Fakülte Dekanı Sağ ise, Maliye Bakanlığı'nın dört yıl önce çıkardığı kanun nedeniyle bütçelerinin kısıtlandığını ve bu nedenle yemeğin paralı olduğunu belirterek, "12 yıl önce ben bu fakülteye geldiğimde önünden kör eşek bile geçmezdi. Buraya 30 milyon dolarlık yatırım yaptım. Şimdi ise kalkmış p.. kurusu bana bir şey yapmadığımı söylüyor" diyor.
Öğrencilerin fakülteye ilk geldiklerinde pırlanta gibi olduğunu söyleyen Prof. Dr. Osman Kamil Sağ, özellikle son sınıfa geldiklerinde sıkıntılı olduklarını dile getiriyor. Sağ, "Sıkıntı ast üst ilişkisinden kaynaklanıyor.Dördüncü sınıfa geldiklerinde fakülteyi kendilerinin idare ettiklerini sanıyorlar" diye konuşuyor.
Dekan Prof. Sağ, yaşananların fatursanı ise öğretim üyelerine çıkarıyor. Prof. Sağ, "Bütün bunların fakültede eğitim düzeyi sıfır olan. 19'uncu yüzyılda kalmış. Ancak öğrenciye yalakalık yaparsa, baba görünürse onun sempatisini kazanabileceğini zanneden, devamlı A veren hocalardan kaynaklanıyor" dedi. Prof. Sağ, öğretim üyelerini hedefleyen ağır suçlamalarını şöyle sürdürdü "Öğrencilerin ahlakını bozan bu. Akademik kariyeri olmayan, eğiticiliği bilmeyen insanlar. Kendisini de yenilememiş. Bu öğretmenler boşluğu nasıl dolduruyor. Hiçbir şey öğretmeden, saçma sapan gençliğinde gemideki kız hikayelerini derslerde anlatarak, herkese A vererek baba olduğunu, kıyak hoca olduğunu zannediyor. Fakat çocuklara kötülük yapıyor. Hâlâ böyle hocalarımız var."
'YALAKALAR ÅžIMARTIYOR'
5 Kasım'da topladığı akademik kurulda hocalara öğrencilerin disiplinsiz, sakallı bağrı açık gezdiğini anlattığını söyleyen Sağ, şöyle devam etti
"Sözünü ettiğim affedersiniz yalaka hocalar, çocuklara kıyak olmak için serbest bırakıyor. Çocukların hepsi rezalet vaziyette. Hocalara, TeeKay firması karakter bozukluğu ve ahlaksızlık nedeniyle Türk gemi adamı almıyorum diye mektup yazdı dedim. Biraz da hocalara fırça çektim. Bir hoca hemen toplantıdan çıkmış öğrenciye 'Dekan bize baskı yapıyor. Sizleri bundan sonra sınıfta bırakmamı söyledi. Ben psikolojik baskı altındayım. Bu çocuklar da şımarık zaten. Hemen geldiler. Hocam biz sizinle görüşmek istiyoruz. Buyurun oğlum pazartesi (10 Kasım) gelin dedim."
'Ä°ÅžTE O AN YIKILDIM'
Öğrencilerle olan toplantıya tek başına gittiğini belirten Prof Sağ, toplantıyı şöyle anlattı "İlk söz, 'Hocam üç tane serseri gönderdiniz sınıfa'. Serseri dedikleri dekan yardımcısı. Evladım sen ne dediğini biliyor musun? dedim. 'Benim psikolojimi bozuyor. 22 yaşındayım. Siz benim ne durumda olduğumu biliyor musnuz?' diye bir cevap. Bunlar üçüncü sınıfta staja gidiyor. Ehliyet alıyorlar. Döndükleri vakit cepleri dolar dolu hepsinin. Şımarıklık buradan geliyor. 'Hocam bize niye bedava yemek çıkarmıyorsunuz?' Evladım ben size söyledim bunu. Hakkınız olsa en önde ben gideceğim. 'Peki hocam siz 12 yılda bu fakülteye ne çivi çaktınız?' Ben orada yıkıldım."
Bu fakülteye kendi cebinden 30 milyon dolar yatırım yaptığını belirten Sağ, fakülte binalarının çoğunun kendisine ait olduğunu söylüyor. Prof. Sağ, şöyle konuşuyor "l2 yıl önce burası önünden kör eşeğin bile geçmediği bir yüksekokuldu. Burayı dünyanın denizcilikte en tanınmış beş fakültesinden biri yaptım. P.. kurusu çıkıp da bana sen 12 senedir buraya çivi mi çaktın diyor. Anama, karıma, çocuğuma küfredin ama bunu demeyin. Bu söz üzerine öğrencilere farklı şeylerden bahsettiğimizi söyledi. Ben sizinle daha fazla konuşamam. Hadi bana eyvallah. Buradan çekip giderim. Siz kendinize çivi çakacak. Sizi öğle yemeğine çıkartacak bir dekan bulursunuz. Gayet basit dedim ve oradan ayrıldım" diyor.
'GELENEĞİMİZE SAHİP ÇIKTIK'
Son sınıf öğrencisi ve öğrenci genel zabiti olan Levent Karabulut, her şeyin okul geleneklerine sahip çıkmak istemelerinden kaynaklandığını belirterek, isyanlarının seyrini anlatıyor "Yemeğe girmememiz üzerine idare, 'Kulüplerinizi kapatırız. Ders programlarınızı sizin lehinize ayarlamayız. Geç kayıda müsamaha göstermeyiz. Derslerden de kalırsınız' dedi. İdarenin uyarılarına rağmen yemeğe girmedik. 24 Ekim'de yemekhane kapandı. Bir hafta sonra da öğrenciler kılık kıyafetine dikkat etmeyerek tepki göstermeye başladı. 5 Kasım'da dekanımız akademik programı tartışmak üzere bütün hocaları topladı. Hocalarımıza 'Siz bu adamlara müsamaha ediyorsunuz. Öğrenciyi kayırıyorsunuz' şeklinde ithamlarda bulunmuş. Hatta bir hoca sinir krizi geçirip hastaneye kaldırıldı. 15 gün rapor aldı. Bunun üzerine bir çözüm bulmak için dekanımızla konuşmaya karar verdik. 10 Kasım'da dekanla görüştük."
75 kişilik bir öğrenci grubuyla 10 Kasım'daki toplantıya gittiklerini söyleyen öğrenciler, toplantıda Prof. Dr. Sağ'a, paralı yemeğe karşı olduklarını iletmiş. Öğrenciler, geçilmek istenen yeni uygulamanın yanlış olduğunu söyleyerek, dekana "neden böyle yapıyorsunuz" diye sorduklarını ama sorunu çözücü bir çaba görmediklerini söylüyor. Boykotçu öğreciler, "Dekan yaşananlardan hocaları sorumlu tutuyor. Ne alakası var. Bizim bir sürü sorunumuz var" diyor.
'SİSTEM DEĞİŞTİ'
İTÜ Rektörü Gülsüm Sağlamer, Denizcilik Fakültesi Dekanı'nın istafasını kabıl etmediğini belirterek, şu açıklamayı yaptı "Biz istifasını kabul etmedik. Dekanımız öğrencilere kızmış, kırılmış istifa etmiş ama kabul etmedik. Kabul etmediğime ilişkin yazıyı da gönderdim kendisine. O çok başarılı bir dekan. Öğrencilerin bu haksız davranışının sürmesi mümkün değil. Ücretsiz yemek bir gelenekti ama eskiden orası devlete bağlıydı, mezun olunca zorunlu hizmet yapıyorlardı. Bu sistem ortadan kalkmasına rağmen biz de dayandık, ama artık dayanamıyoruz. Artık yediremiyoruz. Sayın Demirel'in dediği gibi 'var da mı vermiyoruz' bu çocuklara?"
Pınar ŞENGÜL
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|
