kapat
29.07.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMİ


TÜRKİYE
DÜNYA
POLİTİKA
SPOR
MEDYA
SERİ İLANLAR
METEO
TRAFİK
ŞANS&OYUN
ACİL TEL

ANAP'lı başkanların çoğu 'kafası kopmuş tavuk gibi...'

Yusuf Ziya Yılmaz. Makine Mühendisi. Samsun'da, Karayolları Bölge Müdürlüğü yaptı. (1992-1998)

Oradan İstanbul'a "17. Bölge Müdürlüğüne" atandı. "Boğaz köprülerinin sorumluluğu" ona verildi.

Ve 1999'da, Mesut Yılmaz onu çağırdı

- Bana lazımsın... Samsun'da Büyükşehir Belediye Başkan adayım olacaksın.

Yusuf Ziya Yılmaz, böylece "bürokrasiden siyasete yatay geçiş yaptı."

ADAYIN KİŞİLİĞİ
1999'da halkın önüne iki sandık kondu.

Biri milletvekili seçim sandığı.

Samsun'da, bu sandıkta "ANAP, dördüncü parti oldu."

Diğer sandık, Belediye Başkanı seçim sandığı. Bu sandıkta ise "ANAP, birinciydi."

"Demek oluyor ki" yerel seçimde adayın kişiliği "partinin gücünden daha etkili olabiliyor."

Bu ayrıntıyı yazmamızın nedeni "yeni yerel seçimin yaklaşıyor olması."

TEMİZ DENİZ
Samsun'da deniz "çöplüğe dönmüştü."

Denize ancak "çizmeyle giriliyordu."

Şimdi deniz "tertemiz."

İnsanlar sahilde balık tutuyorlar.

Sahil, boydan boya "park."

Gece saat 23.00'te parkta yürüdük.

Kadınlı, erkekli binlerce Samsunlu, parktaydı.

"Sevgi kahvesinde" bazı Yargıtay üyeleri ile karşılaştık.

Birlikte çay içtik.

"Yavuz Bey" dediler

- Biz Samsunlu'yuz... Dört yılda Samsun'un çehresi değişti.

LİYAKATIN ÖNEMİ
Demek "emanet, ehline verilirse..."

Liyakat "siyasi kayırmacılığın önüne geçirilirse..."

"Vizyon sahibi insanlara" fırsat tanınırsa... Ve göreve gelen kişi "çalmazsa, çaldırmazsa..."

Çok şey yapılabiliyor.

Samsun'da "bunu" gördük.

YALOVA RESTORAN
Yusuf Ziya Yılmaz'la "Karadeniz'deki son akşam yemeğimizi" birlikte yedik.

İstanbul'da, "Şehir Hatları'ndan emekliye ayrılan" Yalova gemisinin güvertesinde.

Yalova'yı "Samsun satın almış."

Şimdi "lüks bir lokanta."

KANAYAN YARA
Kent merkezi ile üniversite arasına "hafif raylı sistem" düşünüyor.

16 kilometre. Projeleri hazır.

Karadeniz'in "kanayan yarası" çöp sorununu çözmek için "Almanlarla bir çalışma yapıyor."

"Başkan" dedik

- Bunlar çok güzel de, seçimde siz ne yapacaksınız?

Yusuf Ziya bey, sorumuza yanıt vermedi.

Projelerini anlatmaya devam etti.

PARTİ VE İDDİA
Yerel seçimde "adayın adı" çok önemli.

Ama yine de bir "parti" lazım.

"İddiası olan" bir parti.

Samsun'da, Başkan'ın partisinin ise "süksesi... İddiası" pek yok.

Varsa da "biz göremedik."

KEÇECİLER'E MESAJ
"Böyle konuları" yazınca...

Bizi ilk arayan, ANAP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Keçeciler olur

- Yavuz Bey, durum hiç de öyle değil... Gel beraber Konya'nın beldelerine bi gidiverek.

Keçeciler "dürüst bir siyasetçi."

"Saygın bir devlet adamı."

Ama gerçek "Keçeciler'in dediğinden farklı."

En azından "Karadeniz'de çok farklı."

KARADENİZ'İN FOTOĞRAFI
İl il, ilçe ilçe, belde belde dolaştık.

Karadeniz'deki Belediye Başkanlarının "önemli bölümü ANAP'lı."

Ve "teşbihte hata olmaz..."

ANAP'lı başkanların "çok büyük bölümü" şu anda "kafası kopmuş tavuk gibi..."

ARAYIŞ
Kimi "artık nokta koymaktan... Aday olmamaktan" bahsediyor.

Kimi "gidecek parti arıyor."

Kimini de "başka partiler" arıyor... "ANAP'ı bırak, gel, bizim adayımız ol" diye.

Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı ANAP'lı Yusuf Ziya Yılmaz'ı "AK Parti'nin... DYP'nin aradığı gibi."

VE SON
"Sonunda" ne olur, bilmiyoruz.

Zaten, yerel seçime de fazla bir zaman kalmadı.

Bugün, bu konuyu kapatırken iki şey söyleyeceğiz.

1. Yusuf Ziya Bey "aldığı oyu, kendisine helal ettirmiş."

2. Yaklaşan yerel seçimde partiler aday belirlerken "dar parti hesaplarına" esir olmasınlar... "Kaliteyi, ehliyeti, dürüstlüğü esas alsınlar.

Bir'özelleştirme (me) klasiği' daha
"Olayı" Samsun'da anlattılar. Olay, "özelleştirme konusundaki başarısızlığımızın" tipik bir örneği. Konu

"Samsun Gübre"nin özelleştirilmesi.

****

Samsun Gübre Sanayii, özelleştirilmek için ihaleye çıkarılınca...

Samsunlular demişler ki

- Biz alalım.

Ve hemen "Samsun Ortak Girişim Gurubu"nu kurmuşlar.

Kimi "yüz dolar" koymuş.

Kimi "beşyüz bin dolar."

Bir anda "yüz milyon dolar" toplanmış.

"Ortak Girişim"in, 18 büyük ortağı var.

Beş bin de küçük. İhale yapılmış.

En iyi teklifi "Ortak Girişim" vermiş.

Sonra "açık artırma" olmuş.

Yine en iyi teklif "Ortak Girişim"den.

Ardından "üçüncü süreç... Pazarlık süreci" başlamış.

Bu sürece "Ortak Girişim" dışında katılan olmamış.

Diğerleri "biz bu işte yokuz... Çekiliyoruz" demişler.

Ve Samsun Gübre, 46 milyon dolara Ortak Girişim Grubu'nda kalmış.

Ama "ne olduysa olmuş."

Ankara "satışı iptal etmiş."

Samsun Gübre'yi "Samsun Ortak Girişim Grubu'na vermemiş."

****

Samsun'da bize "şu soru" soruldu

Samsun Gübre, 2000'de ihaleye çıktı.

46 milyonu peşin ödeyecek olan Samsun Ortak Girişimi'ne verilmedi.

Şimdi yine ihale yapılacak.

Kaça satılacak?

****

"Kaça satılacak" sorusunun altındaki anlam belli.

"Daha ucuza" gidecek.

Zira bu defa, "Ortak Girişim" gibi, en hevesli alıcı bile "eski rakamı... 46 milyon doları" vermeyecek.

****

"Samsun Ortak Girişim Grubu" bir sivil örgütlenme.

Artık "hiçbir şeye de talip değil."

Ama bu örgütlenmeyi becerenler bir şeyi merak ediyorlar

- Ankara, bu kafayla, özelleştirmeyi nasıl başaracak?

Dedik ki

- Bu sorunuza ancak Maliye Bakanı Kemal Unakıtan cevap verebilir.

****

Sayın Kemal Unakıtan.

Samsunlular'a söyleyeceğiniz bir şey var mı?

Sizden haber bekliyorlar.

Samsunlu, 'üfleyerek lastik şişiriyor'
Samsunlu işadamı Mustafa Kurumahmutoğlu, Başbakan'a demiş ki

- Efendim, Sinop'un işsizlik sorununu ben tek başıma çözerim.

Tayyip Bey "nasıl olacak" diye sorunca... Mustafa Bey "çıtayı biraz indirmiş" ama, iddiasını da sürdürmüş

- Biraz abartıyor olabilirim... Ama söz veriyorum, Sinop'un işsizlik sorununun yarısını tek başıma çözerim.

****

Devletin resmi rakamlarına göre Sinop'ta "dört bin işsiz var."

Kurumahmutoğlu "iki bin kişiyi işe alacağım" diyor.

Başbakan, yine sormuş

- Mustafa Bey... Nasıl?

- Sinop Cam'ın fırınlarından birini daha devreye sokacağım... Üretimi artıracağım.

****

Sinop Cam bir "kompleks."

"Dört fabrika" var. Kristal fabrikası. Dekor fabrikası. Boya ve Tezyinat fabrikası.

Soda camı fabrikası.

"Sinop Cam"ın, üretiminin "yüzde 95'i ihracat." "Önümüzdeki üç ayın" siparişleri alınmış.

Müşteriler "Almanya, Yunanistan, Fransa, İsviçre, İngiltere, İspanya......."

Avrupa'da "165 noktada" Sinop Cam'ın ürünleri satılıyor.

****

Batı'da "ünlü bir marka" var Leonardo.

"Vazo... Şarap bardağı... Kase" markası. Oldukça pahalı. İşte bu Leonardo, "Sinop Cam'da yapılıyor." Ve Sinop Cam'ın sahibi Mustafa Bey "fabrikayı büyütmek... Üretimi artırmak... İkibin işçi daha çalıştırmak" istiyor.

****

Başbakan "olur" demiş

- Sinop'a gelirim... Fırını yakarım... Yeter ki siz istihdam yaratın... Üretin... İhracat yapın.

****

Mustafa Kurumahmutoğlu'nun Samsun'da, Sinop'ta, Bafra'da "işleri" var. Açık "işyerleri" de... "Kapalı fabrikaları"da...

Mustafa Bey'in hedefi "çalışan tesisleri" büyütmek.

"Kapalı fabrikaları" açmak.

- Yavuz Bey... Ben de bilirim, şortu giyip, kumsalda güneşlenmeyi... Ama ortalıkta dolaşan işsizler ne olacak?.. Kriz geldi, lastik patladı diye dövünüp, duracak mıyız?.. Üfleyerek de olsa lastiği şişirip, gaza basacağız.

İstanbul Valisi 'Samsun Ticaret Odası üyesi'
Adnan Sakoğlu. Dokuzbin üyesi olan Samsun Ticaret ve Sanayi Odası'nın Başkanı. "Benim iki özelliğim var" diye söze başladı

1. Konuşmayı çok severim.

2. Hayatımda hiç karamsar olmadım.

****

Adnan Bey "12 yıldır başkan." Sorduk

- Krizde Samsun fazla hasar aldı mı?.. Şimdi durum nedir?

- Yavuz Bey, krizde postu deldirmedik... Şimdi ise, yumurtadan bir türlü, civciv çıkaramıyoruz.

****

- Başkan... Hükümet sizce nasıl?

- Giden hükümete ders verildi... Gelene de şans verilecek... Biraz zaman tanınacak... Ama bu arada eksiği, yanlışı cesaretle söylenecek... Biz bunu yapıyoruz.

****

Yavuz Bey.

Eski hükümet neden gitti? Güvensizlikten. Öyleyse, gelen hükümetin ne yapacağı belli Güven vermek. Vatandaşa güven verecek. Piyasalara güven verecek. Daha fazla gecikmeden bu güveni verebilmeli.

****

- Yavuz Bey... Liman özelleştirilmeli.

Bu sözleri sadece Adnan Sakoğlu söylemedi. Samsun'da çok kişi söyledi. Sadece Samsun'da da değil. Liman olan her yerde "aynı sözleri" dinledik. Limanlarımız "bu haliyle" hantal... Pahalı. "Müşteri" kaçırıyor.

Ya "özelleştirelim." Ya "özerkleştirelim." Ya "kiraya verelim."

Ama mutlaka "bir şeyler" yapalım.

****

"Konuşmayı seven başkan" Adnan Sakoğlu bize çok şey anlattı. Dosyalar verdi.

Projeler gösterdi. Ama bir "uygulama" var ki, ondan çok etkilendik. Oda'nın, yedinci katı "Ekonomi Enstitüsü" olmuş. Enstitüde "iki sınıf" var. Ve bu iki sınıfta "ticaret odası üyelerine... Onların yanında çalışanlara" ders veriliyor.

- Ne dersi Başkan?

- Ticari İngilizce Yavuz Bey... Madem ki AB'ye gireceğiz, öyleyse, öğrenmenin yaşı yok, hepimiz İngilizce öğreneceğiz.

****

- Yavuz Bey... Giden Valimizin (İstanbul Valisi Muammer Güler) hakkı ödenmez... Samsun'da pek çok olumlu işi onun sayesinde ve onunla birlikte yaptık... Ve Samsun'dan ayrılırken, Oda olarak ona bir jest yaptık.

- Ne jesti?

- Onu Samsun Ticaret ve Sanayi Odası'na üye yaptık.

- Yani Muammer Güler şu anda sizin üyeniz mi?

- Evet... Üye kimliğini bizzat kendim imzaladım.

- Ticaret Odası'na üye bir Vali... Böyle bir şey ilk defa oluyor.

- Evet Yavuz Bey... İlk... Ve Muammer Bey buna layık.

- İyi de... Vali Bey'in ticaretle uzaktan, yakından ilgisi yok ki.

- Olsun... Zaten biz de onu şeref üyesi yaptık... Ticaretle uğraşmayacak, üyelik aidatı ödemeyecek... Ve Samsun onunla gurur duymaya devam edecek.


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap


Sarı Sayfalar


Sizinkiler
TEMA

Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır