kapat
29.10.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

www.ekdilamerica.com
Dünyadan
Spor
banner
Magazin
Kampüs
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

GREENCARD
Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

 
GÜNGÖR MENGİ(gmengi@sabah.com.tr )

Dünya mirası

Yirminci yüzyılın en büyük, en kahramanca devrimi bugün 78 yaşına ulaştı. Onu şimdi, dünya da selâmlıyor.

Kökten dinci terörün vahşetinden kaynaklanan korkutucu karanlığı aşmanın "Türkiye Cumhuriyeti" modelini İslâm toplumlarına kabul ettirmekle mümkün olacağı gerçeği, artık Batı'da tartışılmıyor bile.

Türk modelinin İslâm dünyasına yayılması için harekete geçme zamanının geldiği ve Türkiye'ye bu rolü yerine getirebilmesi için destek verilmesi çağrıları birbirini izliyor.

Amerikan National Review dergisi "Müslüman dünyasının Atatürk'lere ihtiyacı var, ayetullahlara değil" diye yazdı.

"İslâm dünyasında Amerika'nın çabaları Türk modelini yaymak olmalı" dedi.

Bu ayrıcalığın bizi yaşadığımız ekonomik krizde de koruduğunu görüyoruz.

ABD'nin eski Ankara Büyükelçisi Mark Parris, geçen hafta şu itirafta bulundu:

"Türkiye'nin ekonomisi yeni bir şokla sarsılacak olursa Washington, müdahale etmek yerine olayları kendi haline bırakmaya hazırlanıyordu. Ancak 11 Eylül olayları bu trendi temelden değiştirdi.

Eğer Türkiye IMF'ye sözlerini yerine getiriyorsa Washington yönetimi Türkiye'nin bu dönemde ekonomik olarak çökmesine izin vermez."

Bizim kuşağın ayıbı
Çağdışı rejimlere karşı tek alternatif olan Atatürk'ün cumhuriyet mirası, keşke örnek niteliğinin çekiciliğini kaybetmemek için dış desteklere mahkum olmasaydı.

Ama bu ayıp, Atatürk'ün emanetini geliştirmek şöyle dursun, gösterdiği ışıklı yoldan sapanlara aittir.

O "Cumhuriyet, ahlâki fazilete dayanan bir idaredir. Cumhuriyet fazilettir" demişti.

Hurafelerden kurtararak ve laikliğin güvencesiyle dini yüce yerine yükseltirken yalnız geçmişi değil, bugünleri de görmüştü:

"Dört halifeden sonra din daima siyaset, menfaat ve istibdat vasıtası yapıldı. Artık bu milletin ne öyle hükümdarlar, ne öyle âlimler görmeğe tahammülü ve imkânı yoktur!"

Siyasetçiler Cumhuriyet'in faziletine lâyık davranamadı. Din ve devleti, dinle bilimi karşı karşıya getirmenin suçuna ve günahına batan partiler ve insanlar görüldü.

Başarılar kutlansın
Atatürk ne kadar sağlam bir miras bırakmış ki İslâm ülkeleri dini, siyaset, menfaat ve baskı aracı olarak kullanan rejimler altında inlerken Türkiye Cumhuriyeti, her şeye rağmen kurtarıcı model niteliğini koruyor.

Artık Türkiye 29 Ekim'lerde Cumhuriyet'in yıldönümünü değil, bu değerli mirası demokratik, ekonomik ve sosyal kazanımlarla geliştiren başarıları kutlayacak hale gelmeli.

Çünkü Cumhuriyet, yalnız övünmeye lâyık bir geçmiş değil, sürekli gelişmelerle beslenmek isteyen bir gelecektir.

Öyle bir geleceği ancak cehalete, kalitesizliğe, ahlâksızlığa ve maddeciliğe son veren bir mücadele ile kurabiliriz.

Atatürk'ün özlemi olan çağdaş uygarlığı yakalamış Türkiye, artık yalnız bizim hedefimiz değil, dünyanın da kurtuluş umududur.

Yalnız tarihe ve çocuklarımıza değil, insanlığın geleceğine de borçluyuz.

www.superbahis.com


www.sigortam.net

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır