kapat
22.10.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

www.ekdilamerica.com
Dünyadan
Spor
banner
Magazin
Kampüs
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

GREENCARD
Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

 
SEDAT SERTOĞLU(ssertoglu@sabah.com.tr )

Saltanat...

Türkiye aylardır küçülüyor. Paramız yok. Herkes, bu krizi aşmanın tek yolunun, küçülme olduğunu görüyor. İşsizler ordusuna her hafta yeni insanlar ekleniyor. Ama, herkesten fedakarlık isteyen Ankara, iş kendisine gelince tam tersini uyguluyor. Yani biliyor. "Zaten hantal olan yapısı, daha da hantallaşıyor.."

Türk halkına, "araç ve lojmanlarını satacağını" söyleyen Ankara bir de bakıyorsunuz bunun tersini yapıyor. Ankara'nın elinde şu anda "tam 87 bin 457 araç ve 237 bin 244 lojman" var. Devletin elindeki sosyal tesis, yani tatil köyü sayısı da "2644".

Ama bu korkunç rakamlar yetmiyor ki, 7 bin yeni lojman ve 2 bin 221 yeni araç, envantere ekleniyor. Devlet, elindekileri satacağı yerde, yenilerini alıyor. Kepazelik...

Ankara bunu yaparak, halkta kendisine karşı zaten var olan güvensizliği, iyice pekiştiriyor. Kendisi küçülmüyor, saltanatını, üstelik arttırarak sürdürmeye devam ediyor. Sonra da halktan, kendisine güvenmesini istiyor. Niye güvensin? Ankara böyle yaparak, inandırıcılığını tamamen yitiriyor.

Başbakan ve bakanlar "araçların iade edilmesi ve lojmanların satılmasına yönelik" göstermelik genelgeler yayınlıyor. Kimsenin taktığı yok. Ankara, güle oynaya tam aksini yapıyor.

Ülkenin Maliye Bakanı Sümer Oral, kendi hazırladığı bütçeye bile içinin sinmediğini söylüyor. Sanki kara mizah içinde yaşıyoruz..

Vatandaşın cebinden çıkan paralarla kurulan bu saltanat, bana, "Pompei'nin son günleri" isimli filmi hatırlattı. Tel tel dökülen Ankara'nın, saltanattan bir türlü vazgeçmemesi, bakalım onları nereye götürecek? Sizler, nereye götürecek dersiniz?

Referandum
Bugün, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde bulunan partilerin tümü, utanmadan, sıkılmadan, halk inanılmaz sıkıntılar içindeyken, milletvekili maaşlarını arttıran karara imza attılar. Daha bu imzaların mürekkebi bile kurumadı.

Sonra halktan muazzam tepki gelince, vazgeçmeye karar verdiler. Cumhurbaşkanı Sezer de "Referandum" dedi.

İşte Sezer'in bu kelimesi, iktidarı darmadağın etmeye yetti. Ortalık toz duman oldu. Çünkü biliyorlar ki, bu referandumun sonuçları, iktidarı hiç istemediği, en çok korktuğu noktaya, yani seçim sandığının önüne getirecek. Başbakan ile Cumhurbaşkanı ise bu hayati derecede önemli konu için sadece "16 dakika" sürebilen bir toplantı yaptılar.

İktidar "Şimdi referandum zamanı değil. Ülkenin parası yok" derken, yine utanmadan sıkılmadan binlerce yeni araç ve lojman alıyor.

Memura önümüzdeki yılın ilk altı ayı için bütçede uygun görülen zam, yüzde 10. Ama saltanata gelince Türkiye'nin para sorunu yok. Yiyin efendiler yiyin... Türk milletinin bugününü zaten yediniz, şimdi geleceğine de göz diktiniz. Sizlere yazıklar olsun.

www.superbahis.com


www.sigortam.net

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır