kapat
25.10.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMİ
limasollu
TÜRKİYE
DÜNYA
POLİTİKA
SPOR
MEDYA
SERİ İLANLAR
METEO
TRAFİK
ŞANS&OYUN
ACİL TEL



GREENCARD

MEHMET BARLAS


YÖK cumhuriyetini demokrasi tehdit ediyor!..

Önümüzdeki 29 Ekim günü, Cumhuriyet'imizin 80'inci yıldönümünü kutlayacağız.

Ama anlaşıldığı kadarı ile bazıları, "Cumhuriyet"in değil, kendi küçük cumhuriyetlerinin yıldönümlerini, kendi aralarında kutlamak niyetindeler.

Bunlar başlarında bulundukları kurumları, devlet içinde devlet zannediyorlar.

Anayasal demokrasi, hukukun üstünlüğü, evrensel uygarlığın normları, bunlara vız geliyor.

Her fırsatta bir "Devlet Krizi" yaratmayı, varlık sebepleri gibi görüyorlar.

Toplumdaki farklı kesim ve görüşleri, Türkiye mozaiğinin öğelerini birleştiren güzellikleri ön plana çıkarmak yerine, farklılıkları ve kavga konularını kaşıyorlar.

Bunların ideolojileri ve inanç dereceleri önemli değil.

İslamcı da olabilirler; Kemalist de..

Kürtçü de olabilirler, Türkçü de..

Ama Türkiye'deki insanlar, heyecan içinde "yine hangi kriz patlayacak" diye bekleme noktasına geldiğinde, sözünü ettiğimiz kişi ve kurumlar, kendilerini başarılı buluyorlar.

Bir dönemde, Erbakan'ın ve Milli Görüşçüler'in, yine hangi söylemle, neyi kaşıyacaklarını beklerdik.

Acaba "İmam Hatipler arka bahçemizdir" mi, "Rektörler başı örtülülere selam duracak" mı, diyeceklerdi?

Ya da, Avrupa Birliği ile entegrasyon için çaba harcayanlar "Batı Kulüpçü" mü ilan edilecekti? "Bize oy vermeyenin dininden şüphe ederiz" mi denilecekti?

Şimdi Milli Görüş'ün içinden çıkan AK Partililer, gerçekten değiştiler. Onlar artık modernleşmenin, Batılılaşmanın, Avrupa Birliği üyeliğinin, Amerika ile stratejik ittifakın, özelleştirmelerin lokomotifi olmaya çalışıyorlar.

AK Parti, bugüne kadar olan görünümü ile, kavganın değil uzlaşmanın, yobazlığın değil, hoşgörünün arayışı içinde.

İnançlarından veya geleneklerinden kaynaklanan özel yaşamlarındaki farklılıkları bile, kamusal alana taşımamaya çalışıyorlar.

Ama şimdi Erbakan'ın yerine, yeni "Kriz Üretim Merkezleri" türedi.

Mesela YÖK Başkanı Prof. Dr. Kemal Gürüz ve yakın mesai arkadaşları, Prof. Dr. Erbakan'ı aratmıyorlar.

Dün Rektörler Komitesi'nin açılış konuşmasında, Prof. Dr. Kemal Gürüz'ün söylediklerini okumadınız mı? ANKA Ajansı'nın haberinin ilk paragrafını aynen nakledelim

- YÖK Başkanı Gürüz, Atatürk ilkeleri ile İslamiyetin çatıştığını ve İslami terörü olumlayan bir görüşle uzlaşmalarının söz konusu olmayacağını ifade ederken, bu görüşlere sahip kişilerin hamilerinin "fevkalade üst kademelerde" olduğunu ifade etti.

Ne güzel değil mi?

12 Eylül "Askeri Rejimi"nde oluşturulan ve 1982 Anayasası ile de hükme bağlanan "YÖK Rejimi"nde değişiklik yapmak istediğiniz zaman, YÖK'çüler bunu "İslami Terör" bağlamında ele almaya hazırlar.

Soruyoruz ilgili herkese ve her kesime...

Bu tür davranışlarla, bir yere gidilebilir mi?

Prof. Dr. Erbakan ile Prof. Dr. Gürüz'ü, gerginlik ve kriz yaratma konusunda yarışa soksanız, hangisi birinci gelir?

Biliyor musunuz?.. 2547 sayılı YÖK yasasına göre, üniversitelerdeki öğretim üyeleri, rektörün kararı ile, rızaları olmasa da, başka şehirlerde görevlendirilebiliyor. Yani rektörler, hocaları sürgün edebilir. Mesela bu hükmü kaldırmak, irticai bir girişim midir? Neyse.. YÖK cumhuriyetinin yıldönümünü de kutlayalım mı?

ŞAKA

Beklerler mi?
Kızılderili reis, atını dört nala koşturuyor ve sonra durup, birkaç dakika bekliyormuş hep..

Beyaz adam, neden koşup koşup, sonra durduğunu sormuş,

- Atım o kadar hızlı gidiyor ki, ruhum geride kalıyor. Yetişsin diye zaman zaman duruyorum, demiş..

Acaba bizdeki reformları engelleyenlerin ruhlarını, çağdaş uygarlık bekleyecek mi?

Mesajlarınız için: mbarlas@sabah.com.tr


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
hibe destekler

sizinkiler
Sarı Sayfalar
GreenCard
TEMA

Copyright © 2003, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır