kapat
26.10.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMİ
limasollu
TÜRKİYE
DÜNYA
POLİTİKA
SPOR
MEDYA
SERİ İLANLAR
METEO
TRAFİK
ŞANS&OYUN
ACİL TEL



GREENCARD

HINCAL ULUÇ


Bratu'yu unuttular

Galatasaray, evinde bir karşılaşmayı daha tek farklı kazandı. 90 dakikayı nasıl yorumluyorsunuz?

Tek farklı seri devam ediyor ama bir fark var. G.Saray sanki iyi oynadığı zaman gol atamıyor. İlk yarıda bu sezonun en güzel maçını oynadı G.Saray. Sahayı çok güzel parselliyorlardı. Çok güzel paslaşıyorlardı. Oyunu kanatlara çok iyi açıyorlardı. Sağdan Prates, Arif, soldan Ergün, Hasan çok güzel akınlar yapıyorlardı. Ama bu güzellikler 18 civarına yaklaşıldığı zaman gol pozisyonuna yeterince dönemiyordu. Bunda görüntüde iki sebep var. Birincisi pek çok şut pozisyonunda şutu değil, pası tercih ettiler. Özellikle Hasan Şaş, şut attığı için tribünlerden yükselen protestolardan çok etkilenmiş. Eski Hasan'ın şut atacağı birçok yerde pası tercih etti. İkincisi G.Saraylı bazı futbolcular için Bratu diye birisi yok. Bu açıkça görülüyor. Özellikle Arif, Bratu'ya değil de, Hakan Şükür'e top vermek için adeta çırpınıyor. G.Saray'da Bratu'ya pas verilmediği söylentileri uzun zamandır vardı. Bu defa dikkatle ve o gözle seyrettim. Söylentiler büyük olasılıkla doğru. Bratu yalnız. Yani G.Saray'ın sorunları yetmiyor gibi, bir de bununla uğraşılacaksa işler iyi olmaz. Şimdi tek başına oynamasına rağmen G.Saray'ın gol pozisyonlarında en çok olan adamlardan biri de Bratu'ydu. Bir topu direkten döndü, çok güzel şutlar attı. Çok güzel ataklar yaptı. G.Saray'da oynayabileceğini gösterdi. Arkadaşları da onu kabullendikleri zaman daha etkili olabilir. Ama şurası açık. Ümit Karan iyileşene kadar G.Saray, pozisyon, şut ve gol sıkıntısı çekmeye devam edecek.

* Hakan Şükür 200.golünü attı.

Hakan, G.Saray'ın en etkisiz oyuncusuydu. Kafa toplarındaki üstünlüğünü bile kaybetmişti. Hemen bütün kafa toplarında mücadele bile etmeden kaybetti. Ama bu başarısız Hakan Şükür, sezonun en güzel gollerinden birini attı. Hasan'ın asistine röveşatası seyir açısından da fevkalâdeydi.

Frank De Boer'un frikiği de direkten dönünce maçın gidişini iyi izleyen Fatih Terim, ikinci golün çok güç geleceğini düşünerek 1-0 üzerine defansif önlemler almaya başladı. Haklıydı. Ama Abdullah'ı nereden bulup çıkardığını anlamakta büyük sıkıntı çektim. Ergün çıkıp Abdullah girdikten sonra Samsun'un sağdan yaptığı ataklar büyük tehlikeler yarattı. Abdullah arka arkaya top kayıplarıyla rakip pozisyonlara yardımcı oldu.

Batista ilginç bir adam. Top kapma ve kesmede üzerine yok. Top kullanmaya gelince yüzde 10'larda oynuyor. Bu da Fatih Terim'in ofansı düşündüğü maçlarda Batista'yı niye tercih etmediğini ortaya koyuyor.

Çok daha öncelerden oynaması gereken Orhan Ak'ın bir taktik değişiklik olarak düşünülmesi de mantığımın kabul etmediği bir şey. Orhan, G.Saray'ın ilk 11'inde oynaması gereken bir genç. Transferlerin en iyisi. Ama bir türlü takımda kendisine yer bulamıyor. Fatih Terim, Abdullah'ı düşünüyor, Orhan'ı düşünmüyor.

* Galatasaray artık maçları gol yemeden bitirebiliyor. Bu, üst üste üçüncü maç oldu. Neler değişti?

Bir defa Mondragon'da büyük gelişme var. İkincisi Bülent fevkalade iyi oynuyor. De Boer ağır kalmasına rağmen aklıyla doğru yerlerde durarak doğru toplar kesip, doğru paslar vererek yararlı oluyor. Bir de tabii rakipler G.Saray'ın üzerine öyle fazlasıyla gelmiyorlar. Celil ve Serkan olsaydı G.Saray savunması bu kadar rahat olabilir miydi bilmiyorum.


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
hibe destekler

sizinkiler
Sarı Sayfalar
GreenCard
TEMA

Copyright © 2003, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır