İslam dininin kuralları yeniden tartışmaya açıldı ya..
En çok konuşması gereken.. İnsanlara yol göstermesi gereken kim?
Diyanet İşleri Başkanı değil mi?
Ama susuyor..
Ekonomi konusunda bile cuma hutbesi okutan Diyanet, din gündeme gelince susuyor..
Anlaşılmaz bir durum..
Bırakın tümünü.. Gelin en basitinden başlayalım..
Yaşar Nuri Öztürk diyor ki.. Kuran'da sünnet yok.. Sünnet doğu geleneği..
Yani boş yere mi sünnet olduk?..
Veya.. Madem Kuran emretmiyor.. Bu krizde bir de sünnete para harcamayalım diyenler çıkabilir..
Peki, Diyanet ne düşünüyor?.. Ses yok..
Neden? Diyanet neden böyle davranıyor..
Nedeni basit.. Kompleks..
Diyanet işleri Başkanlığı'na bağlı Din işleri Yüksek Kurulu var..
Tartışmalı konulara açıklık getirmek.. Yol göstermek.. Kuran'ın doğruf yorumlanmasını sağlamak..
Peki herkes konuşurken 'Yüksek Kurul' neden susuyor..
Söyledim ya, kompleksten.. 'Biz' diyorlar; 'bir kişinin lafına bakıp tartışmaya girmeyiz..' Açıkçası Yaşar Nuri Hoca'yı muhatap almıyorlar..
Muhatap almadıkları Yaşar Nuri Hoca kim?
İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı.. Profesör.. Doktor..
Din konusunda onlarca kitabı bulunan bilim adamı..
Aslında Diyanet farkında değil.. Muhatap olmadığı Yaşar Nuri Hoca değil.. Biziz.. Bu ülkede yaşayanlar..
Değer verip görüş bildirmek zahmetinde bulunmadığı da biziz..
Söyleyin.. Sünnet olmak Kuran'da var mı, yok mu? Yoksa.. Madem biliyordunuz.. Bugüne kadar neden açıklamadınız.. Onu söyleyin..
Başka gizledikleriniz var mı?
Aslında Diyanet herşeyin farkında.. Çünkü sonunda kendi varlık nedeni tartışmaya açılacak..
Dine.. Topluma katkıları sorgulanacak..
Korkuyorum.. Biri çıkacak Din İşleri Yüksek Kurul üyeleri ne yapar diye soracak..
Yüzümüz kızaracak.. Cevap veremeyeceğiz..
Susup oturacağız.. Tıpkı Diyanet'in din gündeme gelince susup oturduğu gibi..
Uzun süre iktidarda kalmanın yeni formülü..
Bu üçlü koalisyon siyasete farklı bir yöntem getirdi.. Uzun süre iktidarda kalmanın yeni bir yolunu buldu..
Hem de bu yol zahmetsiz..
Eskiden uzun süre iktidarda kalmak isteyenlerin elinde bir tek formül vardı..
İlk bir, bir buçuk yıl.. Kemerleri sık.. Yapısal değişiklikleri tamamla.. İki yıl bekle.. Yaptıkların doğruysa meyvesini alırsın..
Formül bu.. En ateşli muhaliflerin bile yüzü gülmeye başladığı gün.. İktidar sağlam demektir..
Bilinen, klasik yöntem..
Bir de DSP-MHP-ANAP iktidarının bulduğu yöntem var..
İlk kez deneniyor..
İlk iki yıl içinde ülkeyi batma noktasına getireceksin ki.. En küçük bir kıpırtı bile büyük çalkantılara neden olacağından kimse sesini çıkaramayacak..
Herkes ülke batmasın diye.. Ocağım sönmesin diye susup oturacak..
Bahçeli itiraf etti.. "Türkiye'nin içinde bulunduğu şartlar referandum ve seçimi kaldıracak durumda değildir" dedi..
Peki ülkeyi kim bu duruma getirdi?..
Cevap yok.. Geldiğimiz noktaya bakın..
Eskiden ülkenin selameti için seçime gidilirdi..
Şimdi ülkenin selameti için seçime gidilmiyor..
Seçime gidilmeyince de iktidar uzun ömürlü oluyor..
Geri Halliwell'e