kapat
08.08.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMİ


TÜRKİYE
DÜNYA
POLİTİKA
SPOR
MEDYA
SERİ İLANLAR
METEO
TRAFİK
ŞANS&OYUN
ACİL TEL

GREENCARD

REFİK DURBAŞ


ABD ve Lozan

"Antlaşma, Timurlenk kadar hunhar, Müthiş İvan kadar sefih ve kafatasları piramidi üstüne oturan Cengiz Han kadar kepaze olan bir diktatörün zekice yürüttüğü politikasının bir toplamıdır. Bu canavar, savaştan bıkmış bir dünyaya, bütün uygar uluslara onursuzluk getiren bir diplomatik antlaşma kabul ettirmiştir. Buna her yerde Türk zaferi dediler. Ve eski dünya parlamentolarını bunu kabule ikna ettikten sonra büyük sermaye grupları, soğukkanlı ticaret erbabı ve giderek güya bazı din temsilcileri bile Türkiye'yi uygar uluslar masasında bir konuk durumuna yücelterek Amerika'yı yüksek ülkülerinden uzaklaştırmada birleştiler."

Bu sözler, 18 Ocak 1927'de ABD Temsilciler Meclisi'nde konuşan temsilci Upshow'a aittir. Konuşmasında konu ettiği kişi, emperyalizme açtığı savaşın zaferi üzerine bağımsız bir cumhuriyet devleti kuran Mustafa Kemal; sözü edilen antlaşma da o zaferin onaylandığı Lozan Antlaşması'ydı. ABD, Lozan'da temsil edilmedi; ancak gözlemci

göndererek kapitüler haklarının korunması için uğraştı. Bu çabaları sonuçsuz kalan ABD, Lozan'ı bir türlü içine sindiremedi. Bu kadarla da kalmadı ve kapitülasyonların kaldırılması konusunda direnen Türkiye'yi suçladı.

Bu olaydan bir ay sonra Senatör King de 17.02.1927'de "Kapitülasyonların kaldırılması, öteki antlaşmaların çiğnenmesidir. Türkler cahil, fanatik ve... nefret dolu insanlardır" diyerek ABD'nin Lozan'a ve kapitülasyonların kaldırılmasına olan tepkilerini dile getirmiştir. O sıralarda, bilimsel çevrelerde de Türkiye'ye karşı örgütlü tepkiler sergileniyordu. Harward Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi profesörlerinden Albert B.Hart, "Türklerin Avrupa'da ve uygar uluslar çevresinde yeri yoktur" diye yazmıştı. Senatörlere ve hükümet yetkililerine gönderilen 107 imzalı bir ortak bildiri ile "Kemalist rejimin mutlaka öleceği ve milliyetçi Türk Hükümeti'nin hedeflerine asla varamayacağı" ileri sürülüyordu.

Türkiye hakkında böyle düşünen, Türk askerinin başına çuval geçiren ABD'nin, asker talebine olumlu yanıt verilebilir mi?

Dr. ŞERAFETTİN YAMANER - İSTANBUL

Şizofrenlerin pikniği
21.07.2003 tarihli SABAH Gazetesi'ndeki "Şizofrenler hafta sonu Belgrad'da piknik yaptı" manşetli haberinizde Sayın Arif Verimli "Bir böbrek hastasına bir çiçek alıp ziyarete gidiyoruz da neden bir şizofren hastasına gitmeyelim.

Biz hastalıklar arasında ayrım yapanları protesto etmek için bu insanları buraya getirdik" demiş... Peki Sayın Arif Verimli başhekimlik yaptığı bunca yıl zarfında, bir kez bu hastaların yattıkları klinikleri dolaşıp onların durumları hakkında bilgi almış mıdır? Bu insanlara tek tip elbise giydirerekhepsinin saçlarını 3 numara tıraş ettirip 100 metre uzaktan bile fark edilmeleri sağlanırken neredeydi acaba? Hiç olmazsa pikniğe götürürken bu hastalara normal giysileri giydirilmeliydi. Bu insanları siyaset aracı olarak kullanmasından dolayı ben bir hekim olarak kendisini protesto ediyorum.

Dr. MURAT MERTOĞLU

Bu nasıl adalet?
Türkiye'de maaş ve ücretler aldı başını gidiyor. Hangi AB ülkesinde böyle bir anarşi var? Eski yıllarda yapılan yeni zamlar süper emekli ve düz emekli arasındaki maaş farklarını gidermek için durdurulmuştu. Eğer sosyal adalet varsa (ki bu durumda yok), yüksek maaşlar dondurulsun, düşük maaşlara biraz nefes aldıracak zamlar yapılsın, eşdeğer üniversite mezunu memurlar da açlık sınırında kalmasınlar...

NERMİN DELİTUNA (Emekli öğretmen) BALIKESİR


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
Sarı Sayfalar
GreenCard


Sizinkiler
TEMA

Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır