|
|
 |
Emrah'a sosyolojik inceleme
Çocuk denecek yaşta başladığı müzikte 17 yıldır kendi başına yol alan Emrah, bugün profesyonel bir ekiple çalışıyor. Ekibinde sosyolog bile var
Emrah'ı tanıdığımda yıl 1984'tü... Ben üniversiteyi yeni bitirmiş, o dönemlerin en önemli yayınlarından olan Ses Dergisi'nde çalışmaya başlamıştım. Emrah ise adının önünde yer alan 'Küçük' sıfatı ile şöhret yoluna koyulmuştu. Ağabeyi ile birlikte Ses Dergisi'nin Cağaloğlu'ndaki binasına geldiği gün ve o günkü utangaç, mahçup, çocuk hali daha dün gibi aklımda. Ama yıllar su gibi akıp gidiyor. 17 yıl geçmiş aradan. Geçenlerde birlikte Feyyaz Kuruş'un Kavacık'taki stüdyosuna gittik. Oraya gidene kadar da eski günleri yad ettik. 25 Mart'ta yeni albümü piyasaya çıkacak. Arabada Altan Çetin imzalı "Tırlamışım" şarkısını dinletti. Ondan sonra da stüdyoda bütün şarkıları birlikte dinledik. 5 şarkının bestesi kendisine ait. Feyyaz Kuruş, Altan Çetin'in de besteleri var. Ercan Turgut'un yıllar önce seslendirdiği "Neredesin Sen" şarkısı ise farklı bir yorumla albümde. Emrah her şarkı çalındıktan sonra bana bakıp yorumumu sordu. "Ben müzisyen değilim ki, nereden bileyim" dedim. Ama en sonunda bir şarkı dinlettiler. "İşte bu" dedim... Feyyaz Kuruş bestesi, sözleri Zeynep Talu'ya ait "Yürü Gidelim" zaten kasetin çıkış parçası olarak belirlenmiş. (Anlayacağınız kulağım doğru şarkıyı buldu.) Kasetin adı üzerinde konuşmaya başladılar. Emrah'ın dilinden "Artı" sözcüğü çıktı. Evet, 17. kasetin adı "Ar+ı" (+) olacak. Peki neden "Ar+ı"?
Hayat bir yolculuktur. Emrah da bu yolculuk içinde gelişerek bu noktaya gelmiş. "Bu bir gelişme. Bu albüm ile kendime de, hayata da bir "Ar+ı" koymuş olacağım" diyor.
Bu albüm öncesinde bir reklam ajansı ile işbirliği yapılmış, Emrah için 10 kişilik bir ekip oluşturulmuş. Bu ekibin içinde sosyolog dahi varmış. "Emrah'ın imaj değişikliğine ihtiyacı var mı?" sorusunun yanıtı aranmış. Ortaya çıkan sonuçlar ilgi çekici. Bugüne kadar Emrah'ın kendi başına çok doğru bir yolda ilerlediği, köyden gelmesine rağmen büyükşehir yaşamına çok iyi adapte olmuş bir kimlik olduğu tespit edilmiş. Beni en çok şaşırtan ise şu oldu: Emrah'ın kasetini alan kitlenin yüzde 45'lik bölümü üniversite mezunuymuş.
Çağla Şikel kimde kalacak?
Manken Çağla Şikel, her ne kadar 'bıktım artık bu aşk yakıştırmalarından' diyerek kendini savunsa da durum giderek aynen başlıkta belirttiğim gibi 'Çağla kimde kalacak?' noktasına geldi.
Piyasada bir avuç güzel kız ile bir avuç erkek var. Tabii alan bu kadar dar olunca da sevgiler ve sevgililer 'dar alanda kısa paslaşmalar' misali sürekli yer değiştiriyor. Bir zamanlar Kerem Alışık ile Çağla Şikel'in yedikleri içtikleri ayrı gitmezdi. O günlerde Kerem'in Çağla'ya aşık olduğunu ama bu aşkın karşılıksız kaldığını biliyorduk. Nitekim, Çağla Beyaz ile beraber olmaya başladıktan kısa bir süre sonra Kerem Alışık'ın şiir kitabı piyasaya çıktı. Çağla için yazdığı şiirin altına "Sen başka kollarda, ben yine yalnızlığın kollarında" diye bir not düşmüştü Kerem. Sonra Çağla, Beyaz'dan ayrıldı. Kerem'in yüreğine yine umutlar düştü. Ama can dostu, Hakan Ural'dan darbeyi yedi. Kerem ile Hakan yıllardır çok iyi arkadaştır. Ancak Hakan Ural'ın da Çağla ile ilgilenmesi, hatta işi daha da ileri götürüp onunla kendini sevgili gibi göstermeye çalışması Kerem'i çıldırtmış. Ve iki arkadaş bu yüzden kavga etmiş.
Çağla Şikel belki bu durumdan memnun. Ama adının bu kadar çok insanla anılması onu biraz aşağılara çekmiyor mu?
|
|
|
|
