kapat
30.09.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMİ
limasollu
TÜRKİYE
DÜNYA
POLİTİKA
SPOR
MEDYA
SERİ İLANLAR
METEO
TRAFİK
ŞANS&OYUN
ACİL TEL



GREENCARD

AHMET HAKAN


Kanallar arasında

Geçen cumartesi akşamı televizyon kanalları arasında sık yaptığım o manasız gezilerden birini yapmaktaydım..

Ulusal Kanal'da Vural Savaş vardı. 'Kurtuluş Savaşı' dönemini anlatan bir kitap okumaktaydı. Masa başına oturmuş kitaptan pasajlar okuyor, sonra da okuduklarını bizler için açıklıyordu.. Savaş'ı izlerken birden lise yıllarıma gittim Kendini tamamen öğretmeye adamış, ciddi ve esprisiz hocalar vardı bizim zamanımızda.. Dersleri kemali ciddiyetle anlatırlar, bu konuda ödün vermezler ama anlattıklarının sınıfta nasıl bir karşılık bulduğuyla da zerre kadar ilgilenmezlerdi. Bu yüzden onların derslerinde 'kaytarmak' her zaman mümkündü.. Ben de böylesi nostaljik duygularla izledim Savaş'ı ve daha sonra da 'kaytardım'..

Bir başka kanalda, Habertürk'te, Yaşar Nuri Öztürk hocamız, gazeteci Vedat Yenerer'le birlikte gündemi yorumluyordu. Programdaki dinamizm, beni de etkiledi, takıldım kaldım vallahi! Vedat Yenerer'in öfkesi bazen öyle çoğalıyordu ki, öfkesini yakından bildiğimiz Yaşar Nuri Hoca bile bu işe şaşıp kalıyor ve "Vedatçığım biraz sakin ol!", "Dur biraz!", "Dinle be kardeşim" şeklinde değişen tepkilerle ortamı yumuşatmaya çalışıyordu. Kim ne derse desin epey şenlikli bir programdı doğrusu..

Ulusal Kanal ve Habertürk'ün ardından büyük kanallara, yani "diziler evreni"ne geçtim.. Hızla tarama yaparken birden Show Tv'de "dizi dışı" bir programa rastlamayayım mı? Ben açtığımda bir Limuzin, özel ışıklandırılmış bir yapının önüne geliyor, arabadan şık bir genç iniyor ve genç adam, yapıya doğru ilerleyerek o sırada aynada saçını düzeltirken yakalanan program sunucusunun yanına geliyordu..

Ne olduğunu birkaç dakika sonra hafiften çaktım Bu bir evlilik programıymış! 3 genç ve bekar kadın, 12 genç ve bekar adam arasından kendilerine uygun olan eşi, eleme yöntemiyle seçeceklermiş.. Daha sonra onlar muratlarına erecek, bize de kerevete çıkmak kalacakmış..

"Ben Evleniyorum" adlı programı izlerken neredeyse şaşkınlıktan düşüp bayılacaktım. Çünkü programa katılan modern giyimli ve rahat görünümlü gençlerin hemen hepsi, izleyicilere dönüp şöyle diyorlardı "Bu zamana kadar uygun bir eş bulamadık. Ama bu program sayesinde ve siz milyonların da desteğiyle evlenebileceğiz."

"Milyonların desteği" ifadesinin bende yol açtığı 'dumur'dan kurtulamamıştım ki, gençlerin mesajlarındaki bir başka ifade dikkatimi çekti.. Hemen hepsi 'ideal evlilik' tanımlarını yaparken, "Eşim dürüst olsun, yeter" diyordu. "Birlikte hayatı paylaşmak"tan falan söz eden yoktu..

Böyle küçük ayrıntılara takılırken birden "Kim bunlar?" dedim. Hayatlarının en önemli ve en mahrem kararını, böyle kameraların önünde almayı kafaya koyan bu gençler, acaba hangi sosyal sınıfa mensuplar, hangi kültürel iklimi soludular? Bu sorulara yanıt aramaya çalıştım. Yanıtı bulamadım. "Toplumdan uzaklaşıyor muyum ne?" diye geçirdim içimden..

Sonra bu tuhaf programı izlemekten vazgeçtim.. Tek tesellim bir niyet bildirimiydi "Bu programın izlenme oranı mutlaka düşük çıkacaktır" diye tahmin ettim.

Ertesi gün merakla, izlenme oranlarına baktım. Sonuç, tüyler ürperticiydi Program, en çok izlenen ikinci program olmuştu..

Galiba benim acilen halkın arasına karışmam gerekiyor!


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
Destek Paketi

Sizinkiler
Sarı Sayfalar
GreenCard
TEMA

Copyright © 2003, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır