|
 |
|
IMF'deki Türkler'in kıdemlisi bir kadın
Asistan Direktör ünvanı ile görev yapan Sena Eken, 1987'de Merkez Bankası'nda çalışmış. Ve IMF ile görüşmelerde masanın öbür tarafında oturmuş!
Sena Eken IMF'de çalışan Türkler arasında mesleki olarak en deneyimlisi. 27 yıldır IMF'de çalışıyor. IMF'nin coğrafi bölgelere göre örgütlenmiş altı bölümünden biri olan Orta Doğu Bölümü'nde üst yönetim düzeyinde Asistan Direktör olarak görev yapıyor. Bu göreve yükselen ilk Türk ekonomist olarak bir ilke imza atan Eken 1987-88 yıllarında ise IMF'den bir sene izinli olarak geldiği Türkiye'de Merkez Bankası Başkan Danışmanı olarak da çalıştı.
Robert Koleji'nde ekonomi lisansından sonra İngiltere'de University of Essex'te yüksek lisan eğitimi yapan Eken, Pittsburgh Üniversitesi'nde de doktorasını gerçekleştirdi. Aynı üniversitede 3 yıl asistanlık yapan Eken 1976'da kurumda çalışmaya başladı.
Misyon Şeflikleri yaptı
IMF misyonlarında en zenginden en fakire kadar geniş yelpazede 30'dan fazla ülkeye giden Eken, aralarında Ürdün ve Pakistan'ın bulunduğu 10 kadar ülke ile yürütülen ekonomik görüşmeler ve program anlaşmalarında ise misyon şefi olarak görev yaptı. IMF ile görüşmelerin İngilizce veya Fransızca yapıldığı ülkeler ile çalıştığını anlatan Eken, İspanyolca konuşamadığı için Latin Amerika ülkelerine gitmediğini belirtiyor.
Gerek çalıştığı ülkeler, gerekse çalıştığı coğrafi bölgelerde bulunan ükelerin gündemdeki ortak ekonomik konuları üzerine bir çok araştırmaları bulunduğunu ve makaleler yazdığını dile getiren Eken, IMF'de araştırmaların ve analitik çalışmaların çok önemli ve yükselmede büyük rolü olduğunu anlatıyor.
1985-87 yılları arasında IMF'nin Paris Ofisi'nde çalışan Eken, 1987-88 yılları arasında IMF'den bir yıl izinli olarak Türkiye'ye geldi ve Merkez Bankası Başkan Danışmanı olarak görev yaptı. Bu dönemde IMF ile yapılan görüşmelerde 'masanın karşı tarafında' olduğunu vurgulayan Eken, "Bu bana ekonomik politikaları değişik açılardan değerlendirmenin önemini aşıladı" diyor.
Başarının Şartları
IMF'deki çalışma ortamını 'rekabetçi ve dinamik' olarak nitelendiren Eken, başarılı olma ve yükselmede üretilen işlerin miktarı ve teknik kalitesinin belirleyici olduğunu, bu çalışmaların şeffaf bir değerlendirme sürecinden geçtiğini anlatıyor. IMF'de başarı için gerekli şartları ise Eken şöyle sıralıyor
"Gittiğiniz ülkelerde en üst düzey kişilerle çalışıldığından insan ilişkileri ve diplomatik alandaki başarı çok önemli. Sözlü ve yazılı iletişimde güçlü olmanız gerek. Ülkelerle çalışmalarda etkili olmak için analitik yeteneklerinizi yenilemeniz ve yaşam boyu öğrenmeye hazır olmanız gerekli. Hangi ülkenin vatandaşı olduğunuz yukarıdaki faktörler kadar önemli değil. Misyon şefi olarak giderken, ülke yetkililerinin görüşleri göz önüne alınıyor ancak şimdiye kadar gittiğim ülkelerde Türk vatandaşı olmamdan ötürü kariyerimi etkiliyen olumlu veya olumsuz önemli tepkiler aldım diyemem. Kısaca IMF'de çalışmak, dinamik ve çok yönlü kazanımları olan, ancak bilgi birikiminizi yaşam boyu geliştirmenizi ve güncellemenizi gerektiren rekabetçi bir deneyim. Böyle olunca da özel yaşamınızdan önemli ölçüde özveride bulunmanız gerekiyor."
EKONOMİST TARHAN FEYZİOĞLUNUN EŞİ DE IMF'DE ÇALIŞIYOR
Türkiye'de Öğretmenlik yapmak istiyor
Feyzioğlu emekli olduktan sonra hem genç kuşakların dünya görüşlerinin oluşmasında ve hem de onlara toleransı aşılayabilmek için Türkiye'de bir lisede öğretmenlik yapmayı istediğini söylüyor. IMF'deki işini çok tatmin edici olarak nitelendiren Feyzioğlu, Türkiye'de çalışmayı şu koşullarda kabul edeceğini söylüyor "IMF'de bir çok ülkeye gidip, katkıda bulunma fırsatı var.
ÜLKEM İÇİN SEVE SEVE
İş arkadaşlarım ise çok değerli kişiler; onlarla birlikte çalışmak, tartışmak, ve ileriye dönük adımlar atmak çok zevkli. Böyle bir kurumdaki işinizi bırakmak zor olduğu kadar cesaret ister. Ama Türkiye'ye döndüğümde hala verimli iş yapabiliyorsam ve bana ülkeme katkıda bulunacağım bir görev önerilirse bu konuyu çok ciddi tartarım. Ama bu görev sırasında yanlış yönde olan baskıları redetme imkanımın olması benim için çok önemli. Böyle bir pozisyonda olmak da bence çok zor."
Ülkeler gizliliği kaldırıp şeffaf olursa ekonomileri de güçlenir
Feyzioğlu "Gizlilik kalksın, adalet sağlanır savaşlar da biter"diyor
41 yaşındaki Tarhan Feyzioğlu IMF'nin 'kıdemli ekonomistleri'nden biri. Asya Pasifik Departmanı Çin Masası'nda görev yapan Feyzioğlu'nun şefleri ve çalışma arkadaşları arasında Türk ekonomisi için hazırlanan raporlara imza atan ünlü isimler bulunuyor; IMF Türkiye Masası Şefleri Carlo Cottarelli, Juna Kahkonen ve Reza Moghadam. Robert Koleji'nden sonra Boğaziçi'ni bitiren, ABD'ye ekonomi eğitimi almak için giden Feyzioğlu, Pennsylvania Üniversitesi'nde doktorasını yaptı. Feyzioğlu'nun IMF ile yollarının kesişmesi tamamen Finlandiyalı 'eşi'nin milliyeti sayesinde oluyor. 5 yıl çalıştığı Georgetown Üniversitesi'nde hocalık yaparken IMF'de Finlandiya masasında bir ekonomist için kadro açıldığını duyan Feyzioğlu, eşi de Finlandiyalı olduğu için bu kadroyla ilgilendiğini ve başvurduğunu anlatıyor.
Feyzioğlu'nun IMF'de çalıştığı meslektaşlarından üçü Türkiye'nin çok yakından tanıdığı isimler; Türkiye Masası eski şefleri Carlo Cottorelli ve Juna Kahkonen ve Türkiye Masası şefi Reza Moghadam. Finlandiya Masası'nda çalışırken, Cottorelli'nin şefi olduğunu anlatan Feyzioğlu, Moghadam'ın da o dönem mesai arkadaşı olduğunu vurguluyor. Bulgaristan Masası'na geçtiğinde Feyzioğlu'nun şefi Juha Kahkonen oluyor. Şeffaflığın önemine değinen Feyzioğlu, 'gizlilik ortadan kalktığı zaman' tüm çelişkilerin daha kolay çözümlenebileceğini, adaletsizliğin azalacağını, adaletsizliğe karşı yapılan kavga ve savaşların da ortadan kalkacağını söylüyor "Şeffaflık yönünde bir çok ülkede önemli atılımlar yapılıyor. Bunun sonucunda da ekonomileri çok daha fazla güçleniyor, yurttaşların ise ekonomiye olan güvenleri artıyor. Bu güven ortamı ise birlikte yaşamda rahatlığı ve mutluluğu getiriyor. "
Eşi, Çin projesi üzerine çalışıyor
Uluslararası Para Fonu IMF'nin deneyiminin Türkiye'nin doğu ile batı arasında bir köprü olduğunu bir kere daha gösterdiğini dile getiren Feyzioğlu, ne Avrupa'da ne de Asya'da yabancılık çekmediğini söylüyor. Feyzioğlu'nun Finlandiya doğumlu eşi Sori Söderström da ekonomist ve Dünya Bankası'nda Çin'in batı bölümünde fakirliği yok etme projeleri üzerine çalışıyor.
ÇOCUKLAR ANNEYİ DİNLİYOR
Evde 4 çocuğu ile birlikte yaptıkları sohbetlerde daha çok eşinin projelerinin konuşulduğunu söyleyen deneyimli ekonomist Feyzioğlu, ''Çocuklar daha çok annelerinin projelerine ilgi duyuyor. Benim konular onlara biraz ağır geliyor, ya da ben pek iyi anlatamıyorum, kimbilir'' diyor.
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|
