kapat
25.10.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMİ
limasollu
TÜRKİYE
DÜNYA
POLİTİKA
SPOR
MEDYA
SERİ İLANLAR
METEO
TRAFİK
ŞANS&OYUN
ACİL TEL



GREENCARD

ÖMER LÜTFİ METE


'Laik Din Devleti'miz

Cumhurbaşkanı Sezer'in malum başörtü yasağının bir tek anlamı var

Devlet her şeydir, halk hiçbir şeydir.

Bu "ilahi devlet" anlayışı sayesinde, bütün dikkatler "dinci" avına yoğunlaşırken resmi kurumlarda küresel servislerin ve maskeli bölücülerin işgali gelişir. Sayın Sezer'de bu oyunu fark etmişliğin eseri görülmez.

Derin milli gafletimizin temelinde, Türkiye Cumhuriyeti'nin Atatürk'ten sonra düpedüz "laik din devleti" gibi algılanması yatar. Özellikle 1950'lerden itibaren kurumlaşan devlet merasimleri, amacı öylesine aşar ki, Cumhuriyet "merasim devleti" haline gelir. Muhtemelen sinsi bir plan gereğince Atatürk'e saygının, puta-taparlık boyutlarında sergilenmesi farz kılınır. Böylece "laik din devleti" kendini "derin" sayan kadroların yegane kutsalı olur.

Türkiye Cumhuriyeti gerçekten bir "din devleti" gibi algılandığı içindir ki, 28 Şubat sürecinde kelle uçuran Bir'icik zihniyet "İrtica, bölücülükten bile öncelikli tehlikedir" diyebilmiştir. Sadece dindarları değil, ortalama sağcıyı ve solcuyu bile şaşırtan bu beyan mantık dışı görünse de kendi içinde çok tutarlıdır. Zira, bir din devletinin, kendi halkı içinde yaygın başka bir dini en büyük tehlike sayması doğaldır.

İşin özü budur.

Devlet kul ister
Sayın Sezer de devleti böyle algıladığını sürekli ortaya koymaktadır.
Bunu, başörtü yasağının iç organlarını deşerek kanıtlamak zor değil
Bir mollanın "Saçının bir telini gösterirsen yetmiş bin sene cehennemde yanarsın" yolundaki tehdidi kadar Sezer'in "Köşk'e başörtü girerse devletin laiklik ilkesi sarsılır" fetvası da bir inanıştır, dolayısıyla dini tercihtir.
Bir din "Başını açan kadın Allah'a karşı gelmiş olur" diyebilir. Din böyle bir kurumdur, bu tür yargılar getirir. Ama siz hem kendinizi "laik devlet" diye ilan eder, hem de "başını örterek huzuruma gelemezsin" derseniz kendinizi başka tür bir tanrı, mekanizmanızı da ayrı bir din olarak dayatırsınız!
Bin kanıt yazmak gerekmez; bu devletin bir "laik din devleti" olduğu belli.
'Kürt Mehmet nöbete'
Üstelik bunun da gerisinde başka bir dalavere var.

Yankesici cebimizdeki parayı yürütmek için "Bak, Şeytan geçiyor, gel şunu taşlayalım" diye bizi Don Kişot gibi yel değirmenlerine saldırtıyor.

Böylece başımızda Sezer'ler, "dinci" avına çıkıyoruz...

İktidar bir bürokrat mı tayin edecek, MİT'ten temiz kağıdı, bakalım "laik din devleti"mize iman etmiş biri mi?

Bu da yetmiyor, biraz gevşetilmiş "Batı Çalışma Grubu" olarak çalışan yeni "vatandaş fişleme merkezi" Başbakanlık Takip Kurulu'ndan da "iyi hal kağıdı" istiyoruz.

Ne oluyor?

İslami bir boyutu olan, mesela hanımı başörtülü bir bürokrat ise önünü kesiyoruz. Ama dinsiz bir Kürt ırkçısı ise "yürü ya kulum" demiş oluyoruz.

Oysa bugün, her zaman olduğundan daha da yoğun bir şekilde bürokrat tayinlerinin arkasında sinsi bir "mikro-bik" ırkçılık tezgahı var.

"Laik din devleti"miz rakip dincileri avlamaya giderken ülkenin altı oyuluyor.

Sayın Sezer, bunu sezer mi dersiniz?


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
hibe destekler

sizinkiler
Sarı Sayfalar
GreenCard
TEMA

Copyright © 2003, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır