Dünkü yazımızı okuyanlar hatırlayacaktır:
"Evlenilecek kadın-evlenilmeyecek kadın" şeklinde bir ayrım yapmanın saçma bir şey olmadığını belirtmiştik.
Şimdi ortaya başka bir soru atmak istiyorum.
Taraf tutmak için değil, sadece tartışmak için...
Buradaki yazıyı okuyan bir kız arkadaşım şöyle dedi: "Evet... Mesela benim vücudum güzel değil ama örneğin dünya
vücut şampiyonu bir erkekle ile beraber olmak isteyebilirim."
Bunu söylerken, insan arzularının ne kadar geniş, renkli hatta sınırsız olduğunu... Üstelik bu hayaller kurulurken, kişinin
çoğu kez hayal ile gerçek arasında bir kıyaslama yapmadığını anlatmak istiyordu: "Benim bedenim güzel olmayabilir
ama bu benim güzel bedenli bir kişiyi arzulamama engel değil."
Peki aynı mantığı "evlenilecek kadın" tartışmasına uyguladığımızda neyle karşılaşıyoruz?
Örneğin Mehmet Ali Erbil evlenmek için "bakire" bir kız aradığında ona kızıyoruz... Nefise Karatay, "Onun da eline 5 bin
kadın eli değdi" derken, Erbil'in çift standartlı yaklaşımına parmak basıyordu. Yani, "Eğer biz kirlendikse, o da kirli"
diyordu özetle.
Bu kirli-temiz tartışmasına girmeden soruyorum: Mehmet Ali Erbil'in böyle bir arzuya sahip olmanın, vücudu güzel
olmamasına karşın güzel vücutlu bir erkekle birlikte olmak isteyen kadından temelde bir farkı var mıdır? Varsa, bu fark
nedir?
Tartışalım...
(emreakoz@sabah.com.tr)