kapat
08.03.2002
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
banner
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPUS
 HYDEPARK
 İNANÇ
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 DİYET
 TATLILAR
 CİNSELLİK
 PAZAR SABAH
 KİTAP
 SİNEMA
 SANAT
 RENKLER
 GURME
 TARİH
 SUNNY
 HIGH-TECH
 YAT&TEKNE
 NET YORUM
 NET GÜNDEM
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 

Kapı görevlisi

Günümüzde herkesin sıkıntısı kendisine.. Kimsenin kimseyle ilgilendiği pek yok.. Bazıları için sorun AB'ye girip giremememiz.. Bazıları için Irak.. Ermeni katakullileri.. Bazıları için domates biber patlıcan hikayeleri.. Yafu bu ülkede bizi Avrupa Birliği'ne alacaklarına inananlara çok şaşkınlıklar içinde bakıyorum.. Almazlar arkadaş, almazlar.. Alsalar iyi olur ama onların kitaplarında Türkiye yoktur.. Sadece hep yokuşa sürme manzaraları..
Benim derdim o konuda değil.. Benim derdim kapı görevlisi yine gaiplere karıştı.. Bütün bayramlarda, yılbaşlarında öyle yapar, alıp başını gider memleketine..

Aslında pire gibi bir adam.. Çalışan, koşuşturan.. Ama demek ki sıla hasreti hep bayramlarda seyranlarda depreşiyor..

Gerçeği ararsanız hükümet gibi birisi.. Başınız sıkıştığında araki bulasın..

Ben üç beş kapı görevlisiyle yaşamak durumda kaldım şu şehr-i İstanbul'da..

Ama bir tanesi vardı ki (Yeşilyurt'ta) bu ülkenin en en büyük çarıklı erkanı harb-i..

Fırsatını bulduğunda, gözünüzdeki sürmeyi çekip götürmecesine bir dünya sonu ademoğlu.. Fetbazlığın her tür her çeşidi..

19 yıl kiracılık ettiğim o yerde kapı komşumdu kapıcım.. İkimizde zemin katta.. Beraber kocamış sayılırdık.. Ama semtte benden çok daha saygındı.. Çarşıda, pazarda, bakkalda, manavda, kasapta hep eller üstünde.. Ayrıcalıkları ise lokum kaymak.. Kira yok.. Elektrik, su, yakıt hakeza.. Üstelik hem kapıcısı, hemi de yönetecisiydi dokuz dairelik apartmanın.. Herşeylerin parası onda toplanırdı.. Yeme de yanında yat bir durumlar..

Yakıtı, yani kömürü kendi seçtiği yerden alırdı.. 20 ton der der, 10 getirtir.. Yani anlayacağınız garç.. Garç üstüne garç..

Birkaçkez yakaladım, sadece yüzüme gülmekle yetindi..

Ama bir gün gelip de "Ben emekliye ayrılıyorum bey" dediğinde çok hüzünlenmiştim.. Çocukları ellerimde büyümüştü.. Epey kahırlarımı çekmişti..

-Yafu nerden çıktı şimdi bu emeklilik demiştim üzülerek.. Anlatmıştı ki çok yorulmuş.. Artık pijamalarını giyip, ayaklarını uzatarak, bizzat şahsına mahsus apartman dairesinde (Ayrıca dört gecekondusu vardı, kiralık verdiği) televizyon karşısında yanlıyacakmış.. Yetermiş koşuşturup durduğu..

Televizyon karşısında yanlamasına helal de anlatmadığı şey, eskiden bizim apartman sahibi adına topladığı kiraları artık kendi adına toplayacak olması..

Yaşıyorsa kulakları çınlasın, şimdi anımsıyorum da bizim o eski evin kapıcısı fena uyanık ve dehşet koşuşturan bir adamdı.. Yani o tarafına helâldi.. Genelde sorumlusu olduğu bizim binanın dışındakiler yerde hazır ve nazır.. Bütün sokakta ve hatta mahallede hep alesta vaziyetlerde.. Badanadan boyaya, marleyden, duvar kağıdı kaplamaya, baca temizlemeye, kalorifer kazanı tamiri, su borusu döşemeye.. Ama öyle, ama böyle.. Çoğu zaman eline ayağına, yaptığı tonla küfür yemesine, bir çağıranın bir pişman olmasına rağmen yine de acaip bir vazgeçilmezliği vardı..

Semt de çok eski olduğundan, kasapların, bakkalların, manavların, pasta börekçilerin de elleri ona mahkumdu.. Çevredeki bütün kapıcıların duayeni idi.. Dediği dedikti.. Beni az biraz kollardı.. Kafa kopartırken fazla canımı yakmazdı..

Ona sormuştum:

-Pekiy dayı şimdi kim gelecek bu apartmana..? Biz sana kesilmeye bayağı alışmıştık..

-Köyden yeğenimi getirdim karısıyla.. Askerliği yeni bitti..

Bilir mi bu işleri?

-Yok, ama öğrenir.. İdare edeceksiniz.. İstanbul'a ilk gelişi..

O İstanbul'a gelişi, son gelişi olası yeni kapıcıya "İki limon alıp ** çarşıdan" diyesim tutmuştu günlerden bir gün.. İster inanın ister inanmayın gidip iki portakalla geri dönmüştü..

Portakallara bakıp şaşakalmıştım, çünküm ne sarhoştum ne aşık ve de limon istediğimi gayetle iyi biliyordum..

-Ülen oğlum bunlar portakal, ben senden limon istemiştim, hadi bi gidip değiştiriver.. Dilllerim kurusun yalanım varsa yine elinde bu kez tek bir portakalla dönmüştü... Üçüncüsünde küfür kafir limon getirdiğinde bayağı mutlanmıştım hani..

Daha sonraları bezelye yerine mercimek.. Havuç yerine hıyar getirdiğinde hiç sinirlenmemeyi öğrendim.. Sonunda evi yıktılar da hep birlikte kurtuldum..

Günümüzde kafa yazarlar AB'ye girmemizi bekliyorlar.. Ben ise kapı görevlisini.. Gelişi, birincisinden daha çok mutlu edecek beni..



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap


Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır