kapat
25.10.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMİ
limasollu
TÜRKİYE
DÜNYA
POLİTİKA
SPOR
MEDYA
SERİ İLANLAR
METEO
TRAFİK
ŞANS&OYUN
ACİL TEL



GREENCARD

Avrupa türbanı 'ayrımcı' buldu

TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Mehmet Elkatmış ile Başkanvekili Cavit Torun, Strasburg'a giderek AİHM Başkan Yardımcısı Costa'ya "neden türbana karşısınız" diye sordu

TBMM İnsan Hakları Komisyonu'nun AKP'li Başkanı Mehmet Elkatmış ile Başkanvekili Cavit Torun, Strasburg'a giderek YAŞ kararları ve türban konusundaki başvuruları reddeden Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Başkan Yardımcısı Jean Paul Costa'yı iknaya çalıştı. Ancak Costa "Nuh deyip Peygamber demeyince" heyet Türkiye'ye eli boş dönmek zorunda kaldı.

Torun, "Türkiye'nin türbanla ilgili resmi söylemi yaşananları yansıtmıyor" şikayetinde bulundu ve AİHM'nin Türk devletinin uygulamalarını destekleyen kararlarını eleştirdi. Torun, türbanın siyasi amaçla değil, "inancın gereği" olarak takıldığını söyledi. AİHM Başkan Yardımcısı Costa ise üstü kapalı, türban takılmasına karşı çıktı ve bunun kadınlara karşı bir ayrımcılık olabileceğini savundu.

TBMM İnsan Hakları temaslarda bulunmak üzere bir komisyon oluşturup Strasburg'a gönderdi. Strasburg gezisine heyette yer almalarına rağmen Kurultay dolayısıyla CHP'li üyeler katılamazken, heyette sadece AKP'li Elkatmış ile Torun yer aldı. Komisyon, Strasburg'da, AİHM Başkanvekili Costa, hakimler ve Avrupa Konseyi temsilcileri ile görüştü.

Elkatmış ve Torun, AİHM'nin türban ve YAŞ konusunda Türkiye'den gelen başvuruların reddedildiğini hatırlatıp, bunun gerekçesini sordular. Başkan Yardımcısı Costa ise AİHM'den bugüne kadar "devlet ve Türk mahkemeleri tarafından alınan" türban ve Yüksek Askeri Şura ile ilgili iki konuda ret kararı çıktığını hatırlattı. Costa bunun gerekçesini, "Kadınların başlarını örtmeleri diğer kadınlara karşı ayrımcılık olabilir" diye açıkladı. Costa, türban takmanın kadın haklarına da aykırı olabileceğini söyledi. Bu açıklamalar üzerine Torun, kendi eşinin başının da kapalı olduğunu belirterek, "Ben milletvekili seçilene kadar siyasete girmedim. Hiçbir siyasi partiye kayıt yaptırmadım. Türbanı siyasi simge olarak kullanmadım. Bu bir inanç konusudur. Kimse başını zorla kapatmıyor. Başını kapatmanın siyasi rejim ya da sistemle bir ilgisi yok. Tamamen inanç gereği. Türkiye'nin resmi söylemi yaşananları yansıtmıyor. Türkiye'de de Avrupa benzeri bir laisizm olması gerekiyor" dedi.

ÜÇ DAVA TARTIŞMA KONUSU OLDU
AB üyeliği için uygulamalara bakılacağı yönünde yapılan açıklamaların ne anlama geldiği ve Türkiye'den neler beklendiğinin mesajları da bu görüşme sırasında verildi.

Görüşmeler sırasında KKTC'de kalan evi için 9 milyon dolar tazminat kazanan Rum Loizido'ya bunun bir an önce ödenmesi istendi. Gerek Avrupa Konseyi gerekse AİHM yetkilileri, Türkiye'nin mutlaka bu tazminatı ödemesi gerektiğini belirtip, "Para Türk büyükelçiliğinin hesabına yatırılmış. Ancak Türkiye bunun emsal oluşturmasını istemiyor. Bunun için altyapı oluşturmaya çalışılıyor. Yunanistan ve Kıbrıs Rum Kesimi ile görüşüyor" dediler. Heyetin önüne getirilen ikinci konu ise "Papazlar Davası" oldu. İstanbul'dan mülk edinen bir grup papazın malına 1974 yılında Türk devletinin el koyduğunu, mülkiyetin Türkiye'de kalması, ancak kira ödenmesi yönünde dava açıp kazandıkları halde bu paranın ödenmediği belirtildi ve "Türkiye bu parayı bir an önce ödemeli" denildi.

Gündeme gelen üçüncü konu ise DEP davası oldu. Türkiye'nin AB sürecinde mutlaka bu sorunu çözmesi ve AİHM'nin verdiği karara uyulması gerektiği belirtildi. Yeniden yargılama kararları için Türkiye'nin bir an önce harekete geçmesi de istendi.

Köye dönüşler de büyük bir sorun
AİHM Başkanvekili Costa, Türkiye hakkında mahkemeye açılan davalar hakkında da geniş bilgi verdi. Costa köye dönüşler ile ilgili 1500 dava bulunduğunu, Türkiye'nin bu sorunu bir an önce çözmesi gerektiğini söyledi. Costa, "Dava sayısı hızla artıp AİHM'yi bile kilitleme noktasına gelebilir" dedi.

Costa'nın verdiği bilgiye göre işkence ve kötü muamele ile ilgili 603 başvuru yapıldı. 210 dava hükümete bildirildi, 58 dava da kabul aşamasına geldi. AİHM'deki diğer "Türkiye" davaları ise şöyle

* Adil yargılama 2207 dava açıldı. 772'si hükümete bildirildi, 76 tanesi kabul aşamasında.

* Din ve vicdan özgürlüğü 299 dava açıldı, 17'si hükümete bildirildi. 4'ü kabul aşamasında.

* Düşünce ve ifade özgürlüğü 324 dava açıldı, 84'ü hükümete bildirildi, 51'i kabul aşamasında.

* Dernek ve sendika kurma özgürlüğü 190 dava açıldı, 40'ı hükümete bildirildi. 11 tanesi kabul aşamasında.

Zübeyde YALÇIN


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
hibe destekler

sizinkiler
Sarı Sayfalar
GreenCard
TEMA

Copyright © 2003, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır