kapat
30.09.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMİ
limasollu
TÜRKİYE
DÜNYA
POLİTİKA
SPOR
MEDYA
SERİ İLANLAR
METEO
TRAFİK
ŞANS&OYUN
ACİL TEL



GREENCARD

Metristepe'de bir gün

Bozüyük, ülkemizin kuzeybatısında, Bilecik'e bağlı bir ilçe. Eskişehir'e 45 kilometre. Bilecik'e 35. Kütahya'ya 76. Bursa'ya 95.

Bozüyük, İstanbul'u Akdeniz'e bağlayan yolun üzerinde "dört bölgeye sınırı olan" bir kavşak. "Coğrafya haritalarında" Türkiye bölgelere ayrılır ya... Marmara, İç Anadolu, Karadeniz ve Ege bölgeleri, tek bir ilçede kesişir Bozüyük'te.

FABRİKALAR
Bozüyük denince akla fabrikalar gelir. Yol üzerindeki Toprak, Eczacıbaşı, Ford Otosan, Demirdöküm, Eti, İdaş, Artema, Kavel Kablo, Ak Enerji, Halıser... Ve daha pek çok tesis. Eskişehir'den binlerce işçi, servis araçlarıyla, Bozüyük'e getirilir, götürülür. Bozüyük, bu yönüyle çok canlıdır.

METRİSTEPE
Eskişehir istikametinden gelirken, Bozüyük'e on kilometre kala sağa bir yol ayrılır Metristepe. O yola saptık. Yol yılan gibi kıvrıla, kıvrıla tırmanıyor. 10 kilometre tırmandık. Ve bu on kilometre boyunca, yol kenarında hep "şehitlik" gördük. "İnönü savaşlarında" şehit olanların mezarlarını.

GÜL BAHÇESİ
Hani "her karış toprağı şehit kanıyla sulanmış vatan" deriz ya... İşte Metristepe gerçekten öyle. Yunan çizmesinin çiğnemediği yer yok. Mehmetçik'in şehit düşmediği yer yok.

"Bu Vatan Kimin" diyen şairin sözünü ettiği coğrafya, tam bu coğrafya olsa gerek

İleri atılıp sellercesine

Göğsünden vurulup tam ercesine

Bir gül bahçesine girercesine

Şu kara toprağa girenlerindir

TARİHİ TELGRAF
Ve sonunda "tepeye" vardık. Metristepe'ye. Öyle bir tepe ki... Akşam hava kararmaya başlayınca "çevreye" bakıyorsunuz.

Eskişehir'in, Bozüyük'ün, Söğüt'ün, İnönü'nün ışıklarını görüyorsunuz.

Metristepe "bütün bölgeye hakim." Komutan işte bu tepeye çıkmış, etrafı incelemiş ve Ankara'ya telgrafı çekmiş. Tarihe geçen telgraf, Metristepe'de taşa kazınmış

TBMM Başkanı Mustafa Kemal Paşa'ya.

Bozüyük yanıyor.

Düşman binlerce ölüleriyle doldurduğu savaş alanını silahlarıyla bırakmıştır.

İmza

Batı Cephesi Komutanı İsmet.

Tarih

1.4.1921.

MAKÛS TALİH
Aşağıda ovada "hava sıcak."

Eskişehir'de, Bozüyük'te sıcaktan terliyorduk.

Metristepe'de ise üşümeye başladık.

Ya 1921'de Mehmetçik, kış soğuğunda burada nasıl vatan toprağını koruyordu, bunu düşündük. Ve bu sırada gözlerimiz, taşa kazınmış bir başka telgrafa ilişti. Ankara'dan, "Batı Cephesi Komutanı İsmet'e çekilen" tarihi telgrafa

Siz orada yalnız düşmanı değil, milletin makûs talihini de yendiniz.

İmza TBMM Başkanı Mustafa Kemal.

İNTİKAMTEPE
Batı Cephesi Komutanı İsmet'in "İnönü soyadına" hak kazandığı tepe... İnönü savaşının geçtiği tepe... Kurtuluş savaşı destanının yazıldığı tepe, işte bu tepe. Her yer "şehitlik." Uzaklarda "İntikamtepe." Yine "her yer şehitlik." Berilerde bir başka şehitlik daha İnönü şehitliği. Yere basarken bir ara ürperiyoruz. Topraktan çiçek fışkırmış... Artık sararıyor.

MEHMET AKİF
Bu toprak, Eskişehir'den Bursa istikametine giderken "tam gaz" geçtiğimiz... İnip, yürümediğimiz... Çiçeğini koklamadığımız bir topraktı... Ama Metristepe'ye gidip de dolaşınca... Mehmet Akif'in dizeleri dudaklarımızdan döküldü

Bastığın yerleri toprak diyerek geçme tanı,

Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.

VE İKİ HEYKEL
Günde 15 bin, bazı mevsimlerde günde 40 bin aracın geçtiği yolda ilerleyenlerden biri de eğer sizseniz... Metristepe tabelasını görünce, tepeye doğru bakın. Tepede canlı gibi duran iki heykel... İki kişi size el sallıyor TBMM Başkanı Mustafa Kemal ile Batı Cephesi Komutanı İsmet.

İki ihtiyar delikanlı
Amca, adın ne?.. Kaç yaşındasın?

- Hııı, ne didin?.. Ağır duyar oldum da... İsmimi sual ittin?.. Haşim Aşık... 90'ı geride bıraktık... Yüz yaşına doğru gidirik.

- Ya sen amca... Sen kimsin?

- Ha, bağa mı didin?.. Ne didin?.. Bağırarak söyle?.. Künyemi mi istiyon?.. Kadir Kuş... 90'ı da devirdik çok şükür... Yüz yaşına doğru gidirik.

****

Haşim Aşık, Yeşilçukurca köyünden. Kadir Kuş da eski Fındıkoluk köyünden... Şimdiki adıyla Revnak köyü. İkisi de Bozüyük'te yaşıyor.

****

- Yunan geldi... Sizler o zaman neredeydiniz?

Haşim Aşık

- Yonan gavurunu mu sual ittin?.. Daha genç idik... Bi gaçtık, bi gaçtık... Ormana gaçtık... Emme sonra köye gerisin geri döndük.

- Yunan ne yaptı?

- Önce silahları topladı... Sonra sığırları... Ekini... Neyimiz varsa aldı.

- Sonra?

- Gazi Paşa bizi kurtardı emme... Yunan giderken çok zayiat verdi... Gazi Paşa Cumhuriyet'i kurdu... Cumhuriyet inkilap yaptı... Okul yaptı... Biz okul mu bilirdik... Dört torunum var, üçü üniversiteyi bitirdi... Cumhuriyet bizi adam itti.

****

- Ya sen amca... Yunan geldi... Neler oldu?.. Biraz da sen anlat.

Kadir Kuş

- Yonan gavuru evimizde üç ay oturdu... Anam 25 yaşında dul kaldı... Yonan gelirken gaçıverdik... Emme sonra geri döndük... Böyük Ata'mıza güvendik... Allah'a güvendik... Yunan, tekmeyi yediğiynen, gaçtı, gitti... Atatürk de vatanı bize emanet itti... O günden gayri burada vatanı bekliyip, dururuk.

****

Belediye Başkanı Berberoğlu'na dedik ki

- Biz bu amcaları çok sevdik.

- Öyleyse öğle yemeğinde onlar da bulunsun... Yemekte sohbeti koyulaştırırsınız.

O kadar güzel bir sohbetti ki...

Onları dinlemekten, hiçbir şey yiyemedik.

Kıvrıkoğlu ailesi
Eski Genelkurmay Başkanı Hüseyin Kıvrıkoğlu, Bozüyük'lü.

"Ailesiyle" Bozüyük'te birlikte olduk.

Ahmet Kıvrıkoğlu. 61 yaşında... Paşa'nın kardeşi.

Emine Kavasoğlu. 79 yaşında... Paşa'nın halası.

Nezihe Kıvrıkoğlu. 68 yaşında... Paşa'nın abisinin eşi.

Fatma Kıvrıkoğlu. 58 yaşında... Paşa'nın kardeşi.

****

Kıvrıkoğlu ailesi "Kıvrıklar aşiretinden."

Bu aşiret, Osmanlı'yı kuran "Kıyı boyundan."

Söğüt'ten gelip, "Bozüyük'ü kuranlardan."

Kökenleri "Türkmen."

****

"Aileye" dedik ki

- Bize Orgeneral Kıvrıkoğlu'nun çocukluğunu anlatın.

Anlattılar

- Çocukken derdi ki ben büyüyeceğim, asker olacağım, sonra paşa olacağım, sonra da Fevzi Çakmak olacağım...

Annem ne zaman "Hüseyin" diye onu çağırsa, şu cevabı verirdi

Buyur komutanım.

****

Bir aile ancak bu kadar mütevazı olabilir.

Ne dün "paşa bizim yakınımız" diye çevreye fiyaka yapmışlar, ne de bugün "biz Kıvrıkoğlu'nun akrabasıyız" diye hava atıyorlar.

Bozüyük'te herkesin saygı duyduğu bir aile.

Sadece Bozüyük'te mi?..

Bütün Türkiye'de.

BİR CANLI TARİH
Bozüyük'ü gezerken bir "teyzeyle" karşılaştık. Bozüyük Belediye Başkanı Ahmet Berberoğlu "Nazmiye teyzeyle tanışmalısınız" dedi Tarihin ta kendisidir.

****

- Teyze, adın ne?

- Nazmiye Aldemir.

- Yaşın kaç?

- Nüfus cüzdanındaki yaşımı mı soruyon? Nüfusta 98 yazıyor emme... Yaş daha çok... Nüfusa geç yazdırmışlar.

- Kimsin, necisin?

- Tekke mahallesindenim... Babam İsmail sekiz sene muhtarlık etmiş... Sülalemde kimse kalmadı, hepsi öldü.

- Kocan kimdi?

- Kocamı mı soruyon?.. Babam zengindi... Evimizde arabacı Hacı Ahmet çalışırdı... Arabacının çırağı Halil İbrahim beni kaçırdı... Evlendik. Babam beş sene arabacının çırağını eve sokmadı.

****

- Nazmiye teyze ne yer, ne içersin?

- İki sene öncesine kadar düğünlere pilav yapardım... İki yıldır yapamıyom... Bana sağolsun oğlum Ahmet ekmek yollar.

"Oğlum Ahmet" dediği, Belediye Başkanı Ahmet Berberoğlu. Başkan bu sırada "sana yarın kömür yollayacağım" diye söze giriyor.

Nazmiye teyze

- Ahmet, havalar daha soğumadı... Yollama... Kömürü koyacak yer yok... Mutfağa koyuyorum... Mutfakta bana yer kalmıyor.

****

- Nazmiye teyze, senin pilavın çok mu iyi de, düğünlerde sana pilav pişirtirlerdi?

- Gazeteci yavruuum... Ben Atatürk'e pilav pişirdim. Gazi Paşa, Bozüyük'e geldi... İbrahim Çolak'a... Ata'mıza yemek pişirilmedi mi?.. Kim pişirdi sanıyon?

****

Albay İbrahim Çolak "Atatürk'ün silah arkadaşı." Bozüyük'te "İbrahim Çolak Köşkü" var. Garnizona da onun adı verilmiş. Atatürk, arkadaşını görmeye, Bozüyük'e gelirmiş.

****

- Nazmiye teyze... Atatürk geldi, sonra?

- Dur... Acele itme... Atatürk gelmeden Şaziye hanım teyze ile mantı, pilav, kuru fasulye, hoşaf hazırladık... Atatürk çok beğendi.

- Sen Ata ile konuştun mu?

- Konuşmaz olur muyum gayrı?.. Beni Ankara'ya götürmek istedi... Gel, Köşk'te yemek pişirirsin dedi... Çok heyecanlandım... Ağladım... Gitmem dedim. Dedim ki... Büyük Atatürk, babam, senin anneni çok severdi... Kızkardeşimin adını Zübeyde koydu... Ankara'ya dönünce bana resmini yolla. Olur dedi... Sözünde durdu, yolladı.

- Resimler nerede?

- Evde, duvarda, asılı... Gel bi yol eve gidivirek, gör... Sana bi de pilav pişiriverem.

****

Yaş, yüzü çoktan aşmış. Ama Nazmiye teyze sapasağlam

- Üç metreden düştüm... Bi yerim kırılmadı... Emme bi şey yimem, içmem, uyku tutmaz, uyumam... Kulağım da ağırlaştı. Gazeteci yavruuum... Beni bi genç iken göreydin ya... Çok güzel idim.

- Teyze hala güzelsin... Gözlerin de çok güzel.

- Yeşildir benim gözlerim.

- Tıpkı Tarkan gibi teyze...

- Benim nerem Tarzan'a benziyor yavruum?.. Tarzan ormanda olur.

- Tarzan değil, Tarkan... Şarkı söylüyor.

- Ha, o mu?.. Biliyom... Şıkıdım, şıkıdım diyor da bütün kızlar oynuyor.

- Teyze, başka neler gördün?

- İsmet Paşamızı gördüm... Babam geldi, Gazi Paşa vatanı kurtardı, Yunan artık ölülerini taşımaya başladı, dedi... Koştum, gittim, Yunan'ın ölülerini taşıdığını gördüm.

- Teyze... Bize müsaade... Bir istediğin var mı?

- Yavruum, bu vatana sahip çıkın... Atamızın kemiklerini sızlatmayın... Başka ne isteyim gayrı?


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
Destek Paketi

Sizinkiler
Sarı Sayfalar
GreenCard
TEMA

Copyright © 2003, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır