kapat
30.09.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMİ
limasollu
TÜRKİYE
DÜNYA
POLİTİKA
SPOR
MEDYA
SERİ İLANLAR
METEO
TRAFİK
ŞANS&OYUN
ACİL TEL



GREENCARD

Pandora'nın Kutusu

DYP yöneticilerinin itirazlarının önünü kesmek için en başta belirtelim; Meclis'te üçüncü bir grubun varlığı iyi olurdu.

Böylece hem milli irade daha adil biçimde Meclis'e yansırdı, hem daha dengeli parlamento yapısı ortaya çıkardı, hem AK Parti'nin oy oranının neredeyse iki katı milletvekili kazandığı eleştirileri azalırdı, hem de iktidar Anayasa değiştirecek güce sahip olmanın dayanılmaz ağırlığından (öyle ya; kullansa bir dert, kullanmasa bir dert) kurtulurdu.

Ancak sandığın vermediği bu hakkın yargı kararıyla kazanılmasını "siyaseten" pek doğru bulmuyoruz...

Bu girişten sonra, sorunun özüne geçebiliriz. Bizce, Yargıtay'ın DEHAP kararı önüne geldiğinde, Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) Pandora'nın Kutusu'nu hiç açmamasında büyük fayda var. Yani Yargıtay kararının seçimlerin kısmen ya da tümüyle iptali için de, oyların yeniden dağıtılıp Meclis yapısının değiştirilmesi için de gerekçe oluşturamayacağına hükmetmeli. En azından bu konuda karar verme yetkisini Meclis'e devretmeli.

Çelişkinin bedeli
İki nedenden ötürü Pandora'nın kutusu sıkı sıkıya kapalı kalmalı.

Birincisi YSK kendi "esenliğini" düşünmeli. Çünkü seçimin veya DEHAP oylarının iptali yönünde karar verirse, gelişmelerin nerelere kadar uzanacağı belli olmaz.

Öyle ya; DEHAP'ın örgütlenme eksiğini kapatmak için sahte belgeler hazırladığı, o yüzden de seçime katılamayacağı dönemin Yargıtay Başsavcısı Sabri Kanadoğlu tarafından YSK'ya ihbar edilmedi mi? YSK bu itirazı "Geç kaldınız, pusulaları bastık" gerekçesiyle geri çevirmedi mi? Bu, "Seçim takvimini aksatmamak" mazeretine sığınarak sahteciliğini bile bile DEHAP'ı seçimlere sokmak anlamına gelmiyor mu?

YSK'nın şimdi o tercihine ters düşecek bir karar alması, kendisinin de hesap vermesini gerektirecek bir sonuç doğurur.

Zaten gerek AK Parti, gerekse CHP sözcüleri bunu seslendirmeye başladılar bile. Örneğin AK Parti Grup Başkanvekili Salih Kapusuz, "Dün bu konuda karar veren YSK, bugün 'Özür dilerim, yanlış yaptım' deme hakkını kendinde göremez" dedi. CHP Grup Başkanvekilleri Haluk Koç ve Mustafa Özyürek ise, YSK üyelerinin istifasını, Yargıtay kararını yeniden oluşturulacak YSK'nın ele almasını istediler.

Ya AİHM bozarsa?
Gelelim ikinci nedene.. DEHAP davası kolay kolay bitmez. İç hukuk yolları tükendikten sonra sıra dış hukuk yollarına gelecek. DEHAP yöneticileri dosyayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) götürüyor. AİHM'de bir dava en az bir yıl sürüyor. YSK bu arada seçim sonuçlarını değiştirecek veya seçimin yenilenmesine yol açacak bir karar verirse, AİHM ise Yargıtay kararını bozup yeniden yargılama isterse ne olacak?

Macun tüpe geri sokulamayacağına, seçim sonuçlarının iptali kararı iptal edilemeyeceğine göre, Türkiye yargı kurumunun yol açtığı bir kaosa sürüklenecek.

Baykal'ın vurguladığı gibi, YSK'nın kararı hukuki değil, siyasi olacak. Ama hiç değilse yeni dertler açmasın...

Mesajlarınız için: esafak@sabah.com.tr


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
Destek Paketi

Sizinkiler
Sarı Sayfalar
GreenCard
TEMA

Copyright © 2003, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır