kapat
27.09.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMÄ°
limasollu
TÃœRKÄ°YE
DÃœNYA
POLÄ°TÄ°KA
SPOR
MEDYA
SERÄ° Ä°LANLAR
METEO
TRAFÄ°K
ÅžANS&OYUN
ACÄ°L TEL



GREENCARD

KEMAL DİNÇER


Gerçeği görmek

Aşağıdaki satırlarda derbi bağlantılı bir yazı var. Tersine alıştığınız için şaşıracaksınız ama bu yazıda, Muhittin Boşat, MHK ve viski bardağı fırlatma yok. Hakim-hakem mukayeseleri de, "Hakem hataları hep bize rastlıyor" serzenişleri de yok.

Maçın skoruna hiç bakmadan başka bir boyuttan durumu irdelemeye çalışacağız.

Sonuca bakmadan geriye baktığımızda oynanan futbol, oyun planını uygulama, istek ve "takım olma" özelliği açısından F.Bahçe'nin ileriye oldukça umutla baktığını, ancak G.Saray da geleceğe umutlu bakmak için fazla bir neden olmadığını görüyoruz. En önemli kriter olarak "takım olma" derken fazla detaya da girmeye gerek yok. En güzel enstantane TV ekranından en net şekilde yansıyan Arif'in golden sonraki sevinciydi. Arif, gol sevincini arkadaşları ve tribünlerle paylaşacağına, "oynatılmayarak, hakkı yendiğine inanan bir tavırla ellerini açıp şükrederek" golünü kutlaması olayın aynasıydı. Arif, takımı için değil kendi için sevinmişti.

İtiraf etmeliyim ki, başarılarının peşi sıra geldiği yıllarda Galatasaray'da takım içi dayanışmasına imrenerek bakardık. Bugün geldiğimiz noktada F.Bahçe'de ise oynayan, oynamayanı dayanışma ve sevinç içerisinde görmekte ve bundan sevinç duymaktayız.

G.Saray'da devamlı değişen kadro, Sn. Terim'in hep yeni arayışları, eskiyeni oyuncular arasındaki uyumun kurulamaması takımı olumsuz etkiliyor. Bu artık su yüzüne çıkan bir gerçek. G.Saray camiasının hakkını aramasını anlayışla karşılıyoruz ancak bu gerçekleri görmelerine engel olmamalı. Bunu bu konuda çok ciddi tecrübe yaşamış bir camianın bir bireyi olarak samimiyetle söylüyorum. F.Bahçe camiası da geçmişte, hem de uzunca bir süre tüm başarısızlığın nedeni olarak Futbol Federasyonu ve hakemleri göstererek, o gün için yapılan fahiş yönetim hatalarını, takım kimyası sorunlarını hiç irdelemedi. Bunun acısını da çok çektik. Öz eleştiri yapabilmek en büyük hazinemizdir.

Geçen hafta gazetemizde Bill Gates'in dünyanın en zengin insanı olduğunu okudunuz. Bunun tek sebebi Gates'in en fazla "katma değer"i yaratan kişi olmasıdır. Yarım dolarlık CD'ye windows programı yükleyerek 500 dolara satan Gates'in yarattığı katma değeri hesaplayın. Bugün için de elindeki kadroya en fazla katma değeri katan antrenörün Daum olduğunu kabul etmeliyiz. Bitmiş bir moralsiz bir takımdan doğru takviyeler ve yönlendirmeyle şampiyonluk adayı çıkartmak, bir taraftan camiayı motive edip, diğer taraftan da yönetimi doğru kulvara çekmek onun en büyük başarısıdır.


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
Destek Paketi

Sizinkiler
Sarı Sayfalar
GreenCard
TEMA

Copyright © 2003, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır