 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
|
Magazin |
|
Kampüs
|
|
Astroloji |
|
|
|
Para Durumu |
|
Hava Durumu |
|
|
|
Bizim
City |
|
Sizinkiler
|
|
|
|
Sarı Sayfalar |
|
İstanbul |
|
|
| Cumartesi Eki |
|
Pazar Eki |
|
|
|
Künye
|
|
E-Posta |
|
Reklam |
|
Arşiv |
 |
  
Bu yazım Hilal'e
"Tanık olduğum iki olay başlıklı yazınızda babamın ölümünü gördüğünüzü okudum... Bu yazı, sevgili babamın intiharına tanıklık etmenizden dolayı benim için çok önemli... Sabah normal bir şekilde traşını olup, kahvaltısını ederek evimizden çıkan babamın intihar etmesi bizi gerçekten çok üzdü... Ama bizi asıl üzen, sizin bu yazıyı tahmine dayanarak yazmanızdı... Babamın çok iyi bir işi vardı... Bir de merak ettiğim acaba ona engel olma fırsatınız yok muydu?"
Benim 15 metre önümde giden araç birden durdu... Kapıyı açan bir kişi koşarak önce çelik tellerin, sonra da köprü korkuluklarının üzerinden atlayıp kendini boşluğa bıraktı... Bütün bu söylediklerim 3-5 saniye içinde oldu... Yani baban korkuluklara çıkıp durmadı, hatta çevresine bile bakmadı... Bir şey dikkatimi çekti sevgili Hilal... Birkaç saniye içinde gördüğüm kadarıyla babanın üzerinde gömleği de yoktu... Zannedersem gömleğini köprüye gelmeden önce çıkarmıştı... Belli ki ölmek için hazırlık yapmıştı...
Ve bir şeyi bilmeni istiyorum Hilal; evini, ailesini bırakıp canına kıyabilen bir insanın kendince çok önemli bir nedeni vardır... Seni canı gibi seven babanın da mutlaka bir sorunu vardı... Ve SABAH'ın polis muhabirlerinin haberine göre iki ay önce temsilciliğini yaptığı şirketten ayrılmıştı... Eminim ki; siz üzülmeyesiniz diye bunu saklamıştı... Biliyor musun Hilal; İstanbul'da işini kaybetmiş yüzlerce belki de binlerce baba eşini, çocuğunu üzmemek için her sabah kalkıp traş oluyor, kahvaltısını yapıyor, işe gider gibi evden çıkıyor... Babana Allah'tan rahmet, seninle ailene sabır diliyorum Hilal... Gözlerinden öperim... BİZİ NE HALE GETİRDİLER 42.5 MİLYON LİRA İÇİN BİR AYLIK ÖĞLE YEMEĞİNİ SATIP AÇ KALMAYI GÖZE ALANLARIMIZ VAR! 3 kelimelik küçük ilan! Türkiye'de ekonominin getirildiği nokta pazar günü bir gazetenin küçük ilan sayfasındaki 3 kelimelik bir ilanla özetleniyordu... Benim için ne IMF'nin sırtımızı sıvazlaması(!), ne Borsa'nın tırmanması, ne doların durması ve ne de Ankara'da oturup ahkâm kesen hazretlerin "Krizi atlatıyoruz" lafları ölçüydü... 3 kelimelik bu ilan, krizin hangi boyutlara vardığının göstergesiydi: "Ticket'larınız, Sodexo'larınıza nakit..." Bu ilanı veren kişinin seslendiği kesim ücret karşılığı çalışanlardı... Ve milyonlarca kişiye duyurulmak istenen de açık açık şu mesajdı: "Eğer paraya ihtiyacınız varsa patronunuzun öğle yemeği için size verdiği kuponları bana getirin, size bedelini nakit olarak ödeyeyim..." Dikkat edin; satın alınmak istenen, açlık düzeyinde idare edebilecek geliri olan insanların bir ay boyunca karınlarını doyurma imkânlarıydı... İlanı veren kişiyle konuştum... Ticket'ları yüzde 15 eksiği ile aldığını söyledi... Şu ana kadar da 4-5 milyar liralık alım yaptığını gizlemedi... Demek ki kabaca bir hesapla 24 saat içinde 100 kişi eylül ayını aç geçirme pahasına 50 milyon liralık yemek kuponlarını 42.5 milyon liraya satmıştı... Kimbilir belki bu para ile evinin elektrik ve su faturasını kapatmıştı, belki de okula başlayacak çocuğuna önlük almıştı...
İZMİR VALİSİ'NE TEŞEKKÜR Sıracı müdür açığa alındı! 25 Kişilik sınıflardaki tek kişilik sıraları velilere 50 milyon liraya satan, bu parayı veremeyenlerin çocuklarını ise 3 kişilik sıraların bulunduğu kalabalık sınıflara alan İzmir Karşıyaka'daki Selçuk Yaşar İlköğretim Okulu Müdürü, Vali Alaaddin Yüksel tarafından açığa alındı... 29 Ağustos tarihli köşemdeki uyarıyı dikkate alan ve gereğini yapan İzmir Valisi Yüksel'e veliler adına teşekkür ediyorum... E-5 YOLU ZİFİRİ KARANLIK! Utanın da aydınlatın! Haftalardır E-5'in Havalimanı'ndan Boğaziçi Köprüsü'ne kadar olan yaklaşık 25 kilometrelik bölümünde bir tek aydınlatma lambası yanmıyor... Ülkede bizim bilmediğimiz enerji kısıtlaması mı var? Yoksa haftalardır giderilemeyen bir arıza mı söz konusu? Hiçbiri değil! Sebep ezeli hastalığımız! Yani; "Bu lambalar neden yanmıyor?" diye sormaları gerekenlerin çevrelerinden, kentlerinden habersizlikleri... Hatta "Bana ne!" demeleri... E-5'in bu bölümünün aydınlatılmasından TEDAŞ mı, Karayolları mı, yoksa Büyükşehir mi sorumlu? Hangisiyse utansın da bu yolu aydınlatsın! KARAKOLLAR İPTAL, POLİS SOKAKTA Giresun'da suç işleme oranı %39 azalmış! Karakolları kaldırın, polisi hantallıktan kurtarın" başlıklı yazım gördüm ki Emniyet teşkilatında tartışma yarattı ve beni arayan her emniyet müdürü doğruyu yazdığımı, bunun yapılması gerektiğini savundu.. Hatırlayın; önce Gaziantep Emniyet Müdürü Ali Kalkan... Ardından Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Feyzullah Aslan... Ve dün de Giresun Emniyet Müdürü Sebahattin Özel... 34 yıllık polis olan ve 20 yıldır değişik kentlerde emniyet müdürlüğü yapan Sebahattin Özel, 1992 yılında bu uygulamayı Kırşehir'de başlattığını, suç oranını yüzde 57 azalttığını söyledi... Özel, uygulama hakkında dönemin İçişleri Bakanı İsmet Sezgin'e, 1993'te de dönemin Emniyet Genel Müdürü olan Mehmet Ağar'a brifingler vererek, "Karakolların tembelhane olmaktan kurtarılması gerektiğini" söylediğini aktardı... Sebahattin Özel, Giresun'da da bu uygulama sayesinde suç oranını yüzde 38.7 aşağı çektiğini anlattı ve bu arada da çok önemli bir konuyu hatırlattı: "Yapma mevkiinde olan kişiler 'Yapılmalı' dememeli Erdal Bey... Yapmalı! Eğer polisi karakollardan sokağa çıkarmak gerekiyorsa çıkarmalı..." Bence de... | ||
