kapat
06.08.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMİ


TÜRKİYE
DÜNYA
POLİTİKA
SPOR
MEDYA
SERİ İLANLAR
METEO
TRAFİK
ŞANS&OYUN
ACİL TEL

GREENCARD

HINCAL ULUÇ


İnsan.. En önemli şey insan..

Sami Türkay, 22 yıl önce işe başladığında resepsiyon memuruydu.. Bugün otelin genel müdürü, holdingin Turizm Bölümü Başkanı.. Ege Üniversitesi'nde hoca.. Öğrenci yetiştiriyor.

Sanırsınız ki, böyle şeyler, filmlerde, özellikle de Türk filmlerinde olur..

Hayır..

Gerçek hayatta da var.. Ama haberimiz olmuyor.. Neden..

Bir defa bizim medyamız "iyi" haberi haberden saymıyor.

İkincisi.. Bir güzelliği, bir hoşluğu, bir başarıyı yazdığı zaman "Reklam yapıyor" ithamı ile karşılaşmaktan korkuyor. Çağdışı kalmış bazı kafalar, günümüzün en uygar, en ileri ülkelerindeki basını zerre izlemedikleri için saldırıyor ve yazarlarımız kendilerine zerre güvenmedikleri için bu tür saldırıların etkisi altında kalıyor.

Baba parası ile çapkınlık yapan beş para etmez adamı, vücudunun görülmedik bir G noktası kalan ucuz kadınları, bıkmadan, usanmadan, yılda yüzlerce binlerce resimlerini bakarak yazarken, okura "Öğğğğ.." dedirten medya, gerçek başarı öykülerine gözlerini yumduğu için, Sami Türkaylar'ı tanıma, bilme şansınız fazla yok..

Bilmeyince ne oluyor?..

Bu basını izleyince ne oluyor?..

Bir.. "Ülke batıyor" diyorsunuz.. Çünkü her şey kötü. İyi bir şey yok..

İki.. Hele gençseniz moraliniz, umudunuz kalmıyor. "Ülke batıyor ve bu ülkede gençlere fırsat verilmiyor, şans tanınmıyor. Bir yere girip ilerleme şansım yok" diyorsunuz üstüne üstlük..

Bizler korkmadan, çekinmeden bu ülkedeki güzellikleri ballandıra ballandıra yazsak, yaşamları filmlere konu olacak başarı öykülerini anlatsak, her şey o kadar hızlı değişirdi ki..

Bakın bu Sami Türkay, bu başarıyı Amerika'da göstermiş olsa, People Magazin'e kesin kapak olurdu. Hollywood da derhal işe el atardı.

Türkiye'de, Hıncal Uluç, tesadüfen, tamamen tesadüfen, Sabah Gazetesi Donanma Kupası Yat Yarışları'nın ödül töreni galasını Altın Yunus'ta yapıyor diye, gene Sabah Halkla İlişkiler Bölümü orada yer ayırtınca gidiyor, iki gün kalıyor.. Türkay'ı ve mimarisi yüzünden uzaktan bakarken adeta nefret ettiği Altın Yunus'u tanıyor, yazmaya başlıyor.. Sağdan soldan "İyi ağırlanmış, onun için yazıyor" diye saldıranlara aldırmadan..

"Bu ülkede birileri 'O ne der, bu ne der' diye düşünmeden, bildiğini inandığını yazmalı" diye..

Hıncal kendine güveniyor.. Hıncal okuruna güveniyor.. Hıncal yıllardır bu yolda şaşmadan yürüyor. Halep orda, arşın burda.. Okuru sadece bir kere kandırırsın ve orada da bitersin..

Neyse..

Güneş görmemiş ülkenin, güneşe hasret mimarı Danimarkalı, gölge edecek her şeyi unutup çizince planlarını, ortaya bu Çin Seddi gibi bina çıkmış, 30 yıl önce.. Ve ben 30 yıldır, üstelik Çeşme'yi bu kadar sevmeme, 80'li yıllarda her yaz tatilimi Çeşme'de geçirmeme rağmen, Altın Yunus'a akşam çayı içmek için bile uğramadım.

Bu tesadüf olmasa uğramazdım da..

Ve orada gördüm ki.. Kenan Paşa haklı..

İstanbul Yeşilköy'de şimdi İç Hatlar olan yeni bina açılırken "Mesele binayı yapmak değil, işletmek. Biz en iyi binaları yaparız, ama işletecek insan bulamayız. Dileriz burası öyle olmaz" demişti, hiç unutmam.. Sami Türkay ve ekibi, bu sözleri tersinden kanıtlıyor..

"İnsanlar doğru olursa, binanın eğriliği o kadar da önemli değil.."

Türkay, hocalığın verdiği imkanları iyi kullanmış. Öğrencilerinin en gözdelerini seçmiş almış.. Nereye baksanız pırıl pırıl gençler.. İkisi ile yakından tanıştık. İki gün boyu her işimize koştular.. Tuğba ile Mesut..

Bir de Besim vardı.. Animasyon ekibinin beyni.. Akıllara seza Muazzez Abacı taklidi ile öldürdü herkesi.. Animasyon bitiyor, Besim'in işi asıl o zaman başlıyor. Altın Yunus'un Marko Paşası o.. Herkesin derdine, sorununa koşuyor, çözüyor.. Gerçek bir Halkla İlişkiler uzmanı o..

Sami, sabah en erken kalkan adam.. Gece de en geç yatan.. Dakka başı telefonu çalıyor.. Dakka başı bir yerlere koşuyor.. Altın Yunus baştan aşağı, her an denetimde..

Bu aksaklıkları anında gidermek kadar, başarılı olanı da hemen bulmak ve ödüllendirmek fırsatı veriyor..

Ekip Sami'yi ağabey gibi seviyor, sayıyor..

..Ve "İnsan" diyorsunuz.. "En önemli şey insan.."

****

Şimdi Sami Türkay ve ekibi Altın Yunus'u 2004'teki 30'uncu yaşına hazırlıyor, baştan sona elden geçirerek..

İçi kolay. Onu başarırlar eminim. Ama dışına da bir şeyler yapmak gerek. O Beyaz Çin Seddi görüntüsünü yeşilin ve rengarenk çiçeklerin arkasına saklayacak, o korkunç betona hayat verecek bir peyzaj mimarı Altın Yunus'ta mucizeler yaratabilir.

Kişiye özel!..
Kemal Atatürk, Barış Manço, Windsor Dükü, Ertekin, Sinan Çetin ve Cem Karaca'nın hangi ortak yanı olabilir sizce?..

Ferruh Karakaşlı'ın sözlerini Hayat dergisinde okumadı iseniz bilmeniz zor.. Biraz daha ipucu olsun diye listeye kadın isimleri de ekleyelim..

Çiğdem Simavi, Yonca Ebuziyya, Zeynep Aslan..

Bunlar, modayı ihmal etmeden, "Kişiye özel" stillerini yaratabilmiş kişiler..

Hepsini teker teker düşündüm.. Ferruh Karakaşlı yerden göğe haklı..

Kim Ferruh Karakaşlı..

İnsanları özel giydiren F.K. markasının patronu.. Niye kimsenin haberi yok..

"Kişiye özel"den haberiniz nasıl olsun ki..

****

Ferruh'un kendi stili, şık bir takım elbise bile giyse, ille de omzuna attığı kazakmış.. Ne yazık ki, altı sayfalık röportajda, takım elbise ve kazaklı tek fotoğraf yok..

Parola İnkılap!.
Muhafız Alayı Komutanı Osman Köksal'ı akşamüstü ziyaret etmiş, Alpaslan Türkeş.. Suphi Karaman da orada.. "Var mısın Osman, bu gece ihtilal yapalım" demiş..

Osman Köksal kovalamış, Türkeş'i, lisanı münasiple.. Çankaya'dan inerlerken bu defa "Suphi var mısın bu gece ihtilali ikimiz yapalım" deyivermiş Türkeş..

Ben Alpaslan Türkeş'i en yakın tanıyanlardan biriyim.. Sivilliğini tartışıyoruz hep birlikte.. Ama askerliğe gelince, harika bir kurmaydır. Harika bir plancı, planlayıcı.. Çok iyi yetişmiş bir kurmay albay bir akşamüstü aklına esti diye iki arkadaşına "Hadi bu gece ihtilal yapalım" diyecek öyle mi?.

Sinan Onuş imzalı kitap "27 Mayıs'ı yapanlar anlatıyor" diyor, ama sayfalar ilerledikçe görüyorsunuz ki anlatan Suphi Karaman..

..Ve tüm bunları anlatmak için 40 yıl sabretmesinin sebebi, Türkeş'in ölümünü beklemesi herhalde.. O hayatta olsa "Türkeş palavradır.. Her şeyi ben planladım, ben yaptım. Herkesi komiteye ben aldım.. İhtilal benim eserimdir" demesi mümkün mü?.

Osman Köksal yok.. Türkeş yok.. O zaman salla..

Okurken önceleri kızdım.. Sonra gülmeye başladım.. Sonra da fırlattım attım.

BİR TAVSİYE

Yaz ortasında müthiş bir film..
Alın size bir Gece Yarısı Ekspres'i daha.. Filmde bir tek Türk var.. O da Avrupa eroin mafyasının başı.. İğrenç bir herif.. Filmde adı da "Türk" diye geçiyor üstelik.. Dahası bu rolü de bir Türk oynuyor, hiç utanmadan, sıkılmadan..

Bir kaşık suda hem de nasıl fırtına koparmak mümkün..

Çünkü bu Amerikan filminde durum aynen böyle..

Bu Amerikalılar, hem de nasıl Türk düşmanı.. Arkasında mutlak "Rum, ya da Ermeni sermayesi vardır" diye komplo teorileri de üretebilirsiniz..

Amma velakin..

Orada zınk diye duruyorsunuz..

Çünkü bu Amerikan filmi, bir Amerikan Ordusu anlatıyor ki, tek namuslu, başarılı adam yok.. Yeteneksizler, kifayetsiz muhterisler işini bilenlerin oyuncağı olmuş.. Batı Berlin'i Moskoflardan korumakla görevli (!) Amerikan Birliği zavallı bir komutan elinde dağılmış. Bu komutanın yazıcı, ya da postası konumunda bir er, Türk'le anlaşıp, hap ve eroin işini organize ediyor.. Onun ürettiklerini de, Berlin'deki Amerikan askerlerini kollamakla görevli askeri polis pazarlıyor..

Yani nerden baksan, neresini tutsan, rezillik..

Şimdi kendi askerini böyle gösteren bir sinema, eroin mafyası babası diye bir Türk'ü gösterirse, arkasında kasıt, sebeb arar mısınız?.

Adamlar film yapıyor. Cesaretle yapıyor ve hoşgörü ile de karşılanıyor..

Günlerden beri YAŞ, Kuru diye bu ülkede demokrasi yorumları yapanlar için söylüyorum..

Yeşilçam mesela Kıbrıs'ta, ya da Kuzey Irak'ta geçen ve aynen bunları yapan Türk askerlerini konu edecek bir filmi çekmeyi düşünebilir mi?. Düşünse çekebilir mi?. Çekse oynatabilir mi?. Oynatsa yer yerinde durur mu?.

İşte demokrasi aslında bu.. Sadece bu..

İfade özgürlüğü.. Yetmez.. Söylenene en hoşgörü ile bakabilme olgunluğu..

Bu ikisi bir araya geldiği gün "Demokrat" oluruz ancak.. Daha önce değil..

Amerika Buffalo Soldiers diye bu filmi yapabilmiş.. Hep yapıyor zaten..

Harika da bir film yapmışlar. Yazın sinemaya girmek istemez canım, nefesim kesilerek izledim..

Haluk Bilginer'in kısa ama "İyi oynanmış" bir rolü var.. Filmde de önemli.. Buna rağmen Bilginer adının ön jenerikte olmamasını fena halde yadırgadım.

Bir de Acemi Askerler diye Türkçe adı yadırgadım.

Buffalo Soldiers, beyaz adamın kızılderileri yerlerinden etmek için saldırdığı günlerden kalma bir deyim.. Kızılderili, beyazlara soluk benizli adını verirken, beyaz adamın ordusunda savaşan zencilere de, buffalolarının renginde oldukları için "Buffalo Soldiers" demiş.. Yani Kara Askerler anlamına..

Filmdeki Amerikan askerlerinin hemen tümü "Kara Para" peşinde oldukları için mi bilemem, bu askerlere, renklerine bakmadan "Buffalo Soldiers" demiş, romanın yazarı.. Acemilikle alakası yok..

Acemisi bunlarsa, Allah dünyayı ustalarından korusun..

"Kötü" kahramanı oynayan Joaquin Phoenix harika.. Yeteneksiz komutanda Ed Harris harika.. Joaquin'in peşine düşen çavuşun kızı rolünde Anna Paquin harika.. Haluk da harika..

Yaz maz demeyin.. Bu filmi görün.

BİZİM DUVAR
Memleket alevler içinde

Bordrolar yanıyor, Bodrum yanıyor...

(Ünal Turgut)

SEVDİĞİM LAFLAR
Şartlar her zaman sizin kontrolünüzde değildir, ama düşüncelerinizi kontrol edebilirsiniz.

Charles Popplestone

TEBESSÜM
Çuvaldızı bize batıran fıkra

Murat Yap'tan..

Büyük bir bankayı boşaltan üç soyguncu geceyarısından bir hayli sonra, öteki kentteki saklanacakları eve vardılar.

Hepsi yorgun ve bitkindi.

İçlerinden biri teklif etti..

"Haydi paraları sayalım.. Kaç milyar kaldırdığımızı merak ediyorum."

İkincisi gözleri kapanırken itiraz etti..

"Yorgunluktan öldük yahu!

Şimdi o kadar parayı saymakla ne diye uğraşalım. Parayı kasaya koyup yatalım. Yarın gazetelerde okur, kaç milyar kaldırdığımızı öğreniriz."

Üçüncüsü öfkeyle yerinden fırladı..

"Deli misin be! Yarın her gazete ayrı rakam verir, biz de birbirimize gireriz."


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
kim
Sarı Sayfalar
GreenCard


Sizinkiler
TEMA

Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır