kapat
12.08.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

banner
Dünyadan
Spor

Magazin
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

GREENCARD
Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

 

30 yılın bilançosu


Hiçbir konuda sürekliliğin olmadığı ülkemizde 30 yıldır yayınlanan "İstanbul Hilton Magazin" dergisi, olağanüstü bir dönem albümü olma özelliği taşıyor
Geçen hafta bir tanıdığım beni bir zaman tüneline attı. 1970 yılından 2000 yılına kadar yayınladığı dergileri yolladı: "İstanbul Hilton Dergisi"ni. Otel-Mutfak Dünyası ile ilgilenen herkesin tanıdığı bir isim Gülseren Ramazanoğlu'ndan söz ediyorum. Gülseren Hanım'ın "İstanbul Hilton Magazin"i yıllardır İngilizce olarak yayınladığını elbette biliyordum. Ama bu işin 30 yıl sürdüğünü bilmek açıkçası benim için bile şaşırtıcı oldu. Neden mi? Türkiye'de hiçbir konuda süreklilik oluşamıyor da ondan. 3-4 yılda bir değişiklikler, ayrı çehre, ayrı isimler bu işin tabiatı gibi olmuş ne yazık ki... Onun için bu kararlılığı gösteren kurum, sebatı gösteren isimleri selamlamalıyız. Bazıları diyebilir ki efendim bir otelin tanıtım dergisi değil mi, eni sonu? Hayır öyle değil. Ne denli düzeyli yazılar var anlatamam: Talat Sait Halman örneğin. Belirli bir dönemde çok sık yazmış. Elbette başka önemli yazarlarda var. Arkeolojiden İznik Çinileri'ne, laleden Tasavvuf'a çok geniş bir yelpazede yazmışlar. Ayrıca dönemin haberleri de işlenmiş. Üzerinden 30 yıl zaman geçince elimizde olağanüstü bir dönem albümü gibi duruyor.

AŞÇILAR DA VAR!
Türk Mutfağı'na büyük katkıları olduğuna inandığım aşçılar da dergide... En çok takdir ettiklerimden birisi "de Vries". Sonra Divan Oteli'ne geçmişti. Hatırlıyorum. Sonra onun öğrencisi gibi olan "Aybek Şurdum". Aybek Usta sadece İstanbul Hilton'un değil, şehirdeki bütün yabancı otellerin içinde görev yapmış olan ilk Türk "başaşçı"dır. Bugün artık Divan Oteli'ne geçmiş olan büyük yetenek Aybek Şurdum'un da yetiştiği yıllardan fotoğraflar Gülseren Hanım'ın dergisinde.

1971 senesinin bir dergisinden, beşinci sayıdan bir yazı: "Gourmet Holidays in Istanbul". 30 yıl öncenin dünyasından söz ediyorum. Son 10 yıl içinde bütün dünyada fevkalâde yaygınlaşan bir eğilim bu: İnsanlar turizmden sadece güneş, deniz ve kumu anlamıyorlar. Bu köşede bıkmadan yazıp duruyoruz. Turizmin artık katma değeri yüksek olan temalarla, ürünlerle çeşitlendirilmesi, zenginleştirilmesi elzem... Bunların en önde geleni kültür. Kültür turizmi ya da turizmimize katılacak olan kültürel renkler en başta gelen turistin profilini değiştirecek. Elbette bu profildeki turistin bütçesi de farklı. Bu kültür turizmi dediğimiz de geniş bir yelpaze. Elbette içinde Mutfak Kültürü de var. Bugün birisini alıp Manisa Salihli'de Sardes'e götürmeniz başka, sonra dağda keçi peyniri üretimini dolaştırıp bölgesel şaraplarla, peynirleri tattıracağınız bir seansa, degüstasyona götürmeniz başka. Bugün bunun yeterince talibi var ve gereken parayı harcamaya hazır insanlar bunlar...

15 YIL ÖNCE KEŞFETMİŞ
İşte bizim Gülseren Hanım 30 yıl önce bu temaların önemini anlamış, yazılar sipariş edip, yayınlamış... Bunla kalsa, yayınladığı "Turkish Cookery" ve "Turkish Cooking" kitaplarının baskı üstüne baskı yaparak son 15 yıl içinde Türk Mutfağı ile ilgili bir tanıtım hizmeti yaptığını da biliyoruz. Gülseren Hanım herkesin emekli olacağı bir yaşta, devam diyerek çalışmaya, ülkeye yatırıma devam ediyor. Oğlunun başında olduğu Tumbleweed, Texas ve Mexico Mutfağı üzerine çeşitlemeler sunan bir adres. Gülseren Ramazanoğlu'nun eli o işinde üzerinde...

Ömrünü Türk turizmine emek vererek geçiren bu saygıdeğer insanlara selam vermeliyiz.

Ali Esad GÖKSEL

www.sigortam.net

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır