|
 |
|
Karl Osman
Eski Başbakan Helmut Schmidt şimdi "gazeteci." Almanya'nın saygın gazetesi Die Zeit'ı "yönlendiren" o... Yazıları "ilgiyle okunuyor."
İşte bu "haftalık" gazetenin son sayısında (4 Eylül) ilginç bir "araştırma" yayınlandı.
Gazete "bir tam sayfasını" Prof. Hartmut Heller'in "araştırmasına" ayırdı. (Sayfa 92).
Yazının başlığı
"Karl Osman ve dünkü Türkler."
Araştırmada "16. ve 17. yüzyılda Avrupa'da esir alınan Türkler'in hikayeleri" anlatılıyor.
****
Türkler "Viyana kapılarına kadar" dayandılar.
Tabii "dönmeyenler" de oldu.
Kimi öldü, kimi esir düştü.
Esir düşenlerin içinde bir de "prenses" var.
Kimbilir, belki de bir paşanın falan kızı.
Batı, esir aldığı Türk'ün "adını değiştirmiş."
"Dinini" de.
Onları "Almanlaştırmış."
Prenses de bu arada bir papazla evlendirilmiş.
Ama çok sevilen bir kadın olsa gerek...
"Yeni adı" hem biraz uzunmuş ve hem de adında "Türk sözcüğü" geçiyormuş.
Herkes ona "Papazın Türk Karısı" diye hitap ediyormuş.
****
Osman "Belgrat'ta esir düşmüş."
Esaret "dört yıl."
Dört yıl dolunca, esir Türk serbest bırakılıyor.
"Almanlaştırılıyor."
Osman zeki, çalışkan biriymiş.
Esareti sona erince çalışmış, Almanya'da saygın bir yer edinmiş.
Bu arada "Kilise'ye para vermiş."
Parayı alan Kilise de "Osman'ın dinine müdahale etmemiş."
Ama bu arada "adının başına" bir Almanca isim eklenmiş
"Karl Osman."
Karl Osman öylesine zengin olmuş ki, ölmeden önce, şu vasiyette bulunmuş
- Cenazeme gelen herkese beşer tane mum hediye edilsin.
Karl Osman'ın cenazesine "tam 925 kişi" katılmış.
Türkler "Almanlaştırılırken" hangi isimleri almışlar?
"Araştırmada" bu konuya da giriliyor.
Ali'ler "Heinrich" yapılmış.
Fatma'lar "Susanne."
****
Prof. Hartmut Heller, Die Zeit'te yayınlanan araştırmasında "çok ilginç bir konuya daha" giriyor.
Almanlar'ın dünyaca ünlü şairi, yazarı, düşünürü Goethe'nin "geçmişini deşiyor."
Ve sonunda şöyle diyor
- Goethe'nin ailesinde büyük ihtimalle bir Türk olabilir.
****
Prof. Hartmut Heller, Goethe'nin "ünlü bir eserinden" bahsediyor.
"Doğu Divanı"ndan.
O eserde Goethe "Osmanlılar'ı anlatıyor."
Ünlü düşünürün Osmanlı'ya gösterdiği aşırı ilgi, Prof. Heller'e şu soruyu sorduruyor
- Acaba, Goethe'nin dedelerinden biri Türk müydü?
****
Araştırmada daha pek çok "ilginç konu" var.
Hepsini teker teker anlatamıyoruz.
Sadece, yazının sonundaki, bizim de katıldığımız "şu cümleleri" aktaracağız
- Türkler bize çok yabancı değildi... Biz de Türkler'e yabancı değildik... İlişkilerimizin 300-400 yıllık bir geçmişi var... Türkler, Batı'dan etkilendiler... Tabii Batı da Türkler'den.
****
300-400 yıl önce gidenlerin "isimleri değiştirildi."
"Dinleri" değiştirildi.
50 yıldır Avrupa'ya resmen göç veriyoruz.
Ve bu defa "isimleriyle... Dinleriyle."
Etkiliyoruz.
Etkileniyoruz.
Ne Avrupa bize uzak, ne de biz Avrupa'ya.
****
Esir Türkler, Berlin yakınlarındaki Leipzig kentinde "Türk kahvesi" açmışlar. (1711)
Elli yıldır gidenler ise "binlerce işyeri" açtı... Yanlarında Almanlar'ı çalıştırıyorlar.
Prof. Heller'in Die Zeit'te yazdığı gibi
"Türkler, Avrupa'nın yabancısı değil."
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|
