kapat
08.08.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMİ


TÜRKİYE
DÜNYA
POLİTİKA
SPOR
MEDYA
SERİ İLANLAR
METEO
TRAFİK
ŞANS&OYUN
ACİL TEL

GREENCARD

İLKER SARIER


Murakıplar niye susuyor?

İmar Bankası'na para yatırmış veya bono almış yüz binlerce vatandaş perişan.

Türkiye yansa hasırları yanmayacak bazı gazeteciler (onların kim olduklarını ve kime hizmet ettiklerini biliyorsunuz), sırf Uzanlar'a düşmanlıklarından, "Bize ne, açgözlü vatandaş da İmar'a para yatırmasaydı, oh oldu!" dediler ama neticede bermutad "alavere dalavere kürt memet nöbete" sistemiyle küçük yatırımcı çırak çıkartıldı.

20 kadar bankaya (ki bunların içinde gerçekten Arsen Lüpen'i kıskandırıcak tipte hırsızlık yapanlar da yok değildi) el konulmuşken, İmar Skandalı, öteki kepazelikleri öyle bir hızla solladı ki, direksiyon hakimiyetini kaybeden banka bariyerlere toslayıp "pert" oldu.

Bizde hem sistem kokuşmuş hem de yönetim zihniyeti çürümüş olduğu için, bittabi sadece banka değil, yüzbinlerce tasarruf sahibi de "pert" oldu.

Hiç merak etmeyin, ÇEAŞ ve KEPEZ'i ele geçiren devlet, burada uğrayacağı zararı nihayet 8-10 yıl içinde geriye alır, geri kalan sürede de "artıya" geçer, ki o yüzden "gene vatandaş nöbete dikildi" diyorum.

Şimdi gelin düşünelim

Türkiye'de bankalar niye denetleniyor?

Bu tür rezaletler yaşanmasın diye...

Bankalar, doğrü dürüst yönetilsin, mali yapıları zayıflatılmasın, içi boşaltılmasın, haksız gelir elde edilmesin diye...

Yasalar, bankaların denetlenmesi görev ve yetkisini kime veriyor?

Murakıplara veriyor.

Murakıp ne demek?

Denetleyici demek.

Murakıp denetlemeyi nasıl yapar?

Yetkili merci tarafından herhangi bir bankaya atanan murakıp, para giriş çıkışlarını, dönemsel hesapları, bankacılık hareketlerini ve bilançoları izler.

Sonra ne yapar?

Rapor hazırlar!

Şimdi en önemli soruyu soruyoruz

Bu sistemli denetime rağmen, bu kadar banka nasıl oldu da battı?

Murakıplar neredeydi? O sırada, okey mi oynuyorlardı? Briç mi?

Bu kadar çok sayıda murakıp, işini layıkıyla yapmamış olamaz.

O zaman, ortaya iki soru daha çıkıyor

1-Murakıplar görevlerini hangi ölçülere göre yaptılar? Hangi bankalara "olumlu" rapor verirken, hangi bankalara, hangi kriterlere göre "olumsuz" raporlar verdiler.

2-Murakıplar, denetledikleri bankaların veya kendi üst mercilerinin "siyasi görüşlerinden", dünya zevklerinden, arzu ve hırslarından etkilendiler mi, etkilenmediler mi?

3-Elimizde kanıt olmaksızın hiçbir murakıbı "sahtekarlık veya rüşvetçilikle" suçlayamayacağımıza göre, şunu da soralım "Dürüst" murakıpların hazırladığı dürüst raporlar, "üst merciler"ce dikkate alındı mı, alınmadı mı?

4-Alındı ise hangi kritelerlere göre, alınmadı ise hangi yargılara göre davranıldı?

Sektörde dönen dolaplar ve çöküş, ülkeyi büyük bir krize sürükledi. Hiçbir bankada tasarrufu bulunmayan vatandaş da zarara ortak edildi, fukaralaştırıldı. Yüzbinlerce banka mudisi hem parasını hem de sağlığını kaybetti. "Safkan hırsızlar"ın bankaları ile "mali durumu zayıflamış" olan bankalar topyekun "hortumcu" kefesine konuldu. On binlerce bankacı işssiz kaldı. Türkiye utanç duygusuna sürüklendi. Dünya klasmanında rüşvetçilikten, hırsızlığa terfi etti.

Şimdi elinizdeki fotoğrafa dikkatle bakın

Kurnaz siyasetçi, gözünün üstüne yumruğu yedi. Bazı yağmacılar bu hengamede "avanta" kovaladı. Zayıflamış olanların mallarına el koydu veya koymaya çalıştı. Bürokrasi ise evelallah taş gibi ayakta duruyor.

Son soru

Banka denetçilerinin bu fotoğraftaki rolü ve katkısı nedir?

Murakıplar kolay konuşmaz, gazetelerin ekonomi sayfalarında ahkam kesen zevat-ı muhteremden beni aydınlatacak bir babayiğit çıkar mı acaba?


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
Sarı Sayfalar
GreenCard


Sizinkiler
TEMA

Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır