kapat
08.08.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMİ


TÜRKİYE
DÜNYA
POLİTİKA
SPOR
MEDYA
SERİ İLANLAR
METEO
TRAFİK
ŞANS&OYUN
ACİL TEL

GREENCARD

MANSUR FORUTAN


Değiştirin, değiştirin...

Temel'in biri Budist rahip olmaya karar vermiş. Tutmuş Nepal'in yolunu ve kendini bir manastıra atmış. Başrahip Temel'in tek şartla manastırda kalabileceğini söylemiş

"On beş yıl boyunca konuşmama yemini etmen gerek." Temel kabul etmiş.

On beş yıl süren sessiz meditasyon sonunda Temel'in konuşmama yemini sona ermiş ve ağzından çıkan ilk cümle "Belim tutuldu, bu ne biçim yatak" olmuş...

Hıncal Abi geçen hafta aldığı yataktan uzun uzun söz ettiğinde açıkçası kızmıştım.

Meğer sabahları yorgun kalkmam, kıçımın başımın sızlaması bu sebeptenmiş. Yatak sütlaca dönmüş de haberimiz yokmuş.

Aslında kullandığım yatak bana ait değil. Taşınma seanslarımın birinde tuttuğum evde yatak olduğundan benimkini ki, yepyeni yataktı, bir dostuma verdim. Çocuk yeni manita yapmış, tek kişilik yatakta yıpranmasın, alsın coşkuyla kullansın istedim. Sonra o evden de taşındım, yatağı da aldım yanıma. Bu arada yatağı olan ev bir arkadaşımın evi. Birleşik Devletler'e göçtüğü için onun evine geçmiştim. Onun için yatağı götürmekte bir sakınca görmedim. Kaç yıllık olduğunu bilmiyorum. Tüm yayları sırtımda ve böğrümde hissettiğimden pek yeni bir şey olmadığını biliyorum ama. Yatağı verdiğim arkadaşımın keyfi yerinde. Sesi gür çıkıyor, pek sağlıklı.

Oysa benin kamburum çıkmış, suratsız adamın teki kıvamındayım.

Hıncal Abi'nin aldığı yatak hikayesini okuyunca karar verdim. "Git kendine bir yatak al.."

Hıncal Abi'ninki en yüksek teknolojiyle el değmeden hazırlanmış pahalı bir yatak. Üzerine yumurta fırlattığınızda kırılmıyormuş. Benim için, yattığımda boynum kırılmasın yeterli.

Öte yandan, sütlaç yatağımın kaç yıllık olduğu merakı da içimi kemirmeye başladı.

Hemen arkadaşımı aradım ve yatağı ne zaman aldığını sordum. 1996 Nisan ayında bit pazarından almış. 1996'dan 2003'e yapar yedi yıl. Bit pazarına düşene kadar da bir yedi yıl daha geçsin, eder on dört sene. İki de babam verse, biraz da çalıp çırpsam yatak 'anıtlar ve tarihi eserleri koruma' kapsamına alınır.

Bit pazarından önceki tarihiyle ilgili sağlıklı bir kayda rastlanamadı. Arkadaşım yanlış hatırlamıyorsa, bit pazarına ya bir huzurevinden gelmiş ya da üniversitelilerin kaldığı bir bekar evinden.

Gül gibi yatağı ver, yay torbasına tav ol.

Tamam kulaklarınızdan alkol fışkırdığı gecelerde yatağın iyi olup olmaması çok önem taşımıyor ama nerede yattığınızı fark etmemek için alkolik olmanın da manası yok.

Kıy paraya al yeni bir yatak. Ben de öyle yaptım. Benimki de ithal. Ama ucuz. Yerli yataklardan bile ucuz. Alman yapısı.

Eğer Mercedes yapabiliyorlarsa, yatak da yapabilirler, diye düşündüm.

Yatağı rulo halinde eve getirdiler ve Alman mühendisliğine şapka çıkardım. Ambalajını açtınız mı şişiyor. Hayır hava yatağı değil, yüzde yüz pamuk. Nakliyeden insafsızca tasarruf ediyorlar böylece.

Neyse açtım ambalajını şişmesini izledim. Sonra dayanamayıp benim için çok erken olmasına rağmen saat onda zıbardım.

Arkadaşlar, sabah Pamuk Prenses gibi kalktım. Meğer her gece işkence çekiyormuşum. Gerçekten de ne önemliymiş iyi bir yatakta yatmak. Eşeğin aklına karpuz kabuğu düşürdüğü için Hıncal Abim'den Allah razı olsun.

Eski yatağı bit pazarına verip, şanlı tarihine yeni sayfalar eklenmesini düşünüyorum. Bakalım bundan sonra hangi bedbahtın iflahını kurutacak.


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
Sarı Sayfalar
GreenCard


Sizinkiler
TEMA

Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır