kapat
30.09.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMİ
limasollu
TÜRKİYE
DÜNYA
POLİTİKA
SPOR
MEDYA
SERİ İLANLAR
METEO
TRAFİK
ŞANS&OYUN
ACİL TEL



GREENCARD

YAVUZ SEMERCİ


Burası Muş'tur ovası boştur!

Ankara Sanayi Odası Başkanı Zafer Çağlayan iyi niyetli... Bürokratları, gazetecileri Muş'a davet etti. Doğduğu topraklara vefa borcunu ödemek için birkaç Muş kökenli işadamıyla birlikte çırpınıp, duruyor. "Muş nasıl kalkınacak?" sorusuna yanıt arıyorlar. Bizi de dertlerine ortak ettiler.

İyi de oldu. Böylece AB'ye gireceğine inanan bizler, Türkiye sınırları içinde Afganistan düzeyinde bir gelirle nasıl yaşandığını görmüş olduk!

Türkler'e Anadolu'nun kapılarını açan (Malazgirt-Muş) bölge, devlet tarafından unutulmuş. Yaşayanlar umutsuz ve müteşebbis potansiyel taşıyanlar da sadece devletten beslenme arzusunda.

453 bin kişi, kişi başına yıllık 578 dolar ile yaşıyor. Türkiye ortalaması 2.500 doların üstünde. Bütün yıl Muş'un ürettiği değerin parasal ederi 261 milyon dolar. Yani 3 bin kişinin çalıştığı orta büyüklükte bir sanayi grubu kadar değer yaratamıyorlar.

Gelirler Genel Müdürü Osman Arıoğlu, bölgeye kamu harcaması olarak 140 trilyon verdiklerini, karşılığında ise sadece 20 trilyon liralık vergi hasılatı elde ettiklerini söyledi.

1.350 metre rakımlı Muş'un coğrafik büyüklüğü 8 milyon 192 bin kilometre. 1 milyon 650 bin kilometrekare ile Türkiye'nin 3'üncü büyük ovasına sahip.

Buna rağmen ovanın sadece yüzde 40'ı sulanabilmiş.

Devlet, hali hazırda parasal değeri 974 trilyon lira olan 390 projeyi üstlenmiş durumda. Projeler kör, topal yürüyor. Ama bir tanesi var ki, aslında tarımsal üretim için olmazsa olmaz anlam taşıyor Alparslan 2 Barajı. Bu baraj bitirilebilirse, ovanın tamamı sulanabilecek. Tarım Bakanlığı Müsteşarı Hasan Hüseyin Coşkun'un verdiği bilgiye göre, Türkiye'nin en verimli ayçiçeği bu ovada yetiştirilebiliyor (Trakya'ya göre yüzde 15 fazla verim elde ediliyor.) Ova, mısır üretimi için ideal. Bu iki üründe Türkiye'nin ciddi açıkları var. Mısır ve ayçiçek açığını kapatmak için her yıl 300 milyon dolarlık ithalat yapıyoruz. Buna karşılık ovayı boş bırakıp, Muş'u Afganistan düzeyine indiriyoruz. Neresinden bakarsanız bakın aptallık...

Bu nedenle Coşkun'un şu tespitine katılıyorum "Önce toprağın sorununu çözmeliyiz. Tarımsal eğitim vermeli, verimi 3 kat artıran sulamayı becermeliyiz. Sertifikalı tohum kullandırmalı ve yeterli vasıflara sahip gübre kullanmalıyız."

Muş'un kalkınması için ter döken Çağlayan ne kadar tatmin oldu bilmiyorum. Ama kendisine "Yakınımı şu işe yerleştirmek için yardım eder misin?" diye gelen önerilerden baygınlık geçirdiğine şahit oldum. DPT, Hazine, Tarım Bakanlığı ve Sanayi Bakanlığı müşteşarlarının da "Devlet işyeri açsın" talepleri karşısında şaşırdıklarını söylemeliyim.

Elektrik satış rakamları da çarpıcı. Yıllık tüketim 130 milyon kilovatsaat düzeyinde (sanayileşmiş bir ilçenin aylık tüketimi kadar). Bu tüketimin yüzde 60'ını kaçak kullanıyorlar. Faturalı kullanılan elektriğin ise ancak yüzde 40'ı tahsil edilebiliyor. AKP Muş Milletvekili Medeni Yılmaz, 37 yıl önce Varto depreminin yaralarını sarmak için yapılması gereken 2 bin konutun inşaatının devam ettiğini söyledi. Sizin anlayacağınız, devlet Muş'u hatırlamak için hiç acele etmiyor! Bu nedenle Çağlayan ve arkadaşlarının attığı bu adımı olumlu karşılamak gerekiyor.


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
Destek Paketi

Sizinkiler
Sarı Sayfalar
GreenCard
TEMA

Copyright © 2003, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır