kapat
04.09.2001
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Editör
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

banner
Dünyadan
Spor
banner
Magazin
Kampüs
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

GREENCARD
Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

 
ŞELALE KADAK(skadak@sabah.com.tr )

Kriz tuvalet kağıdını kısaltacak mı?

Neredeyse kurduğumuz her cümlede geçecek kadar çok kullandığımız "ekonomik kriz" satın aldığımız mal ve hizmetlere değişik şekillerde yansıyacağa benziyor. Burada sözünü ettiğim vitrinlere yansımaya başlayan ateş pahası etiketler değil. İşadamlarıyla sohbetlerden anlıyorum ki, herkes yeni Türkiye'nin değişen tüketici gruplarına yönelik bir arayış içinde.

İş dünyasından edindiğim ilk izlenimler şöyle. Üreticiler, bundan böyle artık mümkün olduğu kadar az ithal girdi kullanacak. Krediden uzak durarak kur ve faiz riski taşımamaya gayret gösterecek.

Öncelikler hızla değişiyor. Deri konfeksiyonun sadece Türkiye'de değil, İngiltere'de de önde gelen ismi haline gelen Desa'nın patronu Melih Celet'le iş hayatındaki değişimi konuşuyoruz. Celet'in, yeni tüketici grubuna uygun deri konfeksiyonu üretebilmek için kolları çoktan sıvadığını da böylece öğreniyorum. "Herşey değişti ve biz hep birlikte fakirleştik. Bu Türkiye'de tüketim alışkanlıkları yeniden oluşacak" diyor.

Duyduğumuza göre, perakende sektörünün önde gelen isimleri tüketicinin alım gücüne hitap edecek yeni ürün çeşidine girmeye çalışıyorlarmış. Celet, ilk adaptasyonun zor olacağını kabul ediyor. Yani artık başta kâr konusunda olmak üzere alışkanlıkların kesinlikle değişmesi gerekiyor.

İş dünyasının daha akılcı düşünmekten başka çaresi kalmadı. Celet diyor ki, örneğin dizayna daha dikkat edeceğiz, fiyatlar düşecek. Yani doların aldığı seyir fiyatlara aynen yansıyamayacak. Bu yüzden de mümkün olabildiğince ithal bağlantılı ürünlere girmemeye çalışılacak. Aslında tüm bunları konuşurken, Celet bir endişesini de dile getirmeden duramıyor: "İçe kapalı bir ekonomi haline mi geliyoruz diye korkuyoruz. Kendi yağımızla kavrulma dönemindeyiz." Kuşkusuz içe kapalı bir ekonominin Türkiye'ye hiç bir faydası yok. Ancak 2000 yılında yaşanan ithalat çılgınlığının bize neye malolduğu da yeterince aşikâr değil mi?

Tüketici artık eski tüketici değil. Anadolu'nun zaten hali ortada diyelim ama başta İstanbul, Ankara ve İzmir olmak üzere büyük şehirlerde sizce kaç kişi bundan sonra 100 milyon liralık ayakkabı alabilecek? Böyle düşününce üreticileri zor günlerin beklediği ortada. Bilinçli tüketicinin kaliteli ürüne olan sempatisi körelmeyecek ancak o kaliteyi o fiyata da alamayacak. Başta kâr marjlarında olmak üzere iş hayatının tüm alışkanlıkları hızla değişeceğe benziyor.

Brezilya örnek olmasın!
Yeniden şekillenen tüketim alışkanlıklarına kafa yorduğum gün AP'nin bir haberi dikkatimi çekti. Habere göre, Güney Amerika'nın en büyük ekonomisine sahipken yaşadığı ekonomik krizle küçülen Brezilya'da tuvalet kağıtlarının uzunluğu 40 metreden 30 metreye indirilmiş. Yani tüketici aynı fiyatı ödeyip daha az tuvalet kağıdı alıyormuş. Üstelik bu durum bisküviden, peynire ve şampuana kadar pek çok ürün çeşidinde de uygulanıyormuş. Özellikle ithal girdilerle üretilen mallarda kendini gösteren bu durum Brezilya'da müşterilerde güvensizlik yaratmaya başlamış bile.

Yeni tüketiciye uygun ürün arayışında olduğunu duyduğumuz firmalar, umarım Brezilya'daki uygulamaya girişmez.

Ömer Koç 'Rektör'ü arıyor
Dünyaca ünlü haftalık ekonomi dergisi The Economist'teki bir ilan dikkatimizi çekti. İlanı Koç Üniversitesi vermişti. Üniversite, yeni rektörünü arıyordu ve işin ilginç tarafı ilanın sonunda irtibat için Ömer Koç'un irtibat adresi verilmişti. Koç Üniversitesi'de Araştırma Komitesi Başkanı olduğunu bu vesileyle öğrendiğim Ömer Koç, 15 Eylül'e kadar başvuruları bizzat kabul edecekti. Koç yeni rektörünü özellikle uluslararası akedemik camiada söz sahibi olmasını istiyor. Belli ki bu nedenle yurtdışında bulunan Türk vatandaşlarınının da dikkatini çekmeye çalışıyor. İlanda, Türk yasaları gereği üniversitenin başkanı seçilecek olan kişinin Türk vatandaşı olması gerektiğinin altı çizilmiş. Koç Üniversitesi Rektörü Seha Tiniç'in, bu görevinden geçtiğimiz aylar içinde ayrıldığı duyurulmuştu. Üniversitede, Dekan Attilla Aşkar şu anda vekaleten bu görevi yürütüyor.

www.superbahis.com


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır