kapat
08.03.2002
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
banner
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPUS
 HYDEPARK
 İNANÇ
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 DİYET
 TATLILAR
 CİNSELLİK
 PAZAR SABAH
 KİTAP
 SİNEMA
 SANAT
 RENKLER
 GURME
 TARİH
 SUNNY
 HİGH-TECH
 YAT&TEKNE
 NET YORUM
 NET GÜNDEM
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 
Hükümette özerk kurul pişmanlığı

Uygulanmakta olan ekonomik program ve yeniden yapılanma sürecinin bir gereği olarak hükümet son birkaç yıldan beri bankacılıktan enerjiye, telekomünikasyona kadar pek çok alandaki yetkilerini özerk kurullara devretti. Ekonomi siyasetin etki ve müdahale alanının mümkün olduğunca dışına çıkarılmaya çalışıldı. Pek gönüllüce olmasa bile, IMF ve Dünya Bankası'nın da dayatmaları sonucu hükümet, hemen her reform yasasının içine konan bir maddeyle yeni birer özerk kurul oluşturarak elindeki geniş yetkileri bürokrasiye devretti.

Başlangıçta fazla şikâyet yoktu. Çağın ve sağlıklı bir ekonomik altyapının gereği olarak kabul edildi özerk kurullar. Ancak geçen zaman içinde ortaya çıkan bazı uygulamalar, bazı aksaklıklar ve hükümeti rahatsız eden tepkiler oluşmaya başladı bu kurullara karşı.

Şimdi Başbakan Bülent Ecevit de ortakları da kendi imzalarıyla kurulan, kendi imzalarıyla atadıkları özerk kurullardan pişmanlık duymaya başladılar. Bazı ekonomik ve sosyal sorunların faturası bu kurullara çıkarılmaya başladı. "Galiba yanlış yaptık" deme noktasına geldi koalisyon liderleri.

Başbakan Ecevit, kurullarla ilgili pişmanlığını, "Bugün bir ciddi sorun da, devleti küçültelim derken biz devleti etkisizleştirdik" sözleriyle dile getiriyor.

"Yaptığımız genelde doğruydu belki, ama ölçüyü tutturamadık, kaçırdık" diyor ve devam ediyor Ecevit:

"Bu demokrasinin gereğidir, bu AB'nin gereğidir dedik, işte şu şu alanlarda bağımsız özerk kurullar kurulmalıdır dedik. Bunların hepsi yerine getirildi. Ama burada vatandaş yine her şeyi hükümetten bekliyor. Ama biz hükümetin yetkilerini son derecede sınırlandırdık bu kurulları kurarak. Bence burada ölçü kaçtı..."

Siyasetle ilgili işler ve özerklik
Başbakan Ecevit, özerk kurulların çoğu zaman kendilerine verilen kritik görevlerin gereğini de yerine getiremediklerinden yakınıyor:

"Çünkü yapmaları gereken işlerin çoğu aslında siyasal işler. Ama özerk kurullar siyaset üstü. Siyasetle ilgisi olmayan, siyasal deneyimi olmayan kimseler devreye girdi etkili olarak. Zaten sorunların çoğu da oradan kaynaklanıyor..."

Sözü Ziraat ve Halk bankalarına getiriyor Ecevit. Bu bankaların KOBİ'lere esnaf, sanatkâr ve sanayicilere açtığı kredileri daraltmalarından duyduğu rahatsızlığı gizlemiyor. Eleştiri okları kamu bankaları ortak yönetim kuruluna çevriliyor.

Maaş kuyruğunda ölümün sorumlusu
Maaş kuyruklarında beklerken kalp krizi geçirip ölen emeklilerin sorumluluğu bile bu yönetim kuruluna yükleniyor. Şunu söylüyor Başbakan Ecevit:

"Hükümet olarak biz de vatandaşlar da, Ziraat Bankası ve Halk Bankası şubelerinin kapatılması konularında çok sıkıntı çektik. Vatandaş açısından, vatandaşın sorun ve sıkıntıları açısından bakılmadı şube kapatma operasyonlarına. Bakılıyor, hesap olarak şurada şu kadar banka şubesi var. Bu sayı fazla. Şu kadarını azaltalım, kapatalım deniyor. Ama mesela onun bir acı sonucu Pendik'te görüldü geçenlerde. Emekli aylıklarının dağıtılması sırasında çok üzücü bir olay oldu. Bir emekli vatandaşımız kuyrukta öldü..."

Yeni düzenleme
Başbakan Ecevit, soruna bir an önce çözüm bulunması gerektiğini de ifade ediyor ve önümüzdeki günlerde önce liderler zirvesinde, ardından da Bakanlar Kurulu'nda özerk kurullarla ilgili yeni bir düzenlemenin gündeme geleceğini açıklıyor:

"Bu kurulların görev ve yetkileri, sorumlulukları ile ilgili genel bir düzenleme yapmamız kaçınılmaz gözüküyor. Tabii bu özerk kurullar çok yeni bir oluşum, olumlu ve olumsuz sonuçları yeni yeni ortaya çıkmaya başlıyor. Bizim şimdi bu sonuçlara da bakarak üzerinde düşünmemiz, konuşmamız gerekiyor.

Tabii bunları tümden iptal edelim demiyorum. Sorunları nasıl çözebiliriz, daha iyi bir işleyişi nasıl getirebiliriz onu tartışıp yapalım diyorum. Yani özerkliğin ölçüsünü bulalım, bugün kaçmış olan ölçüyü yerine koyalım. Bunu bir an önce yapıp mutlaka üretimi canlandırmamız gerekiyor. Çünkü üretim canlanmazsa bir süre sonra bugün sevindirici bir gelişme olarak artmaya başlayan dışsatımımız da bir süre sonra olumsuz etkilenmeye başlar. Onun için çok dikkatli olmalıyız. Üretim sektörüne destek vermemiz kaçınılmaz..."

Mesajın iki adresi var. Biri, Kamu Bankaları Ortak Yönetim Kurulu, diğeri de BDDK...



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır