kapat
30.09.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMİ
limasollu
TÜRKİYE
DÜNYA
POLİTİKA
SPOR
MEDYA
SERİ İLANLAR
METEO
TRAFİK
ŞANS&OYUN
ACİL TEL



GREENCARD

ÖMER ÜRÜNDÜL


Fener'in sıkıntısı organizasyon

F.Bahçe, G.Birliği engelini de üç puanla geçerek, hem puan cetvelinde ikinciliğe yükseldi. Hem de üst üste iki deplasman öncesi moral kazandı.

Takım koşuyor, yardımlaşıyor, oyun disiplinine sadık kalıyor. Ama hep vurguladığım gibi eldeki kadro yapısı itibariyle organizasyon sıkıntısı çekiyor. Bu rahatsızlık İzmir'de de gündemdeydi. Adam eksilten oyuncu tipleri kısıtlı. İleride Hooijdonk bu yapıda değil. Tuncay driplinglerini kolektif bütünlükle birleştiremiyor. Ortada bir tek Aurelio adam eksiltebiliyor. Kemal dar alanda çok pas hatası yapıyor. Ön libero özelliklerine sahip Selçuk defansı ile iyi yakınlaşıyor. İlk topları enlemesine fazla olsa da ayağa garanti oynuyor. Ama genel organizasyon sıkıntısı yüzünden boş alan bulup ileriye destek veremiyor.

F.Bahçe'nin ileriye olumlu servis yapacak, devamlılığı olan kaliteli bir orta sahaya duyduğu ihtiyaç her hafta kendisini gösteriyor. Bir canlı örnek vermek gerekirse G.Birliği'ndeki Skoko gibi bir orta saha aranıyor. Yusuf, fiziki yetersizliği, kopuk kopuk futbolu ve defansif görev yapmaması dolayısıyla üstün yeteneklerine rağmen F.Bahçe'nin aradığı ilaç değil. Bu yüzden de Daum bu futbolcusundan yeri geldikçe belirli sürelerde faydalanmaya çalışıyor.

Daum'un ilk yarıda tedbirli davranıp, alan daraltan savunma kurgusuna titizlik göstermesi teknik adam doğrusuydu. Ancak ikinci yarı başında çok acele iki değişikliği bir arada yaptı. Bu önemli bir hataydı. Taşlarla da oynadı. Kemal'i defansın soluna çekti. Ümit Özat'ı yapısına uymayan ön liberoda görevlendirdi. Bundan sonra G.Birliği'nin 3 çok tehlikeli atağı vardı. Biri gol olsa F.Bahçe maçı kaybederdi. Yusuf-Serhat işbirliğiyle galibiyeti getiren gol tahmin ettiğim gibi medyanın bazı bölümünde Daum dehasına mal edildi. Tomas takım için büyük bir kazanç. Çizgi defans oynamayı biliyor. Disiplinli, çabuk, yerden ve havadan hamle zamanlamalarında başarılı. Takıma da çok çabuk uyum sağladı.

En sorunsuz takım Beşiktaş
Pazar gecesi bir kere daha görüldü ki, oturmuş sistemiyle günümüz futbolunun istediği uygun oyun modeliyle ve bol alternatifli kadrosuyla Beşiktaş ligin en sorunsuz ve en istikrarlı takımı.

Ahmet Yıldırım'ın yerine Emre Aşık görev yaptı. Zago, sol stopere geçti. Üçlü defans bloğunun alışılmış performansı aynen devam etti. Önemli yeteneklere sahip Okan, kendini bulmaya başladı. İlhan'da fizik açıdan yükseliş açıkça görünüyor. Sergen, 55 dakika teknik yeteneklerini sergileyebilecek dirilikteydi. Ahmed Hassan oyuna girdikten sonra atakların olgunlaşma döneminde rakiplerinin önüne geçen çabukluğu ve pozisyon zekasıyla iki gole imza attı. Bütün bu artıların yanında esas önemli nokta Beşiktaş'ın oturmuş makina düzeni içinde işleyen bir saha içi kurgusuna sahip olmasıdır.

Yarın gece güçlü rakip Chelsea ile zorlu bir deplasman sınavı var. En az bir puan alınamazsa ikinci maçta ilk iki şansı bitecek. Bakalım Beşiktaş tamam mı diyecek devam mı?

Aybaba ders almalı
Samet Aybaba geçen sezonun sonuna doğru belli bir düzeye kadar sistemi oturtmuştu. İleride Fatih, Mehmet Yılmaz ön liberoda defansı ile iyi bütünleşen havadan ve yerden başarılı müdahaleler yapan Hüseyin, onun önünde de orta sahada Aurelio, Gökdeniz ve Somers. Bu sene Aurelio yok, yeni transferler var. Ama Samet Aybaba taşlarla çok oynamaya başladı. Elindeki kadro bunu kaldırmaz. Beşiktaş maçında da Fatih'i yapısına uymayan tek forvet rolüne soyundurdu. Hüseyin'i orta sahada seyyar görevlendirdi. Bunların sonucu da kurgu bozuldu. Gökdeniz'in yeteneklerini sergileyebilme fırsatı da ortadan kalktı.

Beşiktaş'a deplasmanda kaybetmek anormal bir sonuç değil. Ama farklı yenilgiden ve ciddi saha içi sıkıntılarından ders almak gerekir. Samet Aybaba'nın ilerleyen haftalar için geçen seneki şablonu göz ardı etmemesi lazım.

Penaltı atışı tekrarlanmalıydı
Ali Aydın, Adana-G.Saray maçıyla başarılı yönetimlerine bir yenisini daha ekledi. Tek hatası ilk yarıda Timur'a sarı kart göstermeyişiydi.

İsmet Arzuman'ın İzmir'de genel yönetimi mükemmeldi. Kondisyonu üst düzeydeydi, objektifti. Gereksiz kartlara girmedi. Avantajlara özen gösterip temponun yükselmesine katkı yaptı. Yalnız penaltıyı tekrarlatmayarak önemli bir yanlış yaptı. Atış yapılmadan önce iki takım oyuncularından çok sayıda ihlal yapıldı. Hatta iki oyuncu Van Hooijdonk ile aynı hizaya kadar geldiler.

Serdar Tatlı genelde Avrupalı meslekdaşlarının standardına uyan, her zaman gördüğünü çalan bir hakem. Beşiktaş-Trabzon maçında da aynı görüntüdeydi. Alışılmışın dışında kart gösterdi ama doğru kartlardı. Ancak benim tribünden süzemediğim üç hatası oldu. Romashenko'nun hareketi direkt kırmızıyı gerektiriyor. Emre'nin attığı golde faul var. İkinci yarıda İbrahim'in hareketi penaltı.

İzmir'de Karşıyaka-Ankaraspor maçında genç hakem Vedat Tan'ı izledim. Yetenekli ve objektif. Ancak kart uygulamalarında yanlışları var. Daha önce yönettiği İstanbulspor-Çaykur Rizespor maçında da benzer hataları oldu. Bu konuda kendisini geliştirmesi gerekiyor.


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
Destek Paketi

Sizinkiler
Sarı Sayfalar
GreenCard
TEMA

Copyright © 2003, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır