kapat
06.08.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMİ


TÜRKİYE
DÜNYA
POLİTİKA
SPOR
MEDYA
SERİ İLANLAR
METEO
TRAFİK
ŞANS&OYUN
ACİL TEL

GREENCARD

GÖKMEN ÖZDENAK


Neden Terim nefreti?

Sadece 4 yıl önce hemen her takım yöneticisiyle, taraftarıyla, amigo yazarlarıyla Fatih Terim'in çok büyük teknik direktör olduğunu, böyle bir hocanın özlemi içinde olduklarını defalarca söylediler de, yazdılar da...

Terim özlemi içinde yanıp tutuşanlara, Terim'ini yaratmaya çalışanlara ben de şöyle demiştim

"Fotokopiler iş görse çekip çekip herkese dağıtırız."

Galatasaray'ın rakipleri Terim Türkiye'ye döndükten sonra "Acaba yine eski Galatasaray'ı yaratır, başımıza bela olur mu?" diye kabuslar gördüler. Korkular kaygılar yaşadılar. Aynı korkuyu hâlâ görmek beni sevindiriyor.

Bugün Terim'i aşağılayan ve teknik direktörlüğünü tartışan, "Bu işi bilmiyor. Hagi, Popescu ve o dönem yaratılan güçlü kadroyla başarılı olmuştu" diye konuşan beyinler kafatası avcılarıdır. Bugünkü konumlarına gelişlerini de zaten bu tür başarılı olmuş kişileri hedefleyerek gündem yaratma ve gündemde kalma zavallılığına borçlular.

Hele bir tanesi var ki, Terim'in kravatını eleştiriyor. Herhalde hiç aynaya bakmıyor ki, o palyaço halini göremiyor. Terim, bu ülkede ilkleri başarmış, bu ülkeye onur kazandırmış ve bütün kulüplerin, vizyonunu, misyonunu geliştirip onlara büyük düşünmeyi öğretmiştir. Bunu herkes bilsin.

Galatasaray o başarılı günlere gelmeden önceki senelerde, Türk futbolu kabuğunun içinde sıkışıp kalmış, bir türlü dışarı çıkamıyordu. Bugün hedeflenen nokta UEFA Kupası ve Şampiyonlar Ligi Şampiyonluğu. Bu noktaları Türk futbolunu yönetenlere hedef olarak gösteren kim? Bu yönde büyük düşünerek arzuyla çalışmalarını sağlayan kim? Tabii ki Terim.

Terim'in yarattığı takımın elemanları yıllarca Türk Milli Takımı'nın yükünü çekti. Hâlâ da çekiyorlar. Bunları gözardı edip, Terim'e "Futboldan anlamaz" demek hainliktir.

O kafatasçı, utanmadan Lucescu'ya karşı Fatih Terim'i kullanıyor. Terim'i aşağılamak için futbol bilgisinden yoksun gösteriyor; Lucescu'nun en ufak hareketini dahi manşetlere taşıtarak sempatik göstermeye çalışıyor, övgüler düzüyor.

Herkes haddini, konumunu bilsin. Türk futbolunun gelişmesi adına değil, kendi çıkar ve reytingi uğruna bu tür seviyesiz, haddi olmayan çıkışları yapan kıskanç ve kompleksli insanların her zaman karşısında olup onlarla mücadelemi sürdüreceğim. Dikkatli olmalarını tavsiye ederim. Bu kafatasçı tipleri önce Allah, sonra da ben çarparım.

Amsterdam şöleni
Galatasaray'ın turnuvası için beş gün boyunca Amsterdam'daydım. Mükemmel bir kent. Kanalları, tarihi yerleri, cafeleri ve restaurantları olağanüstü. Ama beni asıl hayran bırakan Arena Stadı oldu.

Ulaşım, giriş-çıkış, saha içindeki şölenler, hepsi kusursuz. Dev ekranları, şarkıları, bayrakları, şovlarıyla, müthiş bir karnaval izledik. Sahanın içinde maç öncesinde sanatçılar şarkılar söyledi. Stadın her noktasına zoom yapabilen kameralarla aşıkları, öpüşenleri, çocukları dev ekranlarda göstererek olağanüstü bir keyif yumağı oluşturdular.

Stadın dışını ve içini anlatmaya kelimeler yetmez. Öyle temiz, öyle kusursuz, öyle düzenli ki.. Her görevli ne yapacağını biliyor. Çağdaşça yardımcı oluyorlar. Stadda parayla alışveriş yok. 5-10-15-20 Euro'luk veya daha fazlasını alıp diğer maçlarda kullanabileceğiniz kartlar veriyorlar. İtiş kakış yok. Herkes rahat rahat yerine ulaşıyor, medeni bir şekilde oturup keyif alıyor.

Bunları yaşarken bir de Türkiye'deki stadları düşünüyorum. Maç öncesi, sonrası yaşananları hatırlıyorum. Bunalıma ve strese giriyorum. Zaten ülkemizde "Ölmeye geldik" diye slogan atılmıyor mu? Parola bu! Evet, bu ülkede hepimiz ölmeyi bekliyoruz.

İyi ki döndün Hakan Şükür
Hakan Şükür'ün Galatasaray'a dönmesine sevindim. Yanlışları tabii var. Ama ülke futboluna büyük hizmetler vermiş bir sporcu. Olağanüstü yeneteneklerinin farkında olup bu yönde çalışmayı hedeflese bugün çok daha yukarıda, çok daha başarılı bir Hakan Şükür seyredebilirdik.

Yeteneklerinin azıyla bu kadar yaptığına göre, tamamını kullanabilseydi, maksimuma çıkabilseydi acaba rekorları bir daha kırılabilir miydi? Bence hayır.

Burada öncelikle Fatih Terim'e teşekkür ederim. Bir baba, bir hoca gibi davrandı. İşte büyüklük bu. Büyükler her zaman affeder. Çünkü büyük olmak tecrübe demektir. Bu tecrübeye de insanlar üzülerek, acı çekerek sahip oluyor. Bir laf vardır Hayatta yenen kazıkların, çekilen acıların toplamıdır tecrübe. Ne kadar doğru...

6 ay önce ben Hakan'ı Türk futboluna ve Galatasaray'a kazandırmak için uğraş vermiştim. Kendisiyle konuşup olumlu yanıt aldım. Ama beni bile ters köşeye yatırdı. Önemli değil. Bunlar genç arkadaşlarımız. Hata yapabilirler, verdikleri sözlerden dönebilirler. Ama bizim yaşlarımıza geldiklerinde geriye dönüp bakacaklar. Doğru ve yanlışın muhasebesini yapacaklar. Ve onlar da gençlere aynı tarz davranışı seçecekler.

Hakan; o mevkiinin bulunmaz oyuncususun. Bu ülke seni seviyor. Birkaç örümcek kafanın hedefi olmanın nedeni belli. Onlar bir yere gelme adına, yani kendi çıkarları için bu yolu seçiyor. Hiç kafanı takma. Galatasaray'ın ve kendi başarın için çalış.


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
kim
Sarı Sayfalar
GreenCard


Sizinkiler
TEMA

Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır