KAYNANAM UYARIR
Metin Mert'i diğer yabancı futbolculardan ayıran tek özelliği Türkiye'de 14 yıldır futbol oynaması değil. O, hem Müslümanlığı seçmesi, hem Türk vatandaşı olması hem de Türk bir bayanla evlenmesiyle sahalarımızın en renkli simalarından. Türkiye ile bağı ve Müslümanlığı gençlik yıllarına dayanıyor.

"Sanıldığı gibi ben Türkiye'ye geldikten sonra Müslüman olmadım. İslam'la tanıştığımda 19 yaşındaydım. Almanya'da birçok Türk arkadaşım vardı. Onların gittiği bir kulüp vardı. Ben de oraya sık sık giderdım. Kulübün hemen arkasında da bir cami vardı. Müslümanların ibadetleri ilginç geliyordu ve beni meraklandırıyordu. Camide, adını hala unutmam, Ahmet Hoca diye biri vardı. Bana anladığım dilde, Kuran'ın ayetlerini anlatmaya başladı. Çok etkilenmiştim. Türkiye'ye gelmeden çok önce Müslümanlığı seçmiştim. Yani kimseye güzel görünmek için din değiştirmedim." Metin Mert'e Yaşar Nuri Öztürk'ün son kitabıyla başlayan dini tartışmalar hakkında ne düşündüğünü soruyoruz. Onun da kafası bir hayli karışmış: "Bir kitabı 10 kişi okursa herkes farklı şeyler söyler. Bu sadece İslam dininde yok; diğer bütün dinlerde bu tür tartışmalar oluyor. Ama bence önemli olan Allah'a inanmaktır. Zaten kayınvalidem 5 vakit namazını kılan biri. Benim yanlış yapma ihtimalim yok. En ufak yanlışımda uyarı alıyorum zaten."

TONY'YE BENZİYORUM DİYE...
Metin Mert'in bir dönem Fenerbahçe'de de oynayan ünlü kaleci Tony Schumacher'e olan benzerliği; onun Türkiye'deki yeşil sahalara adım atmasını kolaylaştırmış. "1987 yılıydı. Türkiye'ye tatil için gelmiştim. Ordu'ya gidiyorduk. Sakarya'da bir Türk arkadaşımla birlikte pastanenin birinde mola verdik. O sırada içeriye bir gazeteci geldi. Arkadaşımla tanışıyorlarmış. Laf lafı açtı ve benim Schumacher'e olan benzerliğim onlara sempatik geldi. Sonra bir röportaj yaptık. Almanya'da profesyonel futbolcu olduğumu söyledim. O röportaj gazetede çıktıktan sonra Trabzonspor, Sakaryaspor ve Sarıyer teklifte bulundu. Zaten Türkiye'ye gelmek istiyordum. Sarıyer'in teklifini kabul ettim. 23 yaşındaydım ve benim için Türkiye macerası başlamıştı."

Sarıyer'e transfer olduğu ilk yıl bir maç bile forma giyememiş: "İlk 16'ya bile sadece 5 kere girebilmiştim. Kalede o zamanlar Yaşar vardı. Sarıyer'den o yıl az sayılabilecek bir para almıştım ama o parayı haketmem için oynamam gerekiyordu. Ama oynamamama rağmen Sarıyer seyircisinden tepki almadım hiç. Aksine beni bağırlarına bastılar. Bu beni çok etkilemişti. Zaten, 1.5 yıl sonra Türk vatandaşı olmak için kendi isteğimle başvuruda bulundum."

Mert'in ilginç yönlerinden biri de takım tutmuyor olması: "Almanya'dayken de hiç takım tutmazdım. Şimdi de. Eskiden Alman Milli Takımı yenildiği zaman çok sinirlenirdim. Artık sadece Türk Milli Takımı yenildiği zaman sinirleniyorum. Bakın ben, ekmek paramı burada kazanıyorum ve burada harcıyorum. Artık benim köküm, vatanım burası. Yarın futbolu bıraktığımda da ben yine Türkiye'de yaşayacağım."

HAYATIMIN KURTARIŞI KARIMI KAPMAKTI...
Ünlü kaleci, ilk evliliğini 22 yaşındayken yapmış. Ama bu evliliği pek uzun sürmemiş. Metin Mert, "1.5 yıl sonra boşandık. Sonra Derya ile tanıştım. 1995 yılında evlendik. 3.5 yaşında Dilara isminde bir de kızım var. Hayatımın kurtarışını onu kaparak yaptım diyebilirim. O burada olduğu için söylemiyorum; cidden durum böyle " deyince eşi Derya Hanım espiriyi patlattı: "Sonra da beni 3 kere yere vurup degaj atacak. Hem de aut'a."

Bülent GÜNAL