kapat
25.10.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMİ
limasollu
TÜRKİYE
DÜNYA
POLİTİKA
SPOR
MEDYA
SERİ İLANLAR
METEO
TRAFİK
ŞANS&OYUN
ACİL TEL



GREENCARD

GÜNTAY ŞİMŞEK


DHMİ'dir, ne yapsa yeridir

Türkiye'de havayollarına catering (yiyecek/içecek/servis) hizmeti vermek üzere 3 şirket faaliyet gösteriyordu Uçaklara Servis AŞ (USAŞ), LSG Sancak (Lufthansa yüzde 50 hissedar) ve Eurest (Fransız ortaklı). Sektöre en son giren Eurest yarıştan, ilk çekilen oldu. Sektörün en büyük oyuncusu, THY'ye hizmet veren ve 14 yıl önce özelleşen USAŞ. İkinci, THY'den sonra ikinci sırada yer alan Lufthansa'nın da hizmet aldığı ve ortağı olduğu LSG Sancak. Üçüncü ise Eurest idi.

Fakat, Eurest 1 Eylül itibariyle İstanbul, Ankara, Dalaman, Bodrum, Antalya ve İzmir'deki havaalanlarında bulunan mutfaklarını Devlet Hava Meydanları İşletmesi'ne (DHMİ) devretti. Türkiye'de ciddi bir pazar bulamayan ve bu sebeple 3 yılda 27 milyon USD zarar eden Eurest'in sektöre girişi de aynı oranda ilginç oldu.

İstanbul Hava Yolları'nın (İHY) faaliyetlerine son vermesinden 3 ay önce, İstanbul Catering'i devralan Eurest, İHY ile 4 milyon yolcu/yıl servis anlaşması yaptı. İHY'nin uçuşlarını durdurmasıyla da zora girdi. Ve catering hizmeti vermeyi umduğu özel havayolları ile bir türlü uygun anlaşmalar yapamadı. Neticede sektör iki yabancıya kaldı. USAŞ tamamen yabancı sermayeli, LSG Sancak'ta ise sermayenin yarısı ve yönetimin tamamı Almanlar'a ait.

Eurest'in, DHMİ'nin onayı ile İHY Catering'den yap-işlet-devret modeli kapsamında devraldığı 6 ayrı hava meydanındaki hizmet binalarını zarar ettiği ve iş yapamadığı için iade etti. Ancak, kısa sürede DHMİ buraları USAŞ'a kiraladı. DHMİ'nin bu kadar süratli davranması belki tarihinde vaki değil.

Müdebbir tüccar olma başarısını hiçbir zaman gösteremeyen, atıl meydan üretip, hava trafiğini azaltan DHMİ nedense böyle müşterisi hazır işlerde elini çabuk tutabiliyor. İşin ahlaki tarafı bir kenara, mevzuat açısından da anlaşılan, DHMİ yetkilileri açık kapı bulmuşlar ve 6 meydandaki mutfakları ihalesiz USAŞ'a devretmişler. DHMİ yönetimine de zaten bu yakışırdı. Havacılık sektörüne duyurup, buraları iyi fiyattan ve üçüncü bir müteşebbise vermek yerine, parası ve kurulu düzeni olan sektörün en büyüğü USAŞ'a vererek kronometreyi erken açmak galiba daha hesaplı geldi.

DHMİ'nin kesinlikle yanlış yaptığına ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'ın bu işe el atıp düzeltmesi gerektiğine inanıyorum.

Türkiye'de havacılık sektörünün önünü açacak en önemli kurumların başında gelen DHMİ'nin bu kadar bilinçsiz olmaması lazım. Fakat DHMİ yıllardır, Türkiye'de havacılık sektörüne katkı sağlayacak dinamik adımlar atmak yerine, devletçi zihniyetini hiçbir şekilde değiştirmeyi gündemine dahi almamıştır.

Gelişmekte olan son örnek; DHMİ yetkilileri, hızlı hareket etmeye başladıklarına göre, Tasfiye İşleri Döner Sermaye İşletmeleri Genel Müdürlüğü AŞ'ye (TASİŞ) ait olan Atatürk Havalimanı'ndaki gümrüksüz malların tasfiyesi için tahsis edilen yerleri de kime vereceklerini şimdiden tespit etmiş olmalılar. Piyasa değerinin yirmide birine dileriz vermezler. Şu an gümrüksüz malların tasfiye edildiği yerin 1 metrekaresine TASİŞ 1 USD, muadili yerlere devletin başka kuruluşları ve özel sektör 20 USD kira bedeli ödüyor.

TASİŞ'in sözleşmesi kasımda bitiyor. Bakalım aynı yeri kim, kaça kiralayacak?


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
hibe destekler

sizinkiler
Sarı Sayfalar
GreenCard
TEMA

Copyright © 2003, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır