|
 |
|
Yasak katta ilk 24 saat
Kaya Çilingiroğlu ameliyattan çıktıktan sonra hastane odasındaki ilk gecesini annesi Dr. Gülümser Çilingiroğlu'nun refakatinde geçirdi. Sabah saatlerinden itibaren de ziyaretçileriyle görüşmeye başladı. 10. katta 4 oda ziyaretçilere ayrılmış
Öğle saatlerinde Metropolitan Florence Nightingale hastanesindeyim. Hastanenin girişi Kaya Çilingiroğlu'na gelen çiçeklerle dolu. Biraz ileride de bir medya ordusu. Gelen bütün ziyaretçiler kayda alınıyor. 10. kata çıktığımızda Hülya Avşar karşılıyor bizi. Bu kadının enerjisine hayran olmamak mümkün değil. Acılar dünde kalmış, yüzünde yine aynı ışık, aynı muzip ifade...
Kaya'nın odası ziyaretçilerle dolu olduğu için önce başka bir odaya geçiyoruz. Zaten 10. katta 5 oda Çilingiroğlu ailesine ayrılmış durumda. Zaman zaman odaları karıştıranlar da oluyor. Bir ara Adnan Şen, sohbet ettiğimiz oda ile diğer odanın arasındaki kapıyı açıyor ve yatağa bakıp şaşkınlıkla; "Kaya nereye gitti?" diye soruyor.
ARKADAÅž LÄ°STESÄ° YAPTI
Hülya bir önceki günün şokunu üzerinden atmış. Ama Kaya'nın ilk telefon açtığı anda yaşadığı şaşkınlığı unutması mümkün değil. "Ben o sırada televizyon dizisinin senaristi ile konuşuyordum. Öbür telefonda da Kaya'nın sesini duydum. Ne olduğunu önce anlayamadım. Sonra 'Vuruldum, hastaneye gel' dediğini duydum" diyor.
Kahvelerimizi içiyoruz. Hülya bana bakarak "Bugün gazetelerde yazan Kaya'nın borcu olduğu yolundaki haberler yalan. Tekzip gönderdik" diyor. Ben de gülerek "Bunları bana niye söylüyorsun." diyorum. Bu arada tam anlamıyla bir ziyaretçi akını yaşanıyor 10. kata. Önceki gün ameliyattan sonra hastanenin müdürü Kaya Çilingiroğlu'na gelmiş, "Bu kadar çok ziyaretçinin gelmesi sizin için sakıncalı" demiş. Stresten olsa gerek Kaya çıkışmış; "Tabii ki ziyaretçilerim olacak, size mi soracağım" demiş. Arkadaşları Kaya'nın etrafında pervane gibi. Hülya, onun iyileşme sürecini düşündükçe arkadaşlarına takılıp, "Hiçbiriniz onu yalnız bırakmayacaksınız. Liste yaptım. Hepiniz sırasıyla birer gün eve gelip Kaya ile ilgileneceksiniz" demiş.
KEYFÄ° YERÄ°NDE
Bu sohbetten sonra Kaya'nın odasına geçiyoruz. Diğer odalar gibi onun odası da çok kalabalık. "Zor değil mi? Arada bir dinlenmek istemiyor musun?" diye soruyorum. Aksine halinden memnun. "Arkadaşların, dostların yanımda olması çok hoşuma gidiyor" diyor. Annesi gece boyunca başında beklemiş. Beşiktaş menajeri Sinan Engin de yanında. "Olayı kimin yaptığını biliyorsunuz değil mi?" diye soruyorum Sinan'a. Sessizce bakışıyoruz. Anlıyorum. Onlar ne kadar 'bilmiyoruz' deseler de bence biliyorlar. Ama 'sessizlik-konuşmama yasası' hüküm sürüyor bu kalabalık içinde.
ZEHRA'NIN ÅžAKASI
Odada bir televizyon ve DVD var. Bir poşetin içinde de çok sayıda film. Demek ki Kaya boş zamanlarında bol bol film izleyecek. Hülya, pek fazla hareket edemeyeceği için Kaya'nın önümüzdeki dönemde biraz sinirli olacağını düşünüyor. Ve sık sık "Benim işim çok zor olacak" diye şakalar yapıyor. Zehra'ya babasının spor yaparken bacağının kırıldığı söylenmiş. Zehra da telefonda babasının sık sık kendisine yaptığı şakayı tekrarlayıp, "Babacım, kedi ..... gördü, şey zannetti" demiş. Hülya bunları gülerek anlatıyor. Bu arada "Her şeyde bir hayır vardır" demeyi de ihmal etmiyor.
"SEZEN FÄ°LOZOF GÄ°BÄ°"
Amerika'dan arayan Sezen Aksu'nun sözleri onu çok etkilemiş. "Öyle şeyler söyledi ki, kitap gibi konuştu. Benim bire bir o sözleri hatırlamam mümkün değil ama çok etkilendim" diyor. Peki Sezen Aksu neler söylemiş? "Her işte bir hayır vardır. Bu kötü olaydan bir iyi olay çıkacak. Kaya'nın hayatında pekçok şey değişecek. Belki de bu olay onun işareti. Onun için çok fazla üzülmeyin."
Kaya, ilk kurşundan sonra saldırganla mücadele etmiş. "Bir an başıma ateş edeceğini sandım. O anda ayağımın üzerine de basamadığımı fark ettim. Eğer ayağım iyi olsaydı, mücadele eder, silahı elinden alırdım" diyor. Ama vurulmasıyla ilgili iddialarla ilgili de çok kesin ve net konuşuyor "Bugüne kadar hayatımda bir tehdit bile almadım. Kimseyle bir problemim, bir husumetim yok. Kimseden bir şey istemem, aksine benden bir şey isteyenlere yardım ederim."
POLÄ°S: BÄ°ZE BÄ°LGÄ° VERMÄ°YORLAR
Olayla ilgili geniş çaplı soruşturma başlatan İstanbul Emniyet Müdürlüğü yetkilileri, bu tür saldırıların öncesinde saldırgan ile hedef kişi arasında daha önce mutlaka bir diyalog geçtiğine dikkat çekerek, Çilingiroğlu ve Avşar'ın kendilerine yeteri kadar bilgi vermediğini ileri sürdüler. Öte yandan İstanbul Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri, dün öğle saatlerinde hastaneye içinde sabıkalılar albümünün bulunduğu bir dizüstü bilgisayar getirdi. Çilingiroğlu, sabıkalılar albümünden kendisine ateş açanı teşhis etti.
Topuktan vuran çok az ceza alıyor
Kaya Çilingiroğlu'nun ayaklarından vurulması, yeraltı dünyasının klasik metotlarından 'topuktan vurma'yı yine gündeme getirdiTopuktan vurulan ünlüler saldırılardan 'ağır hasar' almadan kurtulurken, tetikçiler kısa sürede özgürlüklerine kavuştu
Etilerde'ki işyerinin önünde bacaklarından kurşunlanan, ünlü sanatçı Hülya Avşar'ın eşi Kaya Çilingiroğlu'na yönelik saldırı özellikle yeraltı dünyasının 'gözdağı için kullandığı klasik metot topuktan vurma' ve bu saldırılara uygulanan cezaları yeniden gündeme getirdi. Topuktan vurma olayları sonrası yakalanan zanlılar, TCK'nın 456 ve 457. maddeleri çerçevesinde cezalandırılmaları istemiyle yargı önüne çıktılar.
Ä°KÄ°-BEÅž YIL ARASI HAPÄ°S
Yasaya göre saldırıya uğrayan şahsın aldığı rapor 20 günden fazla ise sanığa verilecek ceza 2 yıldan 5 yıla kadar çıkabiliyor. Saldırının silahla yapılması ise cezanın üçte bir oranında artırılmasını sağlıyor. Ancak hukukçulara göre cezaların yetersiz olması nedeniyle bu tür olayların önüne geçilemiyor.
TETİKÇİ YAKALANDI
Kaya Çilingiroğlu'nu vuran tetikçi Şükrü Hacısüleymanoğlu ve saldırı sırasında şoförlük yapan İsmail Tabaklar, polis tarafından dün Eminönü'nde bir restoranda iftar yemeği yerken yakalandı. Hacısüleymanoğlu'nun bir süre öncesine kadar Ahmet Ağaoğlu'nun yakın korumalığını yaptığı öğrenildi. İstihbarat Şube Müdürlüğü'ne bağlı ekipler tarafından silahıyla birlikte yakalanan tetikçi, Organize Suçlar Şubesi'ne teslim edilerek sorguya alındı.
ŞOFÖRE DE GÖZALTI
Dün ifadesine başvurulan Çilingiroğlu, kendisini Hacısüleymanoğulları'nın vurdurmuş olabileceğini söyleyince polis söz konusu aileden sabıkası olanların resimlerini tek tek gösterdi. Tüm ipuçları Şükrü Hacısüleymanoğlu'na çıkıyordu. Tetikçinin bulunduğu mekânlara baskınlar düzenleyen polis, Şükrü Hacısüleymanoğlu ve saldırı sırasında şoförlüğünü yapan İsmail
Tabaklar' dün akşam Eminönü'ndeki bir restoranda gözaltına aldı. Trabzon'un Of ilçesinde yaşayan Hacısüleymanoğulları ailesinden olduğu öğrenilen zanlı, sağlık kontrolünden sonra sorguya alındı. Şükrü Hacısüleymanoğlu'nun bir süre öncesine kadar Ahmet Ağaoğlu'nun korumalığını yaptığı öğrenildi. Zanlının silahı balistik inceleme için laboratuvara gönderildi.
Çilingiroğlu'nun, Trabzon- spor Kulübü'nün başkanlık seçimlerinde yönetime adam sokmaya çalışan bir çete tarafından kurşunlandığı öne sürülüyor.
Şengül BALIKSIRTI - Salih AYDIN
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|
