kapat
02.11.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMÄ°
limasollu
TÃœRKÄ°YE
DÃœNYA
POLÄ°TÄ°KA
SPOR
MEDYA
SERÄ° Ä°LANLAR
METEO
TRAFÄ°K
ÅžANS&OYUN
ACÄ°L TEL



GREENCARD

BilirkiÅŸi olmak cesaret ister!

Meclis'e gönderilen ve büyük tartışmalara yol açan yeni Bankacılık Yasa Tasarısı'na göre bilirkişi olmak cesaret istiyor. Kamu iddialarına ters rapor yazan bilirkişiler, Yolsuzlukla Mücadele Kanunu kapsamında soruşturulabilecek

Son günlerde başta Hürriyet olmak üzere pek çok gazetenin ekonomi yazarı, Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanarak TBMM'ye gönderilen yeni Bankacılık Yasa Tasarısı'nı (hortumun engellemesini amaçlayan tasarı) eleştirdi. Tasarıyı destekleyenler de var elbette.

İsmini vermeyeceğim. Çünkü gereksiz tartışmaların içine girmesini istemediğim değerli bir hukukçu tasarıyı ve getirdiklerini özetledi.

Amacım tasarıyı eleştirmek değil, konuya ilişkin yapılan tartışmalara katkı sağlayacak bilgileri sunmak.

Ancak bir konunun altını çizmeden de geçemeyeceğim. Batık banka sahip ve yöneticilerine yönelik tepkinin anlaşılır tarafı var. Bir türlü krizlerden kurtulamayan, işsizliğin arttığı bir ülkede, halkın tepkileri haklı veya haksız, belli noktalara yoğunlaşıyor.

Hortumculuk kavramının magazinleşmesine yol açan psikoloji bu tip zeminlerde büyüyor. Ancak banka sahiplerine yönelik suçlamaların, iddiaların büyük bir kısmı, ağır işlese de mahkemelerde devam ediyor. Toplumun vicdanında suçlu kabul edilen şahıs ve kurumlar için devletin benzer bir yaklaşımı söz konusu olabilir mi?

Hukukçular bu noktanın altını çiziyor ve ekliyorlar

"Bu tasarı yargılamaların sürdüğü bir sırada mahkeme yerine geçerek mahkumiyet hükmü verircesine hazırlandığı izlenimi veriyor."

Tasarı, hükümete, borçların tahsili konusunda sonsuz yetki veriyor. Bu anlamda bağımsız bankacılık otoritesinin etkisi en alt düzeye indiriliyor.

Kolay anlaşılmasını sağlamak için tasarıyı, soru ve yanıt şeklinde özetlemeye çalıştım. Kendim sordum, hukukçu görüşlerinden esinlenerek kendim yanıtladım.

* Tasarının gerekçesi nedir?

Adalet Bakanlığı şöyle düşünmüş

Fon, devredilen ve iflas yoluyla tasfiyesine karar verilen bankalardan alacaklı olan mevduat sahiplerine ödeme yapacak kaynaklara sahip değil. Kaynak Hazine'den sağlandı. Dolayısıyla batık banka sahip ve yöneticilerinden sağlanacak kaynağın Hazine'ye intikali gerekiyor. Bunun içinde yasayla düzenleme yaptık. Bunun için de batık bankalara yönelik tüm davaları Maliye Bakanlığı takip edecek, tüm anlaşmalara biz onay vereceğiz."

Dolaysıyla Fon'un alacağı sayılan alacakların kanunen Hazine'ye intikal ettirilmesi nedeniyle, bu alacaklarla ilgili dava, takip, müdafaa ve tahsil etmek görevleri Baş Hukuk Müşavirliği ve Muhakemat Genel müdürlüğüne veriliyor.

* Taslağın birinci maddesi bilirkişilik kurumuyla ilgili...

Evet. Mahkemelere sunulan bilirkişi raporunun maddi olgu ve fiili gerçeklerle bağdaşmadığı yönünde kuvvetli emare ve şüphelerin bulunduğu kaanatine ulaşıldığında, bilirkişiler hakkında (diğer kanunlardaki hukuki ve cezai sorumlulukları saklı kalmak kaydıyla) Mal Bildirimi ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu hükümleri uyarınca işlem yapılmak üzere savcılıklara görev veriliyor. Yozlaştığı belirtilen bilirkişi kurumu ceza tehdidi ile düzeltilmeye çalışıyor.

* Tarafsız olması gereken bilirkişinin artık sanık lehinde bir yaklaşımda bulunması mümkün mü? Bu şekilde değerlendirilebilir. Elbette rüşvet yemeyen, mal bildirimi doğru yapan bilirkişi için sorun yok denilebilir. Ancak, saygın kişiler olması gereken bilirkişiler hakkında soruşturma açılmış olması bile başlı başına sıkıntı yaratabilir.

* Tasarının tartışılan en önemli maddeleri hangisi ve neden?

Pek çok madde var. Örneğin Madde 19'a göre, Bankalar Kanunu'na göre mal bildiriminde bulunması gerekenler, bildirimde bulunmadığı veya gerçeğe aykırı olarak bildirdikleri her türlü taşınır ve taşınmaz mal, hak ve alacak, gelir ve harcamalar haksız mal edinme hükümlerine tabii. "Haksız mal edinmediğini ispat edene bu hüküm uygulanmaz" deniliyor.

Madde, suçlanan kişiye, "suçsuz olduğunu ispatla" diyor. (Pek çok hukukçu, maddeyi CMUK'un susma hakkını tanıyan düzenlemesine aykırı buluyor. Nereden Buldun anlayışın devamı olarak görülüyor. )

Manipülatörün malına da el konulacak
Tasarının tartışma yaratan iki maddesi şöyle

Madde 16. 3628 sayılı kanunu 20 maddesini değiştiriyor. Buna göre, anılan kanuna göre takip, soruşturma ve kovuşturmaya yetkili Maliye Bakanlığı Baş hukuk Müşavirliği ve Muhakemat Genel müdürlüğü veya temsilcisi ve diğer mercilerince istenen bilgileri vermeyen geciktiren kişilere bir yıldan 3 yıla kadar hapis cezası geliyor. Bu ceza ertelenemiyor ve paraya dönüştürülemiyor..

Madde 17 Bu madde, Sermaye piyasası araçlarını etkileyebilecek, henüz kamuya açıklanmamış bilgileri kendisine veya üçüncü kişilere menfaat sağlamak amacıyla kullanarak, sermaye piyasasında işlem yapanlar arasındaki fırsat eşitliğini bozacak şekilde yarar sağlayanları, fiyatları aynı seviyede tutmak, artırmak veya azaltmak amacıyla alım satım yapanları, yalan, yanlış yanıltıcı mesnetsiz bilgi verleri tarif ederek, bu kişilerin elde ettiği kazançları kara para olarak kabul ederek, ilgili kanunun tanımını genişletiyor. Dolaysıyla SPK tarafından manipülasyonla suçlanan kişi ve kurumların varlıklarına Hazine tarafından el konulmasının yolu açılıyor.

Yavuz SEMERCÄ°


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
hibe destekler

sizinkiler
Sarı Sayfalar
GreenCard
TEMA

Copyright © 2003, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır