kapat
26.09.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

www.ekdilamerica.com
Dünyadan
Spor
banner
Magazin
Kampüs
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

GREENCARD
Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

 

IMF bile anlayamadı!


IMF'nin yeni Birinci Başkan Yardımcısı Anne Krueger, "Türkiye'nin programı bir taraftan baktığınızda kaygı uyandırıyor. Diğer taraftan baktığınızda ise yürüyor" dedi
IMF'nin Birinci Başkan Yardımcılığı görevini Stanley Fischer'dan devralan Anne Krueger, faizlerin yüksek seyretmesinden dolayı Türkiye'deki ekonomik durumun belirsiz olduğunu söyledi. Türkiye'yi yakından tanıyan IMF'nin çiçeği burnunda Birinci Başkan Yardımcısı Krueger, görevi devralmasının ardından, küçük bir grup gazeteciyle yaptığı söyleşide, Türkiye ile ilgili saptamalarda bulundu.

IMF'nin Türkiye için yapabileceği hemen herşeyi yaptığını belirten Krueger, gelecekle ilgili bir yorumda bulunmaktan kaçındı. IMF Başkanı Horst Köhler ise geçen hafta yaptığı açıklamada, Türkiye'ye ek IMF yardımı konusunda kapıyı açık bırakmıştı.

'FAİZLER TAVANA VURDU'
Krueger ise, Türk ekonomisini değerlendirirken, şunları söyledi: "Türkiye'nin programı, bir taraftan baktığınızda kaygı uyandırıyor, diğer taraftan baktığınızda ise yürüyor. Tabii ki geçen hafta faiz oranları ve bazı başka göstergeler tavana vurdu. Ancak bu durum kısa dönemliyse endişe kaynağı olmaz. Uzun dönem için geçerliyse sorun var demektir. Dolayısıyla bir defa daha belirsizlikle karşı karşıyayız. Türkiye'deki durum bu."

Bu arada, Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş, IMF ile henüz tamamlanamayan 10'uncu Gözden Geçirme çalışmalarının bitirilmesi için hafta sonu Washington'a gidecek.

FT: Türkiye'ye ek kaynak sağlansın
Financial Times (FT) gazetesi, IMF'ye Türkiye ve Arjantin'in borçlarının döndürülmesi için yeterli likidite sağlama çağrısı yaptı. İki ülkede de iç borçların döndürülememesi tehlikesinin mutlaka önlenmesi gerektiğini belirten yazıda, "IMF, yeterli likidite sağlamaya hazır olmalı. Aksi durumda, kriz yayılabilir" uyarısı yer aldı. Ek kaynağın gerekliliğine dikkat çeken yazıda, "Birkaç hafta içinde piyasalar sakinleşirse, bu yönde açık taahhütlerden kaçınılmalıdır" denildi. Dünya mali sistemine karşın merkez bankaları arasında yakın işbirliği ve finansal kuruluşlara sağlanan büyük miktarda likidite sayesinde sistemin iyi bir biçimde işlemeye devam ettiği kaydedilen yazıda, politika belirleyicilerin aklı başında yaklaşımının dünyadaki resesyon eğilimlerinin ılımlaştırılmasına katkıda bulunacağını savundu.

"Ekonomide canlılık sinyalleri geliyor"
Türkİye'nİn 3 büyük özel bankasının genel müdürleri, Türk ekonomisinin yavaş yavaş bir toparlanma sürecine girdiğini belirttiler ve yeni dönem için birinci önceliğin büyümeye verilmesini istediler.

Gümrük vergilerinin tahsili için Gümrük Müsteşarlığı ile protokol imzalayan Yapı Kredi, Akbank ve Garanti Bankası Genel Müdürleri, imza töreninde şunları söyledi.

YAPI KREDİ BANKASI GENEL MÜDÜRÜ NACİ SIĞIN: Ekonomi nasıl indiyse gene öyle çıkacak
"Türkİye, nasıl hızlı bir aşağı iniş yaşadıysa, aynı şekilde çıkış da olacaktır. Herşeyden önce moralimiz bozuldu. Küresel kriz, morali daha da bozdu. Ancak, tablo kötü gözükse de ben 2002'de hatta bu yıl 4. çeyrekte toparlanma sürecine gireceğimizi düşünüyorum. Keşke olmasaydı ama son kriz, bizim için bir fırsat da olabilir. Türkiye'nin 75 milyar dolarlık iç borç stoku var ama GSMH'ye göre bu da çok büyük değil. Mühim olan mali sektörün derinliğini arttırmak.

GARANTİ BANKASI GENEL MÜDÜRÜ ERGUN ÖZEN: Güven sağlandığında yabancı para gelir
"Bütçe açıklarını masaya yatırdığımızda harcama kaleminde iyi şeyler yapıldı. Harcamalar daraltıldı ama yetmiyor. Esas iş gelirleri arttırmada, vergileri arttırmada. Türkiye, 2002'de nasıl vergi alacak? Bankacılık sektörü bu işin büyümesini finanse eder. Dünkü ihaleye yaklaşık 2 milyar dolar gelmesi bunu gösterir. Güven sağlarsak, yurtdışında da iyi para gelir. Sıcak para değil de doğrudan yatırım için gelir."

AKBANK GENEL MÜDÜRÜ ZAFER KURTUL: Yeniden büyüme trendine geçmeliyiz
"Yapısal reformlar yapıldı. Ekonomide olumlu gelişmeler devam ediyor. Güven ortamının yavaş yavaş sağlandığı kanısındayım. Bu aşamada Eylül ayı enflasyonu çok önemli. Düşme trendi devam ederse kritik soru, Türkiye'nin büyüme trendine tekrar geçmesi olur. Eksi büyüme ile bunun sürdürülmesi mümkün değil. Türkiye, tekrar büyüme trendine geçmeli."

www.superbahis.com
www.sigortam.net

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır