kapat
26.10.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMİ
limasollu
TÜRKİYE
DÜNYA
POLİTİKA
SPOR
MEDYA
SERİ İLANLAR
METEO
TRAFİK
ŞANS&OYUN
ACİL TEL



GREENCARD

İLKER SARIER


"2 C" sendromu

Çok dinamik bir millet olduk. Durduğumuz yerde duramıyoruz. İlle yürüyeceğiz, açılıştan açılışa koşturacağız.

Dışardan birisi baksa, "Yahu bu millet çalışmaya ne zaman vakit buluyor" diye hayretlere düşerdi.

Bir haftadır, Cumhurbaşkanı Sezer'in "Cumhuriyet resepsiyonuna" iki tür davetiye çıkarmış olmasını çözeceğiz diye, memleketin en akıllı adamları birbirine girdi.

Bir davetiye "eşli" imiş, laikler için, öteki davetiye "eşsiz" imiş, o da türbanlılar için.

Karşı taraf bas bas bağırıyor

Cumhur'un reisi nasıl böyle bir ayrım yapar, "eşsiz" davetiye bastırır?

Bu millete yaranmak da zor. İsmi üzerinde işte, "eşsiz" davetiye, "emsalsiz" anlamında...

Cumhurbaşkanımız, düşünüp taşınıyor, "emsalsiz" bir iş yapıyor, yine de kızıyorlar.

Başbakan Erdoğan'ın konuyla ilgili sorusu da fena değil

"Daha önce ayrım yoktu. İki yılda rejim mi değişti yoksa Cumhuriyet yeni mi kuruldu?" diyor.

Cevabı ben vereyim sayın Başbakan

Türkiye'de rejim değişmez ama değiştiği düşünülür, değiştiğinin düşünülmesi, değiştiği anlamına gelir. Sonra değişmediği düşünülür, o da değişmediği anlamına gelir.

İşte bakın, Meclis Başkanı Bülent Arınç da, "rakılı konser" veriyor.

80. yıl münasebetiyle Arı Stüdyoları'nda düzenlenen Cumhuriyet Konseri'nin ardından çoğunun eşi türbanlı olan milletvekillerine "kokteylde" rakı ikram edilmiş...

Gıcıklığa karşı gıcıklık...

Sen türbanlıyı Çankaya'ya almazsan, ben de türbanlıya "rakı" servisi yaptırırım.

Memleketin üniversiteleri dün, Anıtkabir'e yürüdüler, "mevcutlu" olaraktan...

Mevcutlu çünkü, yürümeyen üniversite personeline "Gelmezseniz oyarız" şeklinde "demokratik bir uyarıda" bulunulmuş.

Demek ki rektörler, bir yandan yürürken bir yandan da gelenlerin çetelesini tutacak, gelmeyenler düşünsün....

Fakat Milli Eğitim Bakanı Çelik, daha hızlı çıkmış, bir gün önce yedeğine aldığı 15 bin kadar öğrenciyle Anıtkabir'e yürümüş...

Sanki daha önce yürüyen rekor kırmış oluyor, yahut Anıtkabir'i cebine koyup götürüyor. Ertesi gün yürüyen laikçiler bir bakacaklar ki, Anıtkabir'in yerinde yeller esiyor.

"Hooop, beyler, Anıtkabir'imizi yürütmüşler!"

Bu arada, Manisa vilayeti birbiriyle gırtlak gırtlağa gelen iki yürüyüşle gündeme oturuverdi.

Restorasyon sonrası yeniden açılacak Çeşnigil Camii yürüyüşü ile Cumhuriyet yürüyüşü aynı güne isabet etti.

Meclis Başkanımız Bülent Arınç, cami yürüyüşünü tercih ettiği için, cami açılışı öne alınmış, Cumhuriyetçiler, "bizim yürüyüş nasıl ikinci plana atılır" diye kızmışlar.

Manisa Valisi, cami ile cumhuriyet arasında sıkışıp kalmış...

Cami ile Cumhuriyet'ten mülhem, Türkiye'nin "2 C sendromu", "Sendrom", çünkü ikisi de yanlış anlaşılıyor, yanlış yerlere çekiştiriliyor, don lastiğine çevirdiler, "cami" kavramı ile "cumhuriyet" kavramlarını...

Yine de dert değil... İyiye gidiyoruz, hepten dinamik bir millet haline geldik, yerimizde duramıyoruz. Yürüyelim arkadaşlar!..

Kel alaka ama bu arada bir olayı da şiddetle merak etmeye başladım

Refikimiz Hürriyet gazetesinde, iki günde bir Dinç Bilgin, Turgay Ciner ve Ergun Babahan'ın tekzip metinleri yayınlanır oldu. Neler oluyor, SABAH'ın üst yöneticileri Hürriyet'te gizli gizli makale yazmaya mı başladılar? İnsan kıskanıyor vallahi!..


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
hibe destekler

sizinkiler
Sarı Sayfalar
GreenCard
TEMA

Copyright © 2003, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır