kapat
19.07.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMİ


TÜRKİYE
DÜNYA
POLİTİKA
SPOR
MEDYA
SERİ İLANLAR
METEO
TRAFİK
ŞANS&OYUN
ACİL TEL

Özgürlük istiyoruz

Erdoğan ne zaman ekonomi bürokrasisine "Bana zam ve vergi telaffuz etmeyin" dese, ardından ya zam geliyor ya vergi, ya da ikisi birden...

Hatırlayacaksınız, geçen Şubat'ta AK Parti Grubu'nda Maliye Bakanı Unakıtan'a "Kemal Bey bundan sonra yeni vergi, yeni zam yok değil mi" diye seslenmişti. Ardından ek emlak ve ek motorlu taşıtlar vergileri, şeker, çay, otoyol-köprü zamları, Tekel ürünleri ve akaryakıtta ÖTV oranlarında artış gelmişti.

Bu kez de öyle oldu. Erdoğan'ın ekonomi zirvesinde "Bana zam ve vergiden söz etmeyin" talimatı daha ilgili birimlere ulaştırılamadan Özel İşlem Vergisi ile Eğitime Katkı Payı'nda yüzde 25'den başlayıp yüzde 100'e kadar varan artış yapıldı. (Buna da şükür; bürokratlar dünyada petrol fiyatlarının düşmesine aldırmayıp akaryakıta da zam istediler, Erdoğan "O kadarı da fazla" diyerek olur vermedi...)

Zammın gerekçesi? IMF'nin, "Programdan sapma var, acil önlem alın" uyarısı. Peki neden sapılmış programdan? Kalem kalem sayıyorlar Çiftçiye mazot desteği, memur zammı, toplu sözleşme farkları, sosyal güvenlik kurumları açığındaki artış, ücretsiz kitap dağıtımı ve 10 bin öğrenciye bedava özel okul projesi için 600 trilyonluk kaynak ihtiyacı...

Hepsi kabul de, sonuncu kalemi anlayamadık. Erdoğan ücretsiz kitap ve özel okulda bedava eğitimin kaynağının kesilen hortumlardan sağlanacağını söylememiş miydi?

Bu durumda kim hortumcu oluyor? Uçağa binenler mi, silah veya av ruhsatı alanlar mı, cep telefonu sahipleri mi, gümrüğe, vergi dairesine, belediyeye, SSK'ya beyanname verenler mi, tapuya işi düşenler mi? Çünkü Özel İşlem Vergisi artışını onlar ödeyecek.

1789 Fransız Devrimi'ni yapan meclisin tutanaklarından bir cümle aktaralım

"Özgür uluslar, ülke refahına katkıda bulunur, köle uluslar ise vergi öder..."

Biz özgür ulus muyuz, yoksa köle mi?

AB'deki dostlar
AB'de yüzümüze başka, arkamızdan başka konuşan var. Dost görünüp kuyumuzu kazan var. Dost görünüp son durakta terk etmeyi planlayan var. Bir de gerçekten ama gerçekten dost olan var.

Sayıları son derece az olan bu sonuncu grubun başında İngiltere Başbakanı Blair geliyor. ABD Kongresi'nde ayakta alkışlanan konuşmasında Türkiye'nin AB üyeliğine önemli yer ayırarak ve o ünlü ikinci tezkere öncesi Ankara'da esen İngiltere karşıtı rüzgarlara rağmen koşulsuz desteğini vurgulayarak, dürüstlüğünü bir kez daha gösterdi. Bakın neler dedi

"Avrupa'nın birbirini öldürerek geçirdiği binlerce yıl siyasi kültürün uzlaşmaya dayanmasını sağladı. Bir Avrupa düşünün ki, farklı bir kültür, gelenek, dinden oluşan Türkiye'ye bile ulaşmaya hazırlanıyor. Avrupa bir değişim noktasında. İşte bu yüzden Avrupa'dan vazgeçmeyin, onunla çalışın..."

Nerede yapıyor bu konuşmayı? Türkiye'yi cezalandırmak için fırsat kollayanların çoğunlukta olduğu ABD Kongresi'nde.

Blair, verdiği sözün arkasında durmanın soylu bir örneğini sergiledi.

Bir ayrıntı Blair'in konuştuğu saatlerde, İtalya Dışişleri Bakanı Franco Frattini, "AB Anayasası'nda Hıristiyanlığa atıf yapılmasını" önereceklerini açıkladı. Frattini, AB Dönem Başkanlığı imkan ve fırsatlarını bu amaç için kullanacaklarını vurgulamayı da ihmal etmedi.

Kazara sonuç alırlarsa bu, AB'nin bir Hıristiyan kulübü olduğu anlamına gelecek ve Türkiye'ye kapılar sonsuza kadar kapanacak.

İtalya, Türkiye'nin AB üyeliğine tam destek verdiğini söylüyordu değil mi? Buyurun...

Mesajlarınız için: esafak@sabah.com.tr


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
TEMA
Sarı Sayfalar


Sizinkiler



Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır