|
 |
|
Necmettin'in N'si
Türk siyasi tarihinde, bazıları darbelere kadar götüren lider kavgaları epeyce geniş bir yer tutar.
İnönü-Menderes'le başlayın, Demirel-Ecevit'le devam edin, Yılmaz-Çiller'e uzanın...
Ancak Erdoğan-Erbakan küslüğü, aynı saflarda mücadele ettikten sonra kanlı-bıçaklı duruma gelecek kadar kamplaşmanın ikinci örneğini oluşturuyor. İlki 1970'lerde başlayıp günümüze kadar süren Ecevit-Baykal çekişmesiydi.
Konumuz malum; Başbakan Tayyip Erdoğan'ın oğlu Necmettin Bilal'in önümüzdeki pazar günü yapılacak nikah töreni.
Erdoğan konu-komşudan politikacılara, işadamlarından sanatçılara kadar 10 bin kişiyi çağırdı ama Erbakan'a davetiye göndermedi.
O kadarla da kalmadı, artık ne kadar ayrı dünyaların insanları olduklarını göstermek için, davetiyede oğlunun ilk adı Necmettin'i "N." şeklinde geçiştirdi "Oğlumuz N. Bilal Erdoğan ile kızımız Reyyan Uzuner'in nikah töreninde sizleri de aramızda görmekten..."
Şimdi Erbakan "Bizim adımızı vermiş olduğu evladının düğününe bile çağıramıyor. İşte bu Milli Görüş gömleği ile Amerikan çuvalının farkını gösteriyor" diye yükleniyor.
Ambargo ve misilleme
Ancak davetiye kavgasını kendisinin başlattığını görmezlikten geliyor. İki yıl önce kızı Elif'in düğününe, o dönemde hâlâ aynı saflarda oldukları halde Tayyip Erdoğan'ı çağırmamıştı. Sadece Erdoğan'a değil, Fazilet Partisi'nde onunla birlikte hareket eden Abdullah Gül, Abdüllatif Şener, Abdülkadir Aksu gibi "Yenilikçi Kanat"ın diğer önemli isimlerine de düğün ambargosu koymuştu. Erbakan'ın bu yasağı oğlu Fatih'in düğününde de devam etmişti.
Şimdi kendisine misilleme yapılıyor.
Erdoğan istese de, istemese de törenin her ayrıntısından siyasi mesajlar çıkarılıyor, Erbakan'ın çocuklarının düğünleriyle karşılaştırılıyor
* Erbakan 2001 Haziran'ında kızı Elif'i ve geçen Şubat'ta da oğlu Fatih'i Çırağan Sarayı'ndaki düğünlerle dünyaevine sokmuştu. Erdoğan oğlu için Lütfü Kırdar'ın Rumeli Salonu'nu seçti.
* Erbakan iki düğünde de sınırlı sayıda (birine 800, diğerine bin kişi kadar) ve özenle seçtiği konuklarını ağırlamıştı. Erdoğan büyüdüğü mahallenin bakkalı ve berberine varıncaya kadar binlerce sıradan insanı çağırdı.
Hoca lüksü pek sever
* Erbakan'ın çocuklarının düğünleri "ihtişam"ıyla göz kamaştırmıştı. Havai fişek gösterileri bile unutulmamıştı. Fatih'in düğününün 205 milyar liraya malolduğu hesaplanmıştı. Hele Elif'in düğününde Hoca'nın salona kızını koluna takarak çigan müziği eşliğinde girmesi günlerce konuşulmuş, "İslam'da bu tür adetler var mı" polemiği yapılmıştı. Erdoğan'ın konukları nikahı günlük giysileriyle ayakta izleyecekler ve ikram olarak mütevazı bir şekerle yetinecekler.
* Erbakan oğlu Fatih'i balayı için dünyanın ilk ve tek 7 yıldızlı oteli olan Dubai'deki Burj Al Arap oteline göndermişti. Hani şu yelkenli gemi biçiminde tasarlanmış dillere destan otele. Erdoğan'ın oğlu ise balayı yapmayacak, işinin başına dönecek. Ne olur ne olmaz, kapış kapış giden Cola Turka'nın dağıtımını aksatmaya gelmez...
Erdoğan 2001 başında şöyle diyordu "Erbakan Hoca'yla çoktan koptuk. Aramızda uzun zamandır diyalog yok. Sadece düğünlerde, nikahlarda tesadüfen bir araya geliyoruz. Sanal ilişkiler de denebilir..."
Davetiye misillemeleriyle o "tesadüfler" de ortadan kalktı.
Hatırlayacaksınız; 1970'lerde Demirel-Ecevit didişmeleri sırasında basında sık sık "Cenazede bile bir araya gelmediler" başlığı atılırdı.
Şimdi buna bir de nikahları, düğünleri eklememiz gerekecek galiba...
Necmettin'in N'sine en içten mutluluk dileklerimizi iletiyoruz...
Mesajlarınız için:
esafak@sabah.com.tr
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|
