kapat
19.07.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMİ


TÜRKİYE
DÜNYA
POLİTİKA
SPOR
MEDYA
SERİ İLANLAR
METEO
TRAFİK
ŞANS&OYUN
ACİL TEL

NECATİ DOĞRU


Ayaksız masa!

Gerçekçi mi kalalım, milliyetçi mi olalım! Doğru çizgi hangisi? Doğru çizgiyi arayalım. Kendini beğenmiş işgalci Amerika, bizim subayları Süleymaniye'de bastı ve "çuvallama" yaptı. Saddam'ın Iraklı askeri gibi ve Taliban'ın Afganistan askeri gibi Türk askerinin de başına çuval geçirdi. Elini arkasından kelepçeledi. Kollarına dipçikle vurdu.

Türk milletini dipçiklemiş oldu.

Niçin bunu yaptı?

Komşunun işgalinde rol almadık.

Askerine toprak vermedik!

Kızdı bize!

Kızgınlığını "subaylarımızın başına çuval geçirerek" gösterdi. Bizim subaylar da bürolarını basan Amerikan Ramboları'nı niçin vurmadılar ki! Şehrin göbeğindeki orduevine kimseyi yaklaştırmayan eli tomsonlu asker, Süleymaniye bürosunda uyuyor muydu?

Vursaydı Amerikalılar'ı!

Milli gururumuz kurtulacaktı.

Bunları yazalım!

Milliyetçiliği yükseltelim.

Yazabiliriz.

Bizden iyi kimse yazamaz.

****

Vursaydık Amerikan askerlerini, biz onlardan değil "onlar bizden özür istemeye" gelecekti. Biz de Amerikalılar'a, tıpkı onların bize yaptığı gibi "Senden özür dilemiyorum, seni vurmak zorunda bıraktığın için sana teessürlerimi bildiriyorum" diyecektik.

Aynen böyle yaptılar.

"Çuval geçirdik" diye özür dilemediler, onları bizim başımıza çuval geçirme zorunda bıraktığımız için teessürlerini (üzüntü ve kederlerini) bildirdiler.

Bunları kaleme dökelim.

Bizim subaylar Süleymaniye'de ne yapıyorlardı? Acaba bizim askerler orada işgalci ABD'nin altını mı oymaya çalışıyordu? İşgalci, "Tezkereyi geçirmediğimiz için değil de altını oyduğumuz için" çok kızdı; "Bir toprakta iki işgalci olmaz, en güçlü ve bedelini ödemiş işgalci benim, senin burada hükmün yok, bu topraklar artık benden soruluyor" dedi ve bizimkiler de dinlemediler.

Bunları yazalım...

Kalemi keskinleştirelim...

Doğruyu mu yapmış oluruz?

****

Türkiye'nin dünya ile ilişkileri 4 ayak üzerinde duran masa gibi...

ABD ayağı

En sağlam ayaktı. NATO üyeliğiyle, müttefiklikle desteklenmişti. Bu ayak şimdi felce gidiyor.

AB ayağı

Avrupa Birliği'nin Türkiye'yi içine istediği kesin değil. Bu ayak ağır romatizmalı, masayı tutamıyor.

Rusya ayağı

Türk-Avrasya İş Konseyi Başkanı Tuğrul Erkin'in çok haklı kaygıları yükselterek uyardığı gibi güven temeline dayalı Rusya-Türkiye ilişkileri "doğalgaz ticareti yüzünden" ve kötü niyetlilerin kışkırtmasıyla çatırdayacak noktalara gidiyor. Rusya ayağı da çökerse masanın tek ayağı kalacak.

İslam ülkeleri ayağı

Dördüncü ayak; İslam ülkeleri ile Türkiye'nin ilişkileri "Allah selamet versin..." iyi temennisinden öteye hiçbir zaman geçemedi, geçmiyor. Geçecekmiş umudu da vermiyor.

Masanın 4 ayağı da çatırdamakta...

Masa ayaksız kalırsa...

Yer sofrası olur...

Doğru ve gerçekçi çizgi; "yer sofrası" olmak mı? Çok önemli soru; cevabını isterim!

Mesajlarınız için: ndogru@sabah.com.tr


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
TEMA
Sarı Sayfalar


Sizinkiler



Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır