|
 |
|
Dilde birlik, zirvede dostluk
YÖK tasarısı nedeniyle aralarında soğuk rüzgârlar esen Erdoğan ile Sezer, Türk Dil Bayramı sayesinde barıştı. Erdoğan, Cumhurbaşkanı Sezer'e övgüler düzdü
Dolmabahçe Sarayı'ında yapılan Türk Dil Bayramı töreni devletin zirvesini barıştırdı. Törende bir araya gelen Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan üniversite gerginliğini bir yana bırakıp tokalaşarak "dil de birlik, zirvede dostluk" mesajını verdiler.
Erdoğan'ın konuşmasında Cumhurbaşkanı'na hitap ederek, "Türkçe'yi bir iş, meslek, bir uğraş olmaktan öte bir dava, şu anda bir aşkla sahiplendiğiniz ve kucakladığınızın farkındayım. Sizlerin desteğini de yanımızda hissederek bütün vatandaşlara çağrıda bulunmak istiyorum'' demesi dostluğu perçinledi.
Cumhurbaşkanı Sezer, törende yaptığı konuşmada bir iletişim aracı olarak dilin, yurttaşlar arasında duygu, düşünce ve inanç birliğini oluşturan ve toplumsal yapıyı güçlendiren en güçlü ortak bağlardan olduğunu söyledi. Sezer, Atatürk'ün başkanlığında toplanan 1'inci Dil Kurultayı'nın yıldönümünde aynı salonda bulunmaktan mutluluk duyduğunu vurguladı.
Başbakan Erdoğan da, Türkçe'nin, Türk milletini millet yapan en önemli unsurlardan biri olduğunu belirterek, "Gelin bu dilin sözcüklerini, fazlasıyla yetebileceği bu coğrafyayı yabancı dillerin kelimeleriyle doldurmayalım. Türkçe karşılığı bulunan hiçbir ifadeyi yabancı dillerden kelime ithal ederek cümlelerimize sokmayalım'' dedi.
"ÇELİK"TEN KALKAN
Erdoğan, törenin ardından bir gazetecinin, "Vatandaşlık kitabının üzerindeki Özgürlük Anıtı fotoğrafı ne anlama geliyor'' sorusu üzerine, "Milli Eğitim Bakanı yanıtlasın'' dedi. "Bugün Dil Bayramı... Dil Bayramı ile ilgili sorunuz varsa cevaplayayım'' diyen Başbakan Erdoğan, aynı muhabirin, "Atatürkçülüğü savunmak edepsizlik mi?'' sorusuna karşılık vermedi.
Dil Bayramı töreninden sonra TBMM Başkanı Bülent Arınç ile Başbakan Erdoğan, Dolmabahçe Sarayı'nda oluşturulan Saat Müzesi ile Cumhurbaşkanlığı makamından iade edilen tarihi eserlerin sergilendiği reyonun açılışını yaptı.
Erdoğan: Tünelin ucu göründü
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'da Ataköy köprülü kavşağının açılışında yaptığı konuşmada birbirinden umutlu mesajlar verdi.
Erdoğan, bu köprülü kavşak yatırımının sembol bir yatırım olduğunu belirterek, "Türkiye sıkıntılı dönemleri geride bıraktı. Tünelin ucu göründü. Aydınlığa doğru yürüyor, adeta sıçrıyoruz" dedi. Türkiye'de şu anda eğitim ve sağlıkta yapılan birçok israf bulunduğuna dikkati çeken Erdoğan, önümüzdeki dönem sağlıkta yeni adımlar atacaklarını bildirdi.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna da Türkiye'nin bugün dünyayı harmanlayan bir Başbakan portresiyle karşı karşıya olduğunu belirterek şunları söyledi "Ama gerilim siyasetiyle Hükümetin hızını baltalama ve bu hızı bazı noktalarda frenleme gayretleri var. Artık Türk Milleti gerilim istemiyor. Türkiye kritik bir dönemden geçiyor. Hepimiz iş yapmak isteyenlere destek olmalıyız."
Rektörler tansiyonu düşürmeye çalıştı
Üniversite açılışları ile birlikte Hükümet ile rektörler arasında gerilen diyalog dün yapılan YÖK Genel Kurulu'nda alınan kararlarla yumuşama işaretleri vermeye başladı. YÖK Başkanı Kemal Gürüz'ün "ağır grip" olduğu gerekçesiyle katılmadığı toplantıyı yöneten YÖK Başkanvekili Bener Cordan, gazetecilere yaptığı açıklamada güven ve huzur ortamının yeniden sağlanması için olumsuz ifadelerden kaçınılması gerektiğini söyledi. Cordan, üniversitelerin acil ihtiyacı olan ödeneklerin karşılanması, akademik kadrolara yeni atama yapılması gerektiğine de dikkat çekti.
Üniversitelerarası Kurul'un (ÜAK) başlattığı sürecin devamına ve desteklenmesine karar verdiklerini de belirten Cordan, ''Bu noktadan sonra olumsuz tutum ve davranışlardan, ifadelerden kaçınılarak, bahsettiğimiz ortamın oluşturulmasına katkı sağlanmasının çok önemli olduğunun altını çiziyoruz. Şu andan itibaren böyle bir ortamın oluşturulmasının çok önemli olduğunu bir kez daha vurgulamak istiyoruz'' dedi.
ÇELİK: DAVACI OLACAĞIZ
Öte yandan Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, gazetecilerin sorusu üzerine şunları söyledi "Bir rektör Başbakan'a 'gafil' diyor. Bana 'cahil' diyor. Şimdi benim yasal hakkımı kullanmam, Başbakan'ın yasal hakkını kullanmasından tabii bir şey olabilir mi? Burası bir hukuk devleti ise yasal yollara başvuracaksınız.''
"Kubilay benzetmesi sizi kızdırdı mı?'' şeklindeki soru üzerine Çelik, "Bu tür ucuz kahramanlıklara gerek olmadığını'' söyledi. Çelik, ''Bugün Türk yükseköğretiminde uzatmaları oynayan bazıları ortalığı karıştırıyor. Onlar, yüksek öğretimin önünden çekilirse her şey rayına girecektir'' dedi.
Ali ÖZLÜER - Güngör KARAKUŞ
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|
