kapat
05.09.2001
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Editör
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

banner
Dünyadan
Spor
banner
Magazin
Kampüs
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

GREENCARD
Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

 

RÜZGåRA ALFABE / REFİK DURBAŞ


Davetsiz misafirler...


Bilgisayarımın Posta Kutusunda, her bilgisayarda olduğu gibi, bir Göndereni Engelle bölümü bulunmakta... Doğrusu, ben bugüne kadar pek yararını göremedim; ya bilgisayar acemisi olduğumdan doğru dürüst kullanamıyorum ya da bu önlemin pek bir etkisi yok.

Baktım, dün yine Göndereni Engelleye rağmen iki sayfa kadar misafir, davetsiz olarak doldurmuş Posta Kutusunu...

Fransızca bilmesem de, misafirler anladığım kadarı ile bir tür itiraf” sitesinden...

Kimilerini, oğlum Alican Türkçeye aktardı.

Birkaç örnek vermek istiyorum.

16 yaşındaki Miss, Paristen yazıyor:

İtiraf ediyorum ki sevgilimden sıkıldım. Onunla iki yıldan beri, her yaz çıkıyorum ve benimle yatacak durumda değil. Benimle yatmayı beceremiyor. Onu her zaman affedeceğime inanıyor ama, yanılıyor.

Çünkü benimle çıkmak isteyen birçok adam var. Eğer böyle devam ederse bir gün beni kaybedecek.

15 yaşındaki Ben, Marsilyadan yazıyor:

En iyi dostumun sevgilisini sevdiğimi itiraf ediyorum. Hiçbir şey yapamam, ama seviyorum, işte bu kadar...

İçerikleri, görüldüğü gibi, neredeyse Türkçe itiraf sitelerinde yazılanların bir benzeri... Fakat, beni asıl düşündüren, bunları Türkçeye çevirirken Alican’ın bir gözlemi oldu.

Fransızların ulusal kültürlerine ne kadar düşkün olduğu bilinir.

Küreselleşmeyle hızlanan Amerikan kültürüne karşı müthiş bir savaş vermekteler.

Başımdan geçtiği için biliyorum, Paris’te İngilizce konuşan, turist dahi olsa pek hoş karşılanmaz, en köhne bir bulvar kahvesinde dahi nescafe içmek mümkün değildir.

Alican’ın gözlemine göre ise chat yapmak mı demeli yoksa, bilgisayarlar dili yozlaşma sınırının ötesinde bir bozulmaya uğratmakta...

Fransızlar da bilgisayarda yazarken Türkçede olduğu gibi mesela selam yerine slm yazıyorlar. İşte Alican, bu yüzden üç satırlık basit bir mektupu çevirirken dahi epey zorlandığını itiraf etti.

Şimdi, 15-16 yaşlarındaki bu Fransız gençlerini düşünüyor ve merak ediyorum.

Acaba chat yaparken bizim gençlerimizin yöntemini kullandıklarına göre onların da kelime dağarcıkları bizimkiler kadar sınırlı mı?

Fransızların o ünlü Dil Akademisi bu durum karşısında neler düşünüyor?

Doğrusu, böylesi bir sanal ortamda gerçekçi önlemlerin pek yararlı olabileceğini düşünemiyorum.

Sanırım, böyle giderse dünya halkları olarak ortak bir dili konuşamazsak bile, ortak işaretlerle yazarak anlaşabileceğiz.

İletişim çağında yaşıyoruz ya...

ŞAİRİN GÜNLÜĞÜ
Som gümüşten sular üstünde, giderken ileri

Tâ uzaklarda şafak bir bir açar perdeleri...

YAHYA KEMAL BEYATLI

rdurbas@mynet.com.tr

www.superbahis.com
www.sigortam.net

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır