kapat
06.08.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMİ


TÜRKİYE
DÜNYA
POLİTİKA
SPOR
MEDYA
SERİ İLANLAR
METEO
TRAFİK
ŞANS&OYUN
ACİL TEL

GREENCARD

CÜNEYT E. KORYÜREK


Devletin yapamadığı

Devlet, hangisini iyi yapıyor ki?" diyebilirsiniz. Benim konum devletin eğitim ve sporcu bir gençlik yetişmesindeki becerisizliği. Kaç kez yazdım "Okulda eğitim veremeyen bir sistem, sporcu kaynağı olması gereken okulda spor da yaptıramaz" diye. Bu nedenle, 70 milyon nüfuslu Türkiye'de sadece yarım milyon lisanslı sporcu var! Eldeki tesislerimiz verimli kullanılmıyor, çalıştırıcıların bilgileri de gereken düzeyde yenilenmiyor.

Federasyonlar, kitlelerin spor yapması yükümlülüğü altında değillerdir. Bunlar, ancak her nasılsa sivrilmiş ve şampiyon olabilecek kabiliyetli gençlerin daha da ileri gitmelerine, biraz olsun, katkıda bulunurlar. Türkiye'de yetişen şampiyon kalitesindeki gençler de beslenme, eğitim ve idman kadar yarışma konularında da, dış ülkelerdeki rakiplerinin koşullarına yaklaşamazlar. Buna rağmen de, bazı branşlarda, uluslararası yarışma ve şampiyonalarda başarılı oluruz.

Profesyonel ve amatör (o da varsa) futbol branşı hariç, kişisel ve takım sporlarında destek, spor sever bazı kişiler hem kendilerini tanıtma hem de gençliğe katkıda bulunmak isteyen kurumlara kalır. Bunlara da "Sponsor" denir. Atletizm gibi bir spor'da, çeşitli kulüpler, ellerinden geldiği kadar bu kabiliyetli gençlere katkıda bulunurlar. Ama, idman, iç ve dış yarışma imkanları kısıtlı olan ülkemizde, kabiliyetli sporcunun desteklenmesi gerekir.

Heyecanıma katılan dostlarım
En sevdiğim atletizm sporunda, benim heyecanıma katılan dostlarım, ellerinden geldiğince, devamlı veya gerektiğinde her türlü katkı ve yardımı seve seve verirler. Bu dostlar arasında Doluca Şarapları'nın üçüncü kuşak sahiplerinden Sibel Kutman, Borsa Lokantası sahibi Rasim Özkanca, iş adamı arkadaşlarım Engin Çelik, Kemal Öztürk, Normandy Madencilik Genel Müdürü Sabri Karahan, diş konusundaki üst düzey çalışmaları bırakarak bir gazetenin idari kadrosunu yöneten Prof. Dr. Serdar Mutlu, Abdullah Karacık, Can Gür, Müslüm Kumaş gibi spor sever oldukları kadar insanlara yardım etmekten gurur duyan ve zevk alanlar var.

Devletin vizyonu yok
Devlet, belki de beceremediği için, tüm federasyonların "Özerk" olmalarını istiyor. Zaten, devlet'in harcadığı paranın çoğu bordro parası. Bir "Ödül Yönetmeliği" var o da ancak genç, şampiyon olduğunda işliyor. Yani, sporcunun şampiyon olması için ne bir plan, ne bütçe ne de uzman eleman var. Buna ilaveten, devletin bu konuda bir vizyon'u dahi yok denebilir.

Devletin ve bir bakıma da bizlerin sahibi olduğumuz stadlar, futbol klüplerine verildiğinde, ipin ucu kaçmakta ve bu spor yerleri sadece o kulüp'ün futbolcuları tarafından kullanılmakta. İstanbul'daki İnönü Stadı'nın tartan pistini döşeyen Kent Gıda'ya ne kadar teşekkür etsek az. Ama, bu tartan pist, bir kez olsun büyük bir yarışma için kullanılmadı. Biraz eksiklikleri var. Burada, muhteşem atletizm yarışmaları yapılır. Ama, şimdiye dek, burada organizasyon yapmak kimsenin aklına gelmedi. Türkiye'nin en iyi iki tartan pistinden biri Karaman'da, diğeri Konya'da. Neden? Niçin, oralarda yapıldı ve neden büyük yarışmalar o pistlerde yapılmaz? Edirne'de mükemmel bir tartan pist olduğu söylenir ama, yine de üstünde kimse koşturulmaz.

Özerklik çözüm değil. Her spor branşına da sponsor bulmak kolay değil. Bir süre sonra bakarsınız, tüm Türk sporu mafyanın eline geçmiş. Bakın, Olimpiyad Yasası'nın uygulanması sonucunda Atatürk Stadı yapıldı. Devletin aklı sonradan başına geldi de, stadı kente bağlayan yolları yapmaya başladılar. Nur içinde yatsın Sinan Erdem. O'nun sayesinde Türkiye'de, istenirse, bir şeylerin yapılacağı anlaşıldı.


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
kim
Sarı Sayfalar
GreenCard


Sizinkiler
TEMA

Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır