|
 |
|
ÖMER LÜTFİ METE
Ortadoğu'ya altıköşeli haçlı-hilalli topuz
Tam da Rumsfeld'in Başbakan Erdoğan'a mektubundaki "özel cümle"nin tartışıldığı saatlerde ABD'den bir dostum David Fromkin'in son yazısına dikkatimi çekti. Ancak ondan önce, tiksindirici bir çıfıtlık belgesi olan Rumsfeld mektubunun hükümete söylemek istediğine bakalım
"Askerlerinize inanmayın; bize, şahinliğimize güvenin. NATO'ya rağmen hala ordunuzdan kazıyamadığımız millici irade kalıntısından çekinmeyin, biz arkanızdayız. Bizimle olursanız askerler size dokunamaz. Olmazsanız zaten IMF'yle gerekeni yaparız."
Pek özgün yanı olmayan Fromkin'in yazısı bu mektuptan bakınca daha anlamlı görünüyor. Ortadoğu'daki geçmişimizle ve bölgeden kazınamayan gölgemizle ilgili. Yalnız satır aralarındaki gizli metin her türlü yoruma açık. Zaten ABD'nin iğrenç Irak barbarlığını lanetlemeyen hiçbir yorumcu özgür ve bağımsız olamaz! Bu tavrı koymayan her aydın tetikçidir.
Eski silahın ilhamı
Fromkin'in yargısı keskin
"Bölgede Amerika'yı pençelerine alan bir hayalet var. Bu, oralarda asırlarca hükümran olmuş Osmanlı kabusudur."
Yazının bu yargıyı kanıtlamaya yönelik açılımında doğru ama sığ tarihi veriler görüyoruzBuna rağmen, ABD şahinliğine derinlemesine yol göstericilik ihtimali sebebiyle altını çizmek istediğim bir bölüm var
"Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra İngiltere ve Fransa Osmanlı İmparatorluğu'nu yenerek Arap topraklarını aldılar. Büyük petrol zenginliğinin hülyaları içinde hüsranı da yaşadılar. Avrupalılar ve Amerikalı işadamı ortakları bölgede kalıcı, kararlı ve dost hükümetler kuracaklarını sandılar... Fakat önerdikleri sistemler yürümedi. Bunun yerine bölge daha da karmaşık, çalkantılı ve sürekli anlaşmazlık alanı oldu. Geriye baktığımızda Ortadoğu'nun kendine özgü çok açık niteliklere sahip olduğunu görürüz. Başkan Bush'un bir kısmını değiştirmek istediği bu özelliklerin birçoğu en az beş asır boyunca bölgeye egemen olan Osmanlı İmparatorluğu döneminde şekillenmiştir. Amerika burada laik politikalar kurmak ve uygulamak istemektedir. Fakat Ortadoğu'da laikliği yerleştirmenin zorlukları olacaktır. Osmanlı yöneticilerinin, imparatorluğu milli karakterin ötesinde Müslüman ülke olarak tanımlamalarıyla bölgede dinin etkin olması sağlanmıştır... Bölgede dinin önemi, sultanların aynı zamanda halifelik sıfatını taşımalarından kaynaklanmaktadır."
Kin beyinlilere öğüt mü?
Bu metnin "şahin okunuş"u şöyledir
"Biz Osmanlı gibi Müslüman değiliz, orada kendimizi Müslüman diye yutturamayız. Ya ne yapmalı? Taliban'ı, Bin Ladinler'i bizzat geliştirdiğimiz gibi yine dinin içinden yüklenmeli, dini din olmaktan çıkararak yürümeliyiz. Ey Bush, nam-ı diğer "altıköşeli haç topuzu"; hilali ihmal etme. Orada laiklik nanelerini bırak, tam tersine törensel bir şekilde laikliğin ırzına geç ve din sat."
Tabii ki Fromkin'in mutlaka bunu kastettiğini söylemiyorum. Fakat bu metinden "uyarılabilecek" şahinlerin varacağı sonuç çok farklı olamaz. Zaten bu eski ve sürekli bir yol. Batı'nın en iddiasız ülkeleri bile gizli servisleriyle Türkiye dahil bütün İslam ülkelerindedir, irileri de dinci hareketlerin içinde cirit atarlar. Fromkin'in -şahinliği lanetlememek dışında- masum olması da çok önemli değil. Yeni ortaçağ aydını budur; ABD şahinliğine bütün varlığıyla isyan etmedikçe memuriyeti bellidir
Yeni yamyamlık düzeninin kuramcılığı
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|
